AKP hükümetinin vahim icraatları, devletin ve vatandaşın iliklerine kadar işledi.Hepsinden önemlisi, hiçbir kitapta yeri olmayan diplomasi tarzı, sadece etrafımızı ateş çemberine çevirmedi. İçimiz-dışımız ateş oldu.Hükümet, devlete "pres yöntemi", millete ise "stres yönetimi" uygulayarak gün dolduruyor.Demokrasi ve sistem tartışmalarıyla güya stres attırıyor? AKP yönetimi, devlete ve millete, kalp krizi geçirmiş bitkisel hayattaki hastaya egzersiz ve ağır antrenman yaptıran sahte doktorun yöntemini uyguluyor.Hükümet, bir adım sonra, teneşirdeki ölünün elini-kolunu sağa sola çeviren cenaze yıkayıcısı edasıyla, baksanıza bu dipdiri meyyit yaşıyor, diye bağıracaktır.Dipdiri meyyite dönüştürdükleri devlet ve milleti teneşirde bırakıp kaçmaları da muhtemel!Tüm göstergeler şunu söylüyor; pastırma yazı sona erdi, lay lay lom devri bitti.Halk bunu iliklerine kadar yapıyor.İşsizlik aldı başını gitti.Yoksulluk kol geziyor, yolsuzluk başa oynuyor.Boşanmalar patladı.İntiharlar zirve yaptı.Şiddet ve seri cinayetler arttı.Devlet ve millet olarak depresyondayız?Kısacası, vatandaş hapı yuttu: Türkiye'de anti-depresan kullanımı son 9 yılda yüzde 160 oranında arttı, bir yılda kullanılan ilaç 37 milyon kutuya yaklaştı.Sağlık Bakanı açıkladı: Ruh ve sinir rahatsızlıkları nedeniyle 2013'te 9 milyon 258 bin 37 kişinin Sağlık kuruluşlarına başvurdu. 2012'de intihar sayısı 3 bin 225 oldu.Bunun gibi toplumun çöküşünü haykıran kaç gösterge var, biliyor musunuz? Onları saymayayım?incir kabuğunu doldurmayan demokrasi açılımı, sistem tartışmaları ve küresel güçlerin bölgemize yönelik kanlı gündemleriyle Türk devleti ve milletine vakit kaybettiren AKP hükümeti, ömür törpüsü?Geçen akşam Meltem TV ekranlarında Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte Diyalog programına katılan değerli hukukçu Ahmet Erimhan, söz konusu vaziyetin teşhisini "Stockholm sendromu" olarak değerlendirdi. "Celladına sempati duymak ve aşık olmak" olarak tanımlanıyor bu sendrom!Stockholm sendromunun neticesi, ya celladın maharetiyle can vermek, yahut intihara sürüklenmektir.Devlet ve milletin tutulduğu bu ve buna benzer sendromlardan kurtulmanın modelini, çaresini, çözümlerini ortaya koydu Prof. Dr. Haydar Baş.AKP'nin sömürgeci kapitalizme endeksli ekonomi anlayışı ile devletin de, milletin de batmaya mahkum olduğunu 2005'ten beri anlatıyor.Rusya bu gerçeği idrak etti; Prof. Dr. Baş'tan akıl aldı, istifade etti, kefeni yırttı, şahlandı.Prof. Dr. Baş, AKP hükümetinin devlete ve millete dönük ekonomik maliyetine de dikkat çekti programda.Devlet ve milletin yıllık emek, üretim ve alınteri olan GSMH'mız karşılığında kendi paramızı basmıyoruz; devlet yabancının banknotunu borçlanıp alıyor, kasaya koyuyor, üstüne bir de enayi faiz ödüyoruz.Böylece, devlet borca batıyor bir. Bütçeden yıllık 60-70 milyar TL faiz ödüyoruz iki. Hepsinden önemlisi devlet ve milletin emeğini, yabancıların karşılıksız banknotuna karşılık yapıyor, onlara transfer ediyoruz, üç.Orada kalmıyor ki; millet, para darlığı içinde kıvranıyor, bir. faizci ve tefecilerin kapısına mahkum ediliyor, iki. Nitekim vatandaşın bankalara olan tüketici borcu 340 milyar TL'ye fırlamış vaziyette. 20 milyon hanenin olduğu ülkemizde 21 milyon haciz dosyası var? Bir başka önemli nokta, devletin ödemek zorunda olduğu borç ve faiz, vatandaşın dolaylı-dolaysız vergi, zam ve harç olarak biniyor. Hükümet babasının cebinden ödemiyor ki alınan borç ve faizlerini; vatandaşın sırtında boza pişirerek alıyor, ecnebiye veriyor.Bu sömürgeci liberal-kapitalist yaklaşımın tam istihdam, sürekli büyüme ve adil gelir dağılımını baltalayan o kadar ağır yönleri var ki, zulümden beter.Bu zulmü ve yokluğu ortadan kaldıran Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi, mimarı ve her türlü uygulama detaylarına vakıf olan sadece Prof. Dr. Baş'tır? Rusya da bu yüzden Haydar Hoca'nın kapısından ayrılmıyor.Türk milletinin bu ağır depresyondan kurtulmasının tek yolu, Haydar Hoca'yı acilen işbaşına getirmesidir? Gerisi toplumun hep birlikte intihar etmesidir.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019