Hükümet ile daha doğrusu Başbakan Loyd Corc ile Genel Kurmaylık arasında İngiltere'yi zafere götürecek yol hakkında büyük görüş ayrılığı vardır. Loyd Corc İngiltere'yi zafere götürecek yolun doğu Akdeniz'de, Yani Filistin'de görürken, İngiltere Genelkurmaylığı da bu yolu Batı cephesinde görmektedir. 12 Aralık'ta Kudüs'ün İngiliz yönetimine geçmesini değerlendirmek için Başbakan, Mısır ordusu Başkomutanı Allenbiy'ye kesin zafere gidiş için gerekli hazırlığın tamamlanması için isteklerinin bir rapor halinde bildirilmesini ister. 24 Kasım 1917 günü Rusya'da kurulan Bolşevik Hükümeti Anlaşma Gurubu Devletlerinin, Alman ülekesi ile Osmanlı Asya'sının Paylaşımı ile ilgili gizli Anlaşmaları yayınlar. Bu belgeler 13 Aralık 1917 günü MANCHESTER GUARDİON gazetesinde yayınlanır. Bu haberin yayınlanması ile Tüm İngiliz halkı ve Tüm Dünya, İngiltere'nin, Filistin saldırısı ile EMPERYALİST ASKERİ VE SAİYASİ GİZLİ AMAÇLARINI öğrenmiş olur. İngiltere de Savaşa ve Filistin saldırısına karşın olanların ağır eleştirileri başlatarak olayın sömürülmesini engellemek ve bu askeri isteklerinde başarılı olabilmek için ayni gün önlemler alır. Bunun için Başbakan Loyd Corc, İngiltere Genelkurmaylığından 13 Aralık 1917 günü şu iki konu hakkında bir inceleme yapılarak sonuçla ilgili raporun bildirilmesini ister. Bu konular şunlardır: 1-Filistin'in bütünün ele geçirilmesi ve savaş boyunca elde tutulması 2-Halep bölgesine kadar ilerleyip Türkiye ile ırak arasında Demiryolu gidiş gelişinin kesilmesi. İngiltere Genelkurmay Başkanlığı ayni gün, yani 13 Aralık günü Filistin cephesi ve Kudüs ile ilgili raporları İngiltere Savaş Komitesinde görüşülmesi için hazırlayarak gönderir. Başbakan Lloyd Corc'un amacı yapmak istediği askeri hazırlıklarla Osmanlı ordusuna son darbeyi vurarak İngiltere'nin Filistin ile ilgili savaş amaçlarını gerçekleştirmek ve Osmanlı Hükümetini de ayrı bir barışa sürüklemekti.13 Aralık 1917 günü Osmanlı ve Almanya yanında da şu askeri gelişmeler olur Birincisi, Kudüs'ün düşmesinden sonra Yıldırım orduları Karargâhı Nasıra'ya taşınır. İkincisi İse Almanya Genelkurmay başkanı Lüdendorf, Yıldırım orduları Karargâhı Genelkurmay başkanını görevden alarak yerine General Von Seckt'i görevlendirir. 13 Aralık 1917'de Liman Von Sandres, yeni Genelkurmay başkanı Sect'e Türk Ordusu ile ilgili bir Rapor verir. Bu rapaorun, sadeleştirilmiş Türkçe tercümeleri Yazar Falih Rıfkı Atay beyin ÇANKAYA isimli yapıtının 97 ci sayfasında ve yine yazar Sabahattin Selek beyin Anadolu İhtilali isimli Yapıtının 11 sahifesinde sadeleştirilmiş bir Türkçe ile yazılmıştır. Rapor'da Liman Von Sandres Türk Ordusunu şöyle yazmıştır: Bir çok yanlış tedbirle sonucu Türk Ordularının Savaşçı kudreti azalmış ve birliklerin harp gücü gözden uzak tutulmayacak kadar düşmüştür. Türk Ordusu çeşitli cephelerdeki savaşlarda büyük kayıplar vermiştir. Kayıpların çoğu birçok yanlış hareketlerin sonucudur. Biraz dikkatle kayıpların pek çoğundan kaçınılabilirdi. Söz konusu yanlış tedbirler şunlardır: 1- 1914 Aralık ile 1915 Ocak ayında yapılan Birinci Kafkas seferi: Enver'in komutasında olup General Fon Bronzar'ın Kurmay başkanlığında bulunduğu 90000 kişilik ordu sınıra yakın Hasan kale yöresindeki dağlar üzerinde pek uygun savunma yerlerinde ve kendinden üstün olmayan Rus Kuvvetleri karşısında idi. Ordu başarılı savaşlarla dağlardan geçebilse bile kuşatma topları olmadığından Kars Kalesini hiçbir zaman alamazdı. Hal böyle iken, önlemek için yapılan bütün tavsiyelere rağmen, SARIKAMIŞ-KARS üzerine saldırı kararı verilmiştir. Sol hatta karlı dağların keçi yolları üzerinde yetersiz yiyecek hazırlığı ile harekete geçen iki kolordunun sonu, ikisinin de ayrı, ayrı yenilmesi olmuştur. Başka bir kolordu da bu arada cephede başarısız savaşlar yapıyordu. Resmi belgelerle anlaşıldı ki 90000 den 12000 er pek acıklı bir durumda geri dönebilmiştir. Geri kalanı vurulmuş, açlıktan ölmüş, donmuş veya esir düşmüştür. Harp tarihi bu olay için hiçbir özür bulamayacaktır. Doğuda görev yaptığım zamanlarda, yaşlılarla yaptığım sohbet toplantılarında Sarıkamış Harekâtına asker göndermiş agalar şöyle derlerdi: GETTİDE BİR DAHACANA HABER ALAMADIK. 1967 Yılında Beşikdüzü Kız öğretmen Okulunda görev yaparken yol arkadaşımı bulup evlendim. Kayınpederim Raif Ağa(Özkan) Sarı kamışa giden ağabeysi İbrahim ile ilgili hatırasını anlatırken şöyle derdi: Ağabeyim askere giderken anamı beni ve kardeşlerimi görmek için Kadırga'ya(Yaylaya) uğramış. Beni Mandagözü semtinde inek çevirmeye gittiğimi öğrenince yanma geldi. Gel gardaşım seni bir öpeyim dedi güçlü kolları ile beni sardı. Sonrada beni bıraktı yoluna devam etti. Arkasından baka galdım, omzundaki sopanın ucunda asılan ekmek torbası ile giderken. Sonrada hikâyenin sonunda gözleri dolarak, "GETTİ DE BİRDAHA HABAR ALAMADIK" derdi. Evet Eşimin amcası ile berber şehit düşenlerin hepsine de Yüce Tanrıdan rahmet dilerim2- 1916 başlangıcında yetersiz kuvvetle Ruslara karşı gene Üçüncü ordunun giriştiği saldırı, savaş sonrasındaki geri çekilme de ordunun büyük bir kısmı dağılmıştır.3- Üçüncü ordunun 1916 yazında toplanıp lüzumsuz yere yaklaşık olarak Van Gölünün Muş_Kığı hattından, Erzurum yönüne doğru ve daha başlangıçta başarısızlığa uğrayan saldırı hareketi, ne ileriye doğru yollar, ne de geride kullanılmaya elverişli ulaşma hatları olmadığından ve her Türlü taşıt araçları da pek kıt olduğundan yapılmamalı idi. Bu ordu da en azından 60000 askerden oluşuyordu ki açlıktan hastalıktan ve sonra soğuktan ve pek az kısmı da düşman silahı ile vurularak can vermiştir. 4- Askerlik açısından bir büyük yanlış olmak üzere XIII. Kolordunun 1916 yazından başlayarak bütün kış süren saldırı savaşları ki İngilizler Basra'ya kadar olmasa bile Korne'ye kadar atılmadan önce böyle bir hareket yapılması da doğru değildi.5- Hiçbir zaman başarı şansı yokken Mısır'ı almak için 1916 Ağustosunda Süveyş Kanalına doğru 18000 askerden oluşan bir Birlikle girişilen ve başlangıçta başlangıçta başarısızlığı uğrayacağı şüphesiz harekat, o zamanlar sadece Süveyş Kanalını korumakla görevli İngilizler Tih çölünden beriye çekmiş ve Filistin'deki bu günkü ilerlemelerine sebep olmuştur. Türk ordusunun kaçak toplamı şimdi 300000'ni aşmaktadır. Bunlar memleket içerisine kaçmışlardır. Yağma ve hırsızlıkla güvenlik ve huzuru bozmaktadırlar. Türk askeri bulunmaz bir cevherdir. İyi bakılır gereği kadar eğitim alırsa en büyük görevleri başarı ile yerine getirir?
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011