Yarın önemli bir gün. Lübnan tezkeresi hakkında Meclis karar verecek.BM'nin burada konuşlandırılacak askerle ilgili kararları konusunda Türkiye'nin en ücrasındaki herhangi bir vatandaşımız bile haberdar iken, AKP'li yetkililerin durumun vahametini gizlemeye çalışmaları oldukça ilginç.Gerçi gerek Başbakan, gerek Dışişleri Bakanı, gerekse konuyla ilgili konuşma yetkisi olan AKP'li kurmaylar Lübnan'a asker göndermenin zaruretinden bahsederken bile, risklerin varlığından bahsetmeden edemiyorlar.Başbakan Ulusa Sesleniş konuşmasında haykırıyor, "Risk ve çıkar ikiz kardeş gibidir" derken boyutuna değinmeden bir riskin varlığından bahsediyor -ve bizler bu risk(ler)in ne olduğunu gayet iyi biliyoruz- , ama çıkar(lar)ın ne olduğundan ne bahsediyor ne de biz biliyoruz.Lübnan'a asker gönderilmesinden Türk milleti adına en ufak bir çıkar sağlanmazken, acaba Başbakan adına bu çıkar deliğe süpürülmemenin bir bedeli olabilir mi? Muhalefet, milletin tamamı ve asker, koro halinde Lübnan'a asker göndermenin bir intihar olduğunu haykırırken, AKP'li vekiller ise iki arada bir derede. Çünkü ya ABD deliğe süpürecek, ya da millet.Yalnız şu da bir gerçek ki, milletin deliğe süpürmesi durumunda ABD'nin deliğe süpürmesi, ya da süpürmemesinin hiçbir anlamı yok. Özellikle bu millet aziz Türk milleti ise hiç hiç şansları yok. Tarih buna şahittir. Sayın vekillerimizin asli görevlerini hatırlayarak -ki bu görev milletin vekili, temsilcisi olmaktır- sağduyuyla hareket etmeleri ve milleti temsilen bir karar vermeleri gerekmektedir.Özellikle milli değerlerin her geçen gün bir adım daha öne çıktığı ülkemizde -ABD ve AB bile bu konudaki tedirginliklerini sık sık ifade ediyorlar- vekillerimizin doğru karar vermesi siyasi gelecekleri açısından da oldukça önemli olacaktır.Esasen ABD ve İsrail, AKP'yi böyle zor bir zemine çekerek deliğe süpürdüklerinin sinyalini de vermiş oldular. AKP Lübnan'a asker gönderse milleti tamamen kaybedecek, göndermese ABD açısından varlığının bir anlamı kalmayacak.Hangi açıdan bakarsanız bakın, AKP, müttefikleri tarafından deliğe süpürülmüş durumda.Vekiller sağduyularına göre hareket eder de 1 Mart tezkeresinde gösterdikleri tavrı yeniden gösterirlerse milletimiz bu tavrı yeniden takdir edecektir.Ülkemiz, deliğe süpürme tehditlerini sürekli gündeme getiren dost(!) ve müttefikler(!) sayesinde ekonomik, siyasi, sosyal bir çöküntü yaşamasına rağmen, hiç bu kadar nihai tehlikeye yakın olmamıştır. (Lütfen Birinci Dünya Savaşını hatırlayalım)Lübnan'a asker gönderme, Türkiye'nin BOP tuzağına balıklama dalmasıdır.Nitekim Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bu konuda, "Türk askerinin Lübnan'a gönderilmesi Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçirebilmek için ABD - İsrail ikilisine taşeronluk yapmaktır" tespitinde bulunmuştur.Bu durum Türkiye'nin Batı dünyası adına İslam dünyasıyla karşı karşıya gelmesi ve kendi bindiği dalı tamamen kesmesi anlamına gelmektedir.Bu duruma izin verilirse, ABD ve İsrail ikilisinin bizi İran'la kapıştırmasının da kapısı aralanmış olacaktır.Tarihi gerçekleri asla unutmayalım ve ders alalım. Irak yakın geçmişte ABD ve İsrail tarafından İran'a karşı savaştırılmış, ama netice olarak yıpranan Irak olmuştur. Dikkat edin, bugün işgal edilen yakılan, yıkılan ülke İran değil, Irak'tır; yani ABD'nin İran'a karşı kullandığı taşeronu, en yakın müttefiki Irak.Ey vekiller, benzer bir kaderi yaşamak istemiyorsak, lütfen doğru karar verelim ve birilerinin yanlış yönlendirmesi bizi asla yanıltmasın. Ne olursa olsun, kararımızı milletimizin ve ülkemizin geleceği, nesillerimizin bağımsızlığı için verelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025