Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu Kuzey Irak'a gönderildi. Müsteşar Sinirlioğlu bölgesel yönetimin ileri gelenleriyle bir takım görüşmeler yaptı. Daha sonra Kuzey Irak yönetiminden yapılan açıklamada Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Mesut Barzani'yi Türkiye'ye davet ettiği ifade edildi.Türkiye'nin gündemi Ermeni açılımıyla meşgul olurken AKP hükümeti Barzani'yle mercimeği fırına çoktan vermiş anlaşılan. Gözlerden ırak bir şekilde yürüyen süreçte ilişkiler hayli ilerlemiş olmalı ki bir ilk gerçekleşti ve Barzani uzun yıllardır beklediği resmi daveti Türkiye'den almış oldu.Bundan sonra Barzani'yi tutabilene aşk olsun.Adım adım hedefine doğru ilerliyor Barzani. Türkiye -Kuzey Irak ilişkilerinde bu davete kadar olan süreçte atılan adımların büyük çoğunluğunun Türkiye'nin çıkarlarına ters olduğunu görüyoruz. Bizim gördüğümüz bu gerçeği siyasi iradenin görmemesi mümkün olmadığına göre çıkarlarımıza ters olan bu adımlarda niçin ısrar ediliyor?Bu soruya verilecek cevap yine Türkiye'nin çıkarlarına ters düştüğü halde atılan öteki adımlarla ilgili olarak sorulacak, 'neden, niçin' gibi sorulara da cevap niteliğinde olacaktır. Çünkü Kuzey Irak örneğinde olduğu gibi Türkiye'nin çıkarlarına ters düştüğü halde sürdürülen çok sayıda süreç var. Ermenistan açılımı ve Kürt açılımı bu süreçlere verilecek örneklerin sadece ikisidir. Bu yanlışta bilerek ısrar edilmesinin sebebi siyasetin ABD, IMF ya da AB talimatlarıyla idare edilmesidir. Washington ve Brüksel'in talimatlarıyla yönetilen siyasetin idare ettiği ülkede Barzani'yi memnun eden, Sarkisyan'ı memnun eden, Obama'yı memnun eden adımlar peş peşe atılırken Türk milleti ise havasını alıyor.Yeri gelmişken değinmeden geçemeyeceğim bir nokta daha var.Vatandaşlarımızın 'kim iktidara gelse aynı şeyleri yapıyor' dediğini hepimiz duymuşuzdur. Farklı farklı görüşe sahip oldukları halde iktidara geldiklerinde aynı adımları atmalarının da sebebi siyasi anlayışlar farklı farklı olsa da hep aynı yerlerden yani Brüksel'den veya Washington'dan gelen talimatla siyasetin yönlendirilmesidir. Talimatlar aynı yerden geldiği için partiler değişse de icraatlar değişmemektedir. Netice yukarıda da ifade ettiğim gibi herkes istediğini alırken milletin havasını alması şeklinde oluşmaktadır. Millet olarak artık bu durumun değişmesini istiyorsak, talimatları Brüksel, Washington ya da başka yad ellerden alanları bir kenara bırakıp, Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarını yani Prof. Dr. Haydar Baş'ı öne geçirmemiz bizim tek çıkar yoldur.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023