Türkiye adım adım yeni bir referanduma gidiyor. Millet, başkanlık sistemine ya evet ya da hayır diyecek.
Peki, mesele başkanlık sistemi mi?
Yani başkanlık sistemi geldiğinde ülkemizin temel problemlerinden hangisini çözer duruma geleceğiz?
Veya sandıktan "hayır" çıkarsa ne değişecek?
Bugün ABD doları 3.80, Euro 4.10 TL...
İşçi, çiftçi, emekçi kan ağlıyor...
Tarım dibe vurmuş durumda. Hayvancılık desen farklı değil.
Terör almış başını gidiyor. Her gün farklı bir patlama farklı bir saldırı var maalesef.
Hiçbir komşumuzla aramız iyi olmadığı gibi, Dünya'da olan saygınlığımız gitgide düşüyor.
Tüm bunların yanında çok acı bir gerçek var: Türkiye şu anda bir savaşın tam ortasında, bu savaşın sınırlarımız içinde patlak vermesi an meselesi.
Bu sorunlara şu anki sistemde bir çözüm getirilemiyor, peki, başkanlık geldiğinde ne değişecek?
Aynı tas aynı hamam...
Bizim yani milletin yapması gereken "çözüm" aramaktır. Bulunmuş bir çözüm varsa onu dinlemek, anlamak ve peşinden gitmektir.
Yıllardan beri "biri olmazsa diğeri" mantığıyla sandığa giden seçmenimizin artık yeni ufuklara açılması gerekmektedir.
Ekonomiyi ayağa kaldıracak, terör belasını def edecek, uluslararası düzeyde bizi en ileri taşıyacak bir formüle, bir teze, bir lidere ihtiyacımız var.
En önemlisi de "Ben bu işi yaparım" derken, nasıl yapacağını da objektif bir şekilde ortaya koyan birisine ihtiyacımız var.
Olay başkanlık sisteminde veya parlamenter sistemde bitseydi bugün dünyada farklı devlet sistemleri olmazdı.
Bize uygun rejimi tartışmak bunun tamamen dışında olup, mevcut temel sorunlarımız olan ekonomi ve terör gibi hususlara dair hiçbir etkisi yoktur.
Gün geçtikçe kötüye giden ülkemizin sorunlarına çare olacak merhemi, kanayan yaralarımıza sürmek milletin elinde olup, bu kafayla sert bir kayaya çarpana kadar dikine gitmek de yine milletin iradesindedir.
Ne demiş atalarımız: "Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur."
Peki, mesele başkanlık sistemi mi?
Yani başkanlık sistemi geldiğinde ülkemizin temel problemlerinden hangisini çözer duruma geleceğiz?
Veya sandıktan "hayır" çıkarsa ne değişecek?
Bugün ABD doları 3.80, Euro 4.10 TL...
İşçi, çiftçi, emekçi kan ağlıyor...
Tarım dibe vurmuş durumda. Hayvancılık desen farklı değil.
Terör almış başını gidiyor. Her gün farklı bir patlama farklı bir saldırı var maalesef.
Hiçbir komşumuzla aramız iyi olmadığı gibi, Dünya'da olan saygınlığımız gitgide düşüyor.
Tüm bunların yanında çok acı bir gerçek var: Türkiye şu anda bir savaşın tam ortasında, bu savaşın sınırlarımız içinde patlak vermesi an meselesi.
Bu sorunlara şu anki sistemde bir çözüm getirilemiyor, peki, başkanlık geldiğinde ne değişecek?
Aynı tas aynı hamam...
Bizim yani milletin yapması gereken "çözüm" aramaktır. Bulunmuş bir çözüm varsa onu dinlemek, anlamak ve peşinden gitmektir.
Yıllardan beri "biri olmazsa diğeri" mantığıyla sandığa giden seçmenimizin artık yeni ufuklara açılması gerekmektedir.
Ekonomiyi ayağa kaldıracak, terör belasını def edecek, uluslararası düzeyde bizi en ileri taşıyacak bir formüle, bir teze, bir lidere ihtiyacımız var.
En önemlisi de "Ben bu işi yaparım" derken, nasıl yapacağını da objektif bir şekilde ortaya koyan birisine ihtiyacımız var.
Olay başkanlık sisteminde veya parlamenter sistemde bitseydi bugün dünyada farklı devlet sistemleri olmazdı.
Bize uygun rejimi tartışmak bunun tamamen dışında olup, mevcut temel sorunlarımız olan ekonomi ve terör gibi hususlara dair hiçbir etkisi yoktur.
Gün geçtikçe kötüye giden ülkemizin sorunlarına çare olacak merhemi, kanayan yaralarımıza sürmek milletin elinde olup, bu kafayla sert bir kayaya çarpana kadar dikine gitmek de yine milletin iradesindedir.
Ne demiş atalarımız: "Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Haydar Bektaş / diğer yazıları
- Süleymani’nin ardından / 10.01.2020
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018