Sağdan-soldan,
Tabuttan-saldan,
Yağmurdan-selden,
Rüzgardan-yelden,
Kazmadan-belden,
Kulaktan-dilden bize ulaşan bazı komikliklerin gerçekle bir ilgisinin olmadığını, birer hayal mahsulü olduğunu, İMF sayesinde kapısına kilit vurulan TMO (Tarım Mahsulleri Ofisi) yerine bazen kendi haline bile gülen insanımızın ürünü olduğunu sanırız.
Oysa insanımız;
arpa-buğday,
at ile tay,
horon ile halay,
ve dahi şinanay yavrum şinanay üretemediği için nükte üretmeye başlamış.
Nasıl olsa İMF kota,
AB rota,
Kim karışır ota,
Arçil ile Şota yok.
Geçenlerde, bana geldiği gibi size takdim ettiğim "hayatın komik yönleri" başlıklı olaylardan ikisinin bizzat şahidi ile yerinde konuştum.
İşte size büyük gazetecilik olayı,
Huni tepeliler çeksin halayı,
Bakıra kim çalsın kalayı,
Görürsün tabur ile alayı.
Hani yazmıştım ya;
Ayakkabısına düşen taşı çıkarmak için bir kolunu elektrik direğine dayayıp ayakkabısını silkeleyen doktoru, hastane inşaatında çalışan işçilerden biri görür ve adamı cereyan çarptı diye düşünerek kürekle direğe dayalı koluna vurup doktorun kolunu kırar.
Dr. Mustafa Eraslan olayın yeri ve zamanını söyleyene kadar bunun bir uydurma nükte olduğunu sanıyordum. Meğer değilmiş.
İkinci olay da şöyleydi:
Trabzon/K.Ü. Farabî Hastanesi'nin kapısına korna ve dörtlüleri yakmış iki araç, adeta dalma dalar.
"Doktooor", "Hemşire", "sedye nerede" "yolu açın" bağrışmaları havada uçuşurken araçlardan birinin şoförü diğerine seslenir; "Sen de hastayı indir!" "Ne hastası? Hasta senin arabanda değil mi?" deyince anlaşılıyor ki, bu iki şoför hastayı köyde bırakıp koyulmuşlar yola.
Ben bu fıkra türü olayı değerli dostum Beyin Cerrahı Dr. Fatih Kahraman'a anlatınca, bana olayın bizzat şahidi olduğunu söylemez mi!..
Olayı şöyle anlattı;
İhtisasa başladığım ilk günlerdi. Çok acil bir hastanın gelmekte olduğunu söylediler. Benimle ilgisi yoktu ama, ben yine de müdahalede bulunup gerekirse yardımcı olayım dedim.
Acilin kapısına varıp beklemeye başladım. Bir müddet sonra, korna sesleriyle ve dörtlülerini yakmış iki araç acilin önüne geldi.
Sedye, doktor, hemşire, yolu açın bağrışmaları sırasında şoförlerden biri diğerine sen de hastayı indir deyince, olay anlaşılıyor; meğer hastayı köyde bırakıp basa gaz yola koyulmuş bizimkiler.
Sonra da şöyle bir olayı anlattı:
Ameliyathanedeki teknisyen arkadaşa telefon edip, çok acil bir sezeryan olacak hasta geliyor, ameliyathaneyi hazırla dedim.
Bana şunu sordu;
Gelen hasta erkek mi, kadın mı?
Kim bilir daha ne ilginç olaylar oluyor da haberimiz yok.
Aslında her meslek erbabı hatıralarını yazmalı ama doktorların hatıraları çok daha ilginçtir.
Hele de psikiyatr olanların çok daha ilginçtir.
Tabuttan-saldan,
Yağmurdan-selden,
Rüzgardan-yelden,
Kazmadan-belden,
Kulaktan-dilden bize ulaşan bazı komikliklerin gerçekle bir ilgisinin olmadığını, birer hayal mahsulü olduğunu, İMF sayesinde kapısına kilit vurulan TMO (Tarım Mahsulleri Ofisi) yerine bazen kendi haline bile gülen insanımızın ürünü olduğunu sanırız.
Oysa insanımız;
arpa-buğday,
at ile tay,
horon ile halay,
ve dahi şinanay yavrum şinanay üretemediği için nükte üretmeye başlamış.
Nasıl olsa İMF kota,
AB rota,
Kim karışır ota,
Arçil ile Şota yok.
Geçenlerde, bana geldiği gibi size takdim ettiğim "hayatın komik yönleri" başlıklı olaylardan ikisinin bizzat şahidi ile yerinde konuştum.
İşte size büyük gazetecilik olayı,
Huni tepeliler çeksin halayı,
Bakıra kim çalsın kalayı,
Görürsün tabur ile alayı.
Hani yazmıştım ya;
Ayakkabısına düşen taşı çıkarmak için bir kolunu elektrik direğine dayayıp ayakkabısını silkeleyen doktoru, hastane inşaatında çalışan işçilerden biri görür ve adamı cereyan çarptı diye düşünerek kürekle direğe dayalı koluna vurup doktorun kolunu kırar.
Dr. Mustafa Eraslan olayın yeri ve zamanını söyleyene kadar bunun bir uydurma nükte olduğunu sanıyordum. Meğer değilmiş.
İkinci olay da şöyleydi:
Trabzon/K.Ü. Farabî Hastanesi'nin kapısına korna ve dörtlüleri yakmış iki araç, adeta dalma dalar.
"Doktooor", "Hemşire", "sedye nerede" "yolu açın" bağrışmaları havada uçuşurken araçlardan birinin şoförü diğerine seslenir; "Sen de hastayı indir!" "Ne hastası? Hasta senin arabanda değil mi?" deyince anlaşılıyor ki, bu iki şoför hastayı köyde bırakıp koyulmuşlar yola.
Ben bu fıkra türü olayı değerli dostum Beyin Cerrahı Dr. Fatih Kahraman'a anlatınca, bana olayın bizzat şahidi olduğunu söylemez mi!..
Olayı şöyle anlattı;
İhtisasa başladığım ilk günlerdi. Çok acil bir hastanın gelmekte olduğunu söylediler. Benimle ilgisi yoktu ama, ben yine de müdahalede bulunup gerekirse yardımcı olayım dedim.
Acilin kapısına varıp beklemeye başladım. Bir müddet sonra, korna sesleriyle ve dörtlülerini yakmış iki araç acilin önüne geldi.
Sedye, doktor, hemşire, yolu açın bağrışmaları sırasında şoförlerden biri diğerine sen de hastayı indir deyince, olay anlaşılıyor; meğer hastayı köyde bırakıp basa gaz yola koyulmuş bizimkiler.
Sonra da şöyle bir olayı anlattı:
Ameliyathanedeki teknisyen arkadaşa telefon edip, çok acil bir sezeryan olacak hasta geliyor, ameliyathaneyi hazırla dedim.
Bana şunu sordu;
Gelen hasta erkek mi, kadın mı?
Kim bilir daha ne ilginç olaylar oluyor da haberimiz yok.
Aslında her meslek erbabı hatıralarını yazmalı ama doktorların hatıraları çok daha ilginçtir.
Hele de psikiyatr olanların çok daha ilginçtir.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024