Mili Ekonomi Modeli ve Bakü Kongresi-3

'Milli Ekonomi Modeli'ndeki yeniliklerBu yeni ekonomik model insanların kendi dinamiklerine dayanmaktadır. Onun için bu modelin istismarı kolayca mümkün olmayacaktır. Bu sistemde ülkelerin yer altı ve yer üstü servetlerine dayanmaktadır. Sermaye, emek paylaşımını adaletli olarak yerine getirmektedir. Bu Ekonomik Model, şimdiye kadar ortaya sürülen  tüm ekonomik istismar tabularını yıkarak tamamen değişik bir sistem ve bakış  açısını ortaya koymaktadır.Paranın hakiki değerini ortaya koyarak, enflasyonu, deflasyonu, stagflasyonu, resesyonu ve işsizliği ortadan kaldırmakta ve bu ekonomik hastalıklarına çare bulmaktadır. İnsanın insan gibi yaşamasının temelini atmaktadır.Dünyanın yönetimini insanların hırsına değil de, mantık, akıl, bilgi ve çalışmasına vermektedir. Böylece aşırı sermaye hırsı ile dünyanın idaresini  önlemekte ve insanlığa tamamen yeni ekonomik gelişme yollarını açmaktadır.Dünyaya tamamen yeni fikirler ve orijinal çözümler getirmektedir. İktisat biliminde DEVRİM oluşturmaktadır. Sermaye esaretinden çıkarmakta ve yeni  çözümler çareleri göstermektedir. İktisadın gelişmesine yeni ufuklar açmaktadır. Sosyalizm ve vahşi kapitalizm sarmalından da insanlığı kurtarmaktadır. İnsanoğluna müreffeh bir hayatın gelişme yollarını açmaktadır. İnsanları sermaye esaretinden alıkoymaktadır.Dünyadaki nüfus artışı ve ekonomiAslında dünyanın artan nüfusu bir tehlike değildir. Esas tehlike o nüfusun  kapitalist ülkeler tarafından adeta bloke edilip kendilerine dönük istismar edilmesidir. Eğer artan nüfusla dünyada fakirlik oluşsaydı, şimdiki dünyada ilerlemen değil, ters yönde gelişen fakirleşme husule gelirdi. Halbuki dünya artan nüfusuna rağmen devamlı olarak ilerlemektedir. Kısacası artan nüfusun yerine bakarak insanları sadece pasif bir tüketici olarak görmemek gerekmektedir. Her insanın bir beyni, bilgisi çalışkanlığı ve emek gücü vardır. Onu kullanarak kendi gıdasını, barınmasını ve korunması ile sağlık  ihtiyaçlarını karşıladığı gibi etrafındakilere de faydalı olmaktadır. Böylece dünya devamlı olarak ilerleyebilmektedir. Nüfus artışı ile beraber imkan  artışları da beraber artmaktadır.Sermaye esareti-vahşi kapitalist sistem Şu anda küreselleşme, dünya ekonomisi bir nevi güçlü ve zengin olanların fakirleri ezmesi ve istismar etmesine dayanmaktadır. Üstelik bu işlemlerin tümü Demokrasi adına yapılmaktadır. Yer altı ve yer üstü zenginlikleri bol olan ülkeler işgal edilmekte ve onların varlıklarına el konulmaktadır.Aslında şu anda Moda şeklinde gelişen demokratik çok partili sistemler Kapitalizmin son aşamasına doğru ilerleme göstermektedir. Böylece Demokrasi bir nevi seçilenler ve idareciler arasında paylaşılmış gibi olmaktadır. Hatta bunun da ötesinde ayrı bir iç sistem de husule getirilmiş olmaktadır. Bu iç sistem çok güçlü olursa, o zaman seçilenlere çok dar bir manevra sahası bırakılmış olmaktadır. Kısacası şu haldeki dünyada, hak yerine güç, adalet yarine ise zenginliğin baskısı ön plana gelmektedir. Ancak bu Ekonomik sistemde her şeye rağmen, bazı Ekonomik hastalıklar sık sık görülmektedir.Kapitalist ekonomilerde sıklıkla görülen hastalıklar Kapitalist ekonomilerinde ayrıca şu 4 hastalık sıkça görülmektedir.1 - Enflasyon,2 - Deflasyon,3 - Stagflasyon,4 - Resesyon.Şu anda bile bu hastalıkların bazıları, gerek ABD, gerekse AB, hatta dünyanın diğer en zengin ülkelerinde de ekonomilerini tehdit edecek şekilde gelişerek endişe konusu olmaktadır. Ancak bu hastalıklardan korunmak ve onları tedavi etmek, şu andaki sistemde pek başarılı olamamaktadır. Çünkü rejimlerin içinde bu hastalıklara sebep olacak unsurlar kendiliğinden gelişmektedir.