Meme kanserinin sıklığı ve gelişimi
Meme kanserinin kadınlardaki oluşma olasılığı daha önce de yazdığım gibi yaklaşık olarak % 10 civarındadır. Bütün vakalarda erken teşhis çok önemli olmaktadır. Çünkü bu meme kanserleri adeta RUS RULETİ gibidir. Kime rastlayacağı belli olmamaktadır. Tabii ki RİSK faktörleri de büyük önem taşımaktadır. Ama iç gerginlikler ve STRESS'ler de burada çok büyük rol oynayabilmektedir.
Meme kanserleri bazen erken yaşlarda da görülebilmektedir. Bazen 20 yaşın çok altında meme kanserlerine rastlamak mümkün olmaktadır. Kadınlarımızın ilk muayenelerini kendileri yapması gerekmektedir. Özellikle banyo yaparken, el içleriyle hafifçe baskı yaparak meme içindeki sertliklerin olup olmamasına dikkat etmeleri, onların erken tespiti bakımından çok faydalı olmaktadır.
Ayrıca, koltuk altlarını da parmaklarıyla kolaylıkla kontrol etmeleri mümkün olabilmektedir. Bu durumlarda tespit ettikleri en ufak sertlikleri hemen takibe almaları gerekmektedir. En ufak bir büyümede hemen doktora başvurmaları gerekmektedir. Bunun yanında memelerin ucunda kan, irin veya benzeri sıvı akıntısı olduğunda, deride veya meme ucunda çekilme, asimetrik durum veya renk değişimlerine dikkat etmek gerekmektedir.
Bazen deride adeta portokal kabuğu şeklinde değişmeler oluşmaktadır. Bunun yanında her türlü sertliklere de dikkat edilmelidir. Meme kanseri genellikle ağrı pek yapmamaktadır. Çünkü kanserin salgıladığı yapısal bazı maddelerin sinir uçlarını bloke edici özellikleri olduğundan dolayı, ağrı hissedilmeyebilir. Ama hassas bölgelerdeki ani büyümeleri bazen ağrı da yapabilmektedir.
Bazı kadınlarda memelerde küçük fibrokistik değişimler oluşabilmektedir. Ama onların tanısını ve kanserden ayırımını ancak uzman doktorlar yapabilmektedir. Bu durumda derhal ULTRASONOGRAFİK tetkiklerin yapılması gerekir.
Ultrasonografi'nin vücuda halen tespit edilmiş bir zararı yoktur. Ses dalgalarıyla yapıldığı için radyasyon riski de hiç yoktur. Onun için kontrol bakımından gerektiği kadar yapılabilmektedir. Tabii ki bunların da değerlendirmesini uzman hekimlerin yapması gerekmektedir.
Mammografi cihazlarının ise yeni olması gerekmektedir. Çünkü yeni cihazların çekim esnasında hastanın aldığı radyasyon dozları çok daha düşük olmaktadır. Bu hususta cihaz ne kadar yeni jenerasyondan olursa, o kadar iyi olmaktadır. Ama her ihtimale karşı 5 - 8 yıllıktan fazla olmamalıdır. Çünkü, o tarihten bu yana alınan radyasyon dozunun % 50'nin altına indiği görülmektedir.
Kısacası, meme kanseri kadınlarda zannedildiğinden de sık görülmektedir. Onun için meme kanseri risklerinden uzak durmak gerekmektedir.
Öte yandan, meme kanserinde erken tanı çok önemli rol oynamaktadır. Her kadın açık ve zararı belli olan riskli durumlardan uzak durmak zorundadır. Aksi takdirde bu durumu hayatıyla ödemek durumu da kolayca zuhur edebilir. Hele alkol kullanan, sigara içen ve gece hayatını seven bir nevi düzensiz yaşayan kadınlar çok dikkatli olmalıdır. Çünkü onlardaki riskler diğerlerine oranla çok daha açık, fazla ve etkilidir. (SON)
Meme kanserinin kadınlardaki oluşma olasılığı daha önce de yazdığım gibi yaklaşık olarak % 10 civarındadır. Bütün vakalarda erken teşhis çok önemli olmaktadır. Çünkü bu meme kanserleri adeta RUS RULETİ gibidir. Kime rastlayacağı belli olmamaktadır. Tabii ki RİSK faktörleri de büyük önem taşımaktadır. Ama iç gerginlikler ve STRESS'ler de burada çok büyük rol oynayabilmektedir.
Meme kanserleri bazen erken yaşlarda da görülebilmektedir. Bazen 20 yaşın çok altında meme kanserlerine rastlamak mümkün olmaktadır. Kadınlarımızın ilk muayenelerini kendileri yapması gerekmektedir. Özellikle banyo yaparken, el içleriyle hafifçe baskı yaparak meme içindeki sertliklerin olup olmamasına dikkat etmeleri, onların erken tespiti bakımından çok faydalı olmaktadır.
Ayrıca, koltuk altlarını da parmaklarıyla kolaylıkla kontrol etmeleri mümkün olabilmektedir. Bu durumlarda tespit ettikleri en ufak sertlikleri hemen takibe almaları gerekmektedir. En ufak bir büyümede hemen doktora başvurmaları gerekmektedir. Bunun yanında memelerin ucunda kan, irin veya benzeri sıvı akıntısı olduğunda, deride veya meme ucunda çekilme, asimetrik durum veya renk değişimlerine dikkat etmek gerekmektedir.
Bazen deride adeta portokal kabuğu şeklinde değişmeler oluşmaktadır. Bunun yanında her türlü sertliklere de dikkat edilmelidir. Meme kanseri genellikle ağrı pek yapmamaktadır. Çünkü kanserin salgıladığı yapısal bazı maddelerin sinir uçlarını bloke edici özellikleri olduğundan dolayı, ağrı hissedilmeyebilir. Ama hassas bölgelerdeki ani büyümeleri bazen ağrı da yapabilmektedir.
Bazı kadınlarda memelerde küçük fibrokistik değişimler oluşabilmektedir. Ama onların tanısını ve kanserden ayırımını ancak uzman doktorlar yapabilmektedir. Bu durumda derhal ULTRASONOGRAFİK tetkiklerin yapılması gerekir.
Ultrasonografi'nin vücuda halen tespit edilmiş bir zararı yoktur. Ses dalgalarıyla yapıldığı için radyasyon riski de hiç yoktur. Onun için kontrol bakımından gerektiği kadar yapılabilmektedir. Tabii ki bunların da değerlendirmesini uzman hekimlerin yapması gerekmektedir.
Mammografi cihazlarının ise yeni olması gerekmektedir. Çünkü yeni cihazların çekim esnasında hastanın aldığı radyasyon dozları çok daha düşük olmaktadır. Bu hususta cihaz ne kadar yeni jenerasyondan olursa, o kadar iyi olmaktadır. Ama her ihtimale karşı 5 - 8 yıllıktan fazla olmamalıdır. Çünkü, o tarihten bu yana alınan radyasyon dozunun % 50'nin altına indiği görülmektedir.
Kısacası, meme kanseri kadınlarda zannedildiğinden de sık görülmektedir. Onun için meme kanseri risklerinden uzak durmak gerekmektedir.
Öte yandan, meme kanserinde erken tanı çok önemli rol oynamaktadır. Her kadın açık ve zararı belli olan riskli durumlardan uzak durmak zorundadır. Aksi takdirde bu durumu hayatıyla ödemek durumu da kolayca zuhur edebilir. Hele alkol kullanan, sigara içen ve gece hayatını seven bir nevi düzensiz yaşayan kadınlar çok dikkatli olmalıdır. Çünkü onlardaki riskler diğerlerine oranla çok daha açık, fazla ve etkilidir. (SON)
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006