Medeniyetleri bulusturma sevdasi

"Medeniyetler buluşması", "Kültürlerarası diyalog" ve "Dinlerarası diyalog" gibi cafcaflı tekerlemeler dikkat ettiyseniz, doksanlı yılların ortalarından bu yana her geçen gün daha fazla gündeme getiriliyor.

En son geçtiğimiz günlerde yapılması planlanan ama AB'nin ikiyüzlülüğü sonucu iptal edilen, "Medeniyetler Buluşması" diye nitelendirilen İKÖ-AB Forumu ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan, "Türkiye medeniyetler arası köprünün tek ispatıdır" diyerek süslü bir şekilde bazı mesajlar verdi.

Benim anlamadığım şu; Vatikan "Dinlerarası diyalog" terimini ortaya atar atmaz hemen siyasilerimiz ve bazı "hocaefendi" lakaplı kişiler peşinden koşuyorlar. Bu konuda AKP iktidarı ve birtakım zevatın bu kadar istekli olmalarının nedeni ne acaba?

Bence yaltaklanmaya kadar varan bu isteklilik, sahip oldukları aşağılık kompleksinden kaynaklanıyor. Kendi medeniyetlerinin, kültürlerinin, Türklüklerinin, dillerinin ve hatta inançlarının Batı uygarlığının değerlerinden daha geride olduğuna inanmış olmaktan dolayı bir aşağılık kompleksine sahipler.

Bu yüzden Batı medeniyeti ile -medenî oldukları tartışılır- bizim medeniyetimizi her fırsatta bir araya getirmeye çalışıyorlar.

Akif'in "Medeniyet dediğin, tek dişi kalmış canavar" diye nitelendirdiği Batı, gerçek medeniyete sahip Türk- İslam Medeniyeti ile bir araya gelerek insanlığı ve medeniliği öğrenebilir. Ama Batı, bize teknik konular dışında ne verebilir? Kendinde olmayan bir kavramı bize nasıl verebilir?

Haddi zatında Batı, kendi medeniyetinin İslam medeniyetinden üstün olduğunu düşünmektedir.

Verhaugen'in, "Avrupa'nın değerleri tartışılmazdır" demesi bu mantığı ispatlamıyor mu?

Sayın Başbakanın yakın dostu Berlusconi, "Hıristiyan medeniyeti İslam medeniyetinden üstündür" dememiş miydi?

Yine Berlusconi, 21 Eylül 2001 tarihinde Brüksel´de Avrupa Birliği´ne üye devlet veya hükümet başkanlarının katıldığı basına kapalı bir toplantıda, "Batı, başka halklara karşı üstünlüğünü devam ettirecek, Komünizm'e karşı zafer kazandığı gibi İslâm medeniyetiyle olan çatışmadan da çekinmeyecektir." ifadesinde bulunuyor.

Almanya´nın eski başbakanı ve şimdi evinde bir Türk gelini olan H. Kohl'un Türkiye´nin Avrupa Birliği´ne alınmaması yönünde "Biz, Hıristiyan bir birlik, Türkiye Müslüman bir ülke. Bizim aramızda böyle bir ülkeye yer yok." dediğini de unutmamak gerekmektedir.

Bu sözler, Batının ve Batılı siyasilerin fikir ve düşüncelerini yansıtan çarpıcı açıklamalardır. Türk siyasileri, görünüşte ve lafa gelince bizim değerlerimize sahip izlenimi vermelerine rağmen, iş icraata gelince bizim değerlerimize uyumlu icraatlar ortaya koymuyorlar.

AKP'nin Milli Eğitim ve Diyanette ortaya koyduğu icraatların kime, ne faydası var bilemem ama, bu millete hiç bir faydasının olmadığı açıkça ortadadır.