Memur yoksul, emeklisi aç!
En düşük memur maaşı, seyyanen zamla birlikte 22 bin liraya çıkarılmasına rağmen, Türk-İş'in açıkladığı 37 bin 974 lira olan yoksulluk sınırının oldukça altında kaldı. Yüzde 25'lik zam sonrası en düşük memur emeklisi maaşı ise 9 bin 876 liraya yükseldi ama 11 bin 658 lira açıklanan açlık sınırına ulaşamadı. Dahası, memur ve memur emeklilerinin maaşları, 10 yıl önceki alım güçlerine bile sahip değil
12.08.2023 15:15:00 / Güncelleme: 12.08.2023 15:20:42
AHMET HAYDAR TARHANLI
AHMET HAYDAR TARHANLI





AHMET HAYDAR TARHANLI / DETAY HABER
Döviz ve ithalata dayalı ekonomi politikaları sebebiyle artan maliyetlerin oluşturduğu yüksek enflasyon, vatandaşların alım gücünü eritmeye devam ediyor. Asgari ücrete göre daha iyi bir gelire sahip olmalarına rağmen memurlar bile 10 yıl önceki alım güçlerine sahip değil. Maaşlara yapılanan seyyanen zamlar da bu durumu değiştirmedi. Memur emeklilerinin hali ise daha kötü, aylık mutfak masraflarını karşılayabilecek düzeyde dahi bir gelire sahip değiller.
Memurların geliri yoksulluk sınırının altında
Yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen zam ile birlikte en düşük memur maaşı 22 bin liraya çıkarıldı. TÜİK'in açıkladığı yıllık yüzde 48'lik enflasyon oranına rağmen yıllık bazda öğretmen maaşları yüzde 117, polis maaşları yüzde 115, araştırma görevlilerinin maaşı yüzde 107 oranında zamlandı. Fakat bütün bu zamlara rağmen, memur maaşları Türk-İş'in temmuz ayı için açıkladığı 37 bin 974 liralık yoksulluk sınırının üstüne çıkamadı. Yoksulluk sınırı, 4 kişilik bir ailenin aylık gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamaları (barınma, giyim, sağlık, eğitim, ulaşım, iletişim vs.) için hanesine girmesi gereken minimum gelir tutarını ifade ediyor. Memurların çoğunluğu, yoksulluk sınırının altında aldıkları maaş ile birçok temel ihtiyacını karşılayamadan, hatta borçlanarak bir yaşam mücadelesi vermek zorunda kalıyor.
Memur emeklileri hayal kırıklığı yaşadı
Memur emeklilerinin durumu ise çok daha kötü. Temmuz ayında seyyanen zam beklentisi boşa çıkan en düşük memur emeklilerinin maaşı 1 yılda yüzde 48 arttı. TÜİK'in açıkladığı resmi enflasyon oranı yüzde 48 olmasına rağmen, yine TÜİK verilerine göre 12 aylık ortalama enflasyon yüzde 57 oldu. ENAG'ın temel ihtiyaçlardan hesapladığı yüzde 123'lük enflasyon oranı ise memur emeklisinin alım gücündeki erimeyi gözler önüne serdi. Yapılan son zamla birlikte en düşük memur emeklisinin maaşı 9 bin 876 liraya yükseldi, fakat bu zamlı maaş dahi Türk-İş'in açıkladığı 11 bin 658 liralık açlık sınırının altında kaldı. Açlık sınırı, sağlıklı yaşayabilmek için minimum gıda masrafını ifade ediyor. Diğer bir ifadeyle, yıllardır çalışarak emekliliği hak eden memurlar, emekli olduklarında elde ettikleri maaşla mutfak masraflarını bile karşılayamıyorlar.
10 yıl önce alım güçleri daha fazlaydı
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı memurları ve emeklileri kara kara düşündürüyor. Önemli olan maaşlara zam yapılması değil, o maaşların alım gücünün artması. Yapılan son zamlara rağmen birçok memur maaşının açlık ve yoksulluk sınırına oranı 10 sene öncesine göre daha düşük. Diğer bir ifadeyle, memurların ve emeklilerin alım gücü erimeye devam ediyor. Üstelik artması beklenen enflasyonla birlikte bu oran daha da düşecek. Maaşlardaki erimenin boyutu, maaşlar Türk-İş'in açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırlarına oranlandığında net olarak görülüyor. Türk-İş'in 2013 Temmuz ayı açlık sınırı 1012 lira, yoksulluk sınırı ise 3 bin 296 lira idi. Maaşları açlık sınırına oranladığımızda, 2013 Temmuz'unda polis maaşlarında bu oran 2,75 iken, 2023 Temmuz'unda 2,53'e düştü, öğretmen maaşlarında 2,44 iken, 2,29'a düştü, en düşük memur maaşında 1,88 iken, 1,75'e düştü, en düşük memur emeklisi maaşında ise 1,1 iken, 0,74'e düştü. Dikkat ederseniz en düşük memur emeklisinin maaşı Temmuz 2013'te açlık sınırının üstündeymiş, şimdi altında. Maaşları yoksulluk sınırına oranladığımızda da benzer bir durum söz konusu. 2013 Temmuz'unda polis maaşlarında bu oran 0,84 iken, 2023 Temmuz'unda 0,78'e düştü, öğretmenlerde 0,75'ten, 0,70'e, en düşük memurda 0,58'den, 0,54'e, en düşük memur emeklisinde ise 0,34'ten, 0,23'e düştü. Bu oranlar yıl sonuna kadar her ay düşmeye de devam edecek. Çünkü açlık ve yoksulluk sınırı her ay güncelleniyor, memur ve emekli maaşları ise yıl sonuna kadar değişmeyecek. Bu tablonun düzelmesi için maliyetlerin düşürülerek enflasyon sorununun kökünden çözülmesi gerekiyor, ayrıca mağduriyetlerin giderilmesi için de en düşük maaşın yoksulluk sınırı seviyesinde konumlanması lazım.
Döviz ve ithalata dayalı ekonomi politikaları sebebiyle artan maliyetlerin oluşturduğu yüksek enflasyon, vatandaşların alım gücünü eritmeye devam ediyor. Asgari ücrete göre daha iyi bir gelire sahip olmalarına rağmen memurlar bile 10 yıl önceki alım güçlerine sahip değil. Maaşlara yapılanan seyyanen zamlar da bu durumu değiştirmedi. Memur emeklilerinin hali ise daha kötü, aylık mutfak masraflarını karşılayabilecek düzeyde dahi bir gelire sahip değiller.
Memurların geliri yoksulluk sınırının altında
Yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen zam ile birlikte en düşük memur maaşı 22 bin liraya çıkarıldı. TÜİK'in açıkladığı yıllık yüzde 48'lik enflasyon oranına rağmen yıllık bazda öğretmen maaşları yüzde 117, polis maaşları yüzde 115, araştırma görevlilerinin maaşı yüzde 107 oranında zamlandı. Fakat bütün bu zamlara rağmen, memur maaşları Türk-İş'in temmuz ayı için açıkladığı 37 bin 974 liralık yoksulluk sınırının üstüne çıkamadı. Yoksulluk sınırı, 4 kişilik bir ailenin aylık gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamaları (barınma, giyim, sağlık, eğitim, ulaşım, iletişim vs.) için hanesine girmesi gereken minimum gelir tutarını ifade ediyor. Memurların çoğunluğu, yoksulluk sınırının altında aldıkları maaş ile birçok temel ihtiyacını karşılayamadan, hatta borçlanarak bir yaşam mücadelesi vermek zorunda kalıyor.
Memur emeklileri hayal kırıklığı yaşadı
Memur emeklilerinin durumu ise çok daha kötü. Temmuz ayında seyyanen zam beklentisi boşa çıkan en düşük memur emeklilerinin maaşı 1 yılda yüzde 48 arttı. TÜİK'in açıkladığı resmi enflasyon oranı yüzde 48 olmasına rağmen, yine TÜİK verilerine göre 12 aylık ortalama enflasyon yüzde 57 oldu. ENAG'ın temel ihtiyaçlardan hesapladığı yüzde 123'lük enflasyon oranı ise memur emeklisinin alım gücündeki erimeyi gözler önüne serdi. Yapılan son zamla birlikte en düşük memur emeklisinin maaşı 9 bin 876 liraya yükseldi, fakat bu zamlı maaş dahi Türk-İş'in açıkladığı 11 bin 658 liralık açlık sınırının altında kaldı. Açlık sınırı, sağlıklı yaşayabilmek için minimum gıda masrafını ifade ediyor. Diğer bir ifadeyle, yıllardır çalışarak emekliliği hak eden memurlar, emekli olduklarında elde ettikleri maaşla mutfak masraflarını bile karşılayamıyorlar.
10 yıl önce alım güçleri daha fazlaydı
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı memurları ve emeklileri kara kara düşündürüyor. Önemli olan maaşlara zam yapılması değil, o maaşların alım gücünün artması. Yapılan son zamlara rağmen birçok memur maaşının açlık ve yoksulluk sınırına oranı 10 sene öncesine göre daha düşük. Diğer bir ifadeyle, memurların ve emeklilerin alım gücü erimeye devam ediyor. Üstelik artması beklenen enflasyonla birlikte bu oran daha da düşecek. Maaşlardaki erimenin boyutu, maaşlar Türk-İş'in açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırlarına oranlandığında net olarak görülüyor. Türk-İş'in 2013 Temmuz ayı açlık sınırı 1012 lira, yoksulluk sınırı ise 3 bin 296 lira idi. Maaşları açlık sınırına oranladığımızda, 2013 Temmuz'unda polis maaşlarında bu oran 2,75 iken, 2023 Temmuz'unda 2,53'e düştü, öğretmen maaşlarında 2,44 iken, 2,29'a düştü, en düşük memur maaşında 1,88 iken, 1,75'e düştü, en düşük memur emeklisi maaşında ise 1,1 iken, 0,74'e düştü. Dikkat ederseniz en düşük memur emeklisinin maaşı Temmuz 2013'te açlık sınırının üstündeymiş, şimdi altında. Maaşları yoksulluk sınırına oranladığımızda da benzer bir durum söz konusu. 2013 Temmuz'unda polis maaşlarında bu oran 0,84 iken, 2023 Temmuz'unda 0,78'e düştü, öğretmenlerde 0,75'ten, 0,70'e, en düşük memurda 0,58'den, 0,54'e, en düşük memur emeklisinde ise 0,34'ten, 0,23'e düştü. Bu oranlar yıl sonuna kadar her ay düşmeye de devam edecek. Çünkü açlık ve yoksulluk sınırı her ay güncelleniyor, memur ve emekli maaşları ise yıl sonuna kadar değişmeyecek. Bu tablonun düzelmesi için maliyetlerin düşürülerek enflasyon sorununun kökünden çözülmesi gerekiyor, ayrıca mağduriyetlerin giderilmesi için de en düşük maaşın yoksulluk sınırı seviyesinde konumlanması lazım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.