MEM yoksa Türkiye bölünür!

Hep yazdık, nefesimiz yettiğince yazacağız.

Türkiye, devletimizin kurucusu büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra bağımsızlığını kaybetmiştir.

Tam bağımsız Türkiye ilkesi, Atatürk sonrası yerle bir edilmiştir.

"Efendim nasıl yani? Türkiye olduğu yerde duruyor ve kararlarını kendi başına alıyor" diye düşünenlere acıyorum!

Nasıl da bu kadar, "bakar kör" olabiliyorlar anlayana aşk olsun.

27 Aralık 1949 yılında Türkiye ve ABD hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkında bir anlaşma imzalandı. 

Milli eğitim sistemini altüst eden, eğitimi ABD kültürünün hizmetine sunan bu anlaşma, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından imzalandı.

Yaa…

Demek ki, Atatürk sonrası gerek sağ ve sol hükümetlerin istisnasız tamamı ABD'ye teslim bayrağını çekmiş.

Sadece eğitim konusunda mı? Tüm konularda böyle.

Türkiye eğer bu bağımlı olma durumundan bir an önce kurtulmaya karar vermezse, inanın çok uzun süre geçmeden Türkiye dağılmanın eşiğine gelebilir!

Her akşam ekranlarda boy gösteren, bana göre görevli ve maaşlı uzman ve gazmanlarca, Türkiye'nin en büyük ve tek şansı olan çözümlerinin üzerine perde çekiliyor.

Bahsettiğim bu tek şans ve çözüm; Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli tezidir.

Bu modelin tek çözüm olduğunu ekrana çıkan tüm gazmanlar çok iyi bilmesine rağmen, görevleri icabı yok hükmünde sayıyorlar.

Türkiye, ekranlardan kendilerine seslenenlerce büyük bir ihanete uğratılıyor.

Hakikat, büyük hesaplar adına gizleniyor.

O büyük hesap, Türkiye'nin Sevr zehrini içmeye zorlanacağıdır.

İlla olaylar tam haliyle vuku bulacak da o zaman mı ayıkacağız? Uyarıyoruz çünkü düşmanımızı çok iyi tanıyoruz. İkaz ediyoruz çünkü başka Türkiye yok! Dikkat çekiyoruz çünkü büyük önder Atatürk'e söz verdik.

Şimdi tek çözüm olarak ortaya çıkmış olan 6'lılara şunu salık veririm; sizin şahsınızla hiç kimsenin bir işi olamaz. Mesele şahısların varlığı veya ismi değildir.

Bakın size çok tarihi bir uyarı görevimi yerine getirmek adına şu gerçeğin altını bir kere daha kalın çizgilerle çizmek istiyorum: Eğer Türkiye derdiniz varsa, çoktan gelir, BTP lideri Hüseyin Baş ile bu model etrafında bir 'masa' kurardınız!

Bu masada, Türkiye olurdu.

Bu masada, Atatürk ve ilkeleri baş tacı edilirdi.

Bu masada, tam bağımsızlık en temel öge yapılırdı.

İşte bu masada Türkiye kalkınır; bugün konuştuğumuz tüm zamlar ve olumsuzlukları, kıyamet sabahına kadar bir daha konuşmazdık.

O takdirde birlik, dirlik ve huzur olurdu.

Tarih şahit olsun ki, eğer bu tavrınız devam eder ve çözüme birileri adına sırt dönerseniz, Türkiye bölünür, sebebi siz olursunuz.

Olan Türk milletine olur!

Yoksa adalet yürüyüşünüz için yıllar sonra, "Ne tiyatroymuş" derler.