Mayınlı arazide AKP dansı

Önce vakıayı tespit edelim. Türkiye'nin Suriye sınırı boyunca 216 bin dönümlük mayınlı arazisi var? Mayın işi, Soğuk savaş döneminden kalma.Komünizm sopasıyla başta komşumuz Rusya ile bizi soğuk savaş dalaşına sürükleyen akıl hocalarımız, Suriye ile de aramıza mayınlar dizdirdi. İran başta olmak üzere diğer komşularımızla da aramızı açtılar.Hatırlarsanız, bizim medeniyetimizde "komşu komşunun külüne muhtaçtır" esası var; devlet ve millet olarak cümlemizi, medeniyetimizden koparttılar, komşularımızla aramıza sanal duvarlar ördüler, aramızı açtılar, sonra da kendilerine "emir kulu" yaptılar.Mayınların temizlenmesi işi, MGK'nın olumlu görüşüyle Bakanlar Kurulu tarafından 11 Haziran 2001'de kararlaştırılmıştı... Bu iş, askeri bir iş! Genelkurmay, "biz bu işi yapamayız" diye bir görüş bildirdi mi? Hayır? Bilakis 2001 yılında Genelkurmay mayınları 35 milyon dolarlık bir maliyetle  temizleyebileceğini Ecevit hükümetine bildirmişti. Öyle kalmadı? Hükümet, "mayınlı işleri" ele aldı, bu işler "akçalı işler" dedi, Maliye'ye devretti. Mayınlı bölgeler, TSK'nin uzmanlık sahasına girmiyor mu? Askeri iş değil mi bu işler? O halde mayın temizleme işi, 13 Haziran 2005 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile  Maliye Bakanlığı'na verilmesinin hikmeti ne?! Hikmeti şimdi ortaya çıkıyor; İsrail'e devretmek?Nitekim bu süreçte 'Yap-İşlet-Devret ' tezgahı kuruluverdi. İsrail'in destek verdiği Quarda, Redwing ve Mott konsorsiyumlarının talipli olduğu ihale, "ulusal güvenlik" sebebiyle iptal edilmişti. Danıştay 13. Hukuk Dairesi, Bakanlar Kurulu Kararnamesine istinaden çıkartılan "ihale şartnamesinin" yürütülmesi durdurmuştu?Ekim  2004'te onayladığımız Ottawa Sözleşmesiyle  de, 1 Mart 2008'den itibaren depolarda bulunan mayınları imha etme ve en geç 1 Mart 2004'e kadar da toprağa döşeli tüm mayınları temizleyip uluslar arası kuruluşlara bildirmeyi taahhüt  etmişiz...AKP, Danıştay'ın geçmişteki kararını yeni bir kanun tasarısı ile "by-pass"  ederek kotarmaya kalkışıyor? Durum bu!Yaklaşık "iki Kıbrıs büyüklüğü"nde bir arazi, Türkiye-Suriye sınırındaki bu topraklarımız! Arazi çok da verimli?Bir tek BTP, bu konunun vahametine 4-5 sene önce dikkat çekmişti? Yıllar önce Çekiç Güç ile Güneydoğumuz kundaklandı. Şimdi de 216 bin dönümlük arazi 45-50 yıllığına İsraillilere verilerek, Suriye sınırımız kundaklanmaya çalışılıyor. Bu büyük bir yanlıştır; AKP hükümeti bu yanlıştan derhal dönmelidir. Türk devleti ve milletinin teknolojisi de, çalışkanlığı da, bu mayın temizleme işini yapacak güçtedir. Bu arazi temizlenerek, bölge halkına "tarım üretimi" yapmak üzere dağıtılsın! BTP bu teklifi yapmıştı yıllar önce?AKP, bunu yapmaz, yapamaz? Çünkü IMF aklıyla tarımı bitiren AKP? Türkiye'nin en bereketli ovalarını kurutan, kıtlığa mahkum eden, köylüyü ve çiftçiyi bitiren AKP? Böyle bir AKP hükümeti, Suriye sınırındaki mayınları temizleyip "tarım üretimi" için halka dağıtır mı?!Vatan topraklarını ecnebiye satan AKP'nin bu bağlamda yapacağı iş, bu arazileri de bir başka ecnebiye kiralamaktır? Şimdi bunu yapıyor!AKP, mayınlı araziyi İsrail'e vermek istiyor. Neyin karşılığında?! Hangi destek ve özel katkı karşılığında?! Onu AKP biliyor!Bu noktada çok ciddi riskler var? İsrail, Dicle-Fırat havzasında "Arz-ı Mev'ud" inancını taşıyan ve bu idealini sürekli yeşerten bir "din devleti". Türkiye'nin sınırları böyle bir devlete nasıl emanet edilebilir?!ABD-BM'nin Çekiç Güç'ünden sonra, PKK belası başımıza sarılmadı mı? Devletin en üst etki ve yetki sahipleri, nelerden sonra, "PKK yılanının başı Çekiç Güç'tür" açıklaması ve tespitini yapmadılar mı?Diğer nokta şu; İsrail, Suriye ile sürekli kapışma halinde? Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazinin İsrail'e verilmesi halinde, Suriye'nin etrafı da çevrilmiş oluyor. Türkiye ve Suriye'nin tam ortasındaki iki Kıbrıs büyüklüğündeki bereketli araziye İsrail konuşlanacak!AKP bunu tek başına yapabilir mi?! Tek başına yapmıyor herhalde? İster sivil ister asker, kim olursa olsun, bunu kim yapıyorsa yanlış yapıyor.İsrail'in hamisi ve AKP'nin stratejik ortağı ABD'nin bu işin içinde olduğunu söylemeye hacet yok!Başbakan R. T. Erdoğan, "mayınlı arazi üzerinde" aynada kendini seyrederek öyle dans ediyor ki, pes doğrusu? Şu konuştuklarıyla, kendi geçmişini anlatıyor."Bir mayın temizleme olayı yaşadık. Hemen yakıştırma başladı. Biz ülkemizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa bunun güvenliğinden tutunuz, alacağımız neticeye karşı her şeyin tedbirini alırız. Bu kadar basit mi küresel sermaye, şu dinden, bu dinden geldi diye 'Eyvah Türkiye elden gidiyor' demek. Yıllarca yapıldı? Bu hatalara zaman zaman biz de düştük! Bu iddiaların içinde bulunanların hepsi, 'görüşmeyin' dedikleri ülkelerle geçmişte anlaşmalar yaptı. Açın cemaziyel evvellerine bakın, hepsi 'Amerika ile acaba nasıl bir araya gelebiliriz' diye hep bunun gayreti içine girmişlerdir. İsrail'e taan eder, ama bakın dosyalarına, onların da İsrail'le ne tür anlaşmalar içinde olduklarını görürsünüz?" Bu cümlelerle Erdoğan, aynı zamanda kendini anlatmıyor mu?Erdoğan'ın konuşması daha sonra değerlendirelim. Şimdilik şunu görelim; AKP ve Erdoğan, dilediği yerden diledikleri yerlere savrulabilirler, ancak Türkiye'yi ve Türk milletini, diledikleri gibi savurmaya hakları olamaz. AKP'nin mayınlı arazideki son dansı, çok riskli bir dans; bundan derhal vazgeçmelidir!