logo
25 KASIM 2025


Ursula von der Leyen'e yönelik tepkinin anatomisi

08.10.2025 00:00:00
Avrupa parlamentosunda Ursula von der Leyen'i "devirmek isteyenler"in talebi tam anlamıyla bir "iktidar gaspı" isteği değil; daha karmaşık, çok katmanlı ve sembolik bir tepki. Bu girişimin arkasında stratejik, ideolojik ve kurumsal yönelimler bir araya geliyor.
 
İlk olarak, durumun somut göstergeleri:
 
Avrupa Parlamentosu'nda iki yeni gensoru (güvensizlik) önergesi hazırlandı; biri sağcı (Patriots for Europe), biri de sol bloklardan (The Left) geliyor. 
 
Gensoruların gerekçeleri arasında şeffaflık eksikliği, Parlamento ile iletişimde doğrudanlaşma, bazı çevrelerin "Pfizergate" skandalı olarak adlandırdığı olguya dair talepler, çevre politikaları, tarım-maliyet dengesi, göç yönetimi ve dış politika eleştirileri yer alıyor. 
 
Ancak, bu girişimlerin başarılı olması olası görünmüyor: gensoru önerileri basitçe bir protesto aracı olarak da yorumlanıyor; çünkü Avrupa Parlamentosu'nda devrilmesi için gereken oy çoğunluğu sınırı oldukça yüksek. 
 
Bu veriler ışığında, "devirmek isteyenler"in motivasyonlarını birkaç başlık altında irdeleyebiliriz:
 

1. Şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği

 
Von der Leyen, "Pfizergate"iddialarının gölgesinde:
 
COVID-19 salgını sırasında Pfizer CEO'su ile özel metin mesajları paylaştığı iddiaları ve bu yazışmaların Parlamento'ya tam olarak sunulmaması, eleştirilerin merkezine yerleşti. 
 
Avrupa Birliği Adalet Divanı, bu konuda von der Leyen'in şeffaflık yükümlülüğünü yerine getirmediğine yönelik bir karar verdi. 
 
Eleştirmenler, karar süreçlerinin giderek "yüksek perdeden" ve Parlamento'yu pasifleştirecek tarzda yürütüldüğünü; von der Leyen'in daha çok "tek elden" yürütme eğiliminde olduğunu iddia ediyor. 
 
 
Bu durumda gensoru isteyenler, sembolik de olsa "Parlamento'nun itibarını koruma" söylemi üzerinden bir hamle yapıyor.
 

2. İdeolojik ve politik çelişkiler

 
Von der Leyen'e karşı gensoru öneren gruplar arasında sol ve sağ uçlar bulunuyor. Bu iki uç arasında örtüşen bazı eleştiriler var:
 
Ticaret anlaşmaları ve tarım politikaları: AB–ABD ticaret anlaşması ve AB–Mercosur anlaşması, bazı milletvekilleri tarafından Avrupa tarımını zayıflatacak, çevreyi tahrip edecek ve sanayi yeteneğini düşürecek şekilde görülüyor. 
 
İklim/Yeşil politikalar: Sağ gruplar "yeşil aşırılıklar"tan dem vururken, sol gruplar iklim eylemlerinin sosyal yönünü, adil dönüşüm şartlarını, çevre şartlarını ve işçi hakları dengelerini eleştiriyor. 
 
Güç dengesi ve koalisyon stratejileri: Von der Leyen ve EPP (Avrupa Halk Partisi) ittifaklarının, bazı kritik yasaları parlamentoda sağ grupların desteğiyle geçirmesi, merkez partiler arasında rahatsızlık yaratıyor. Bazı sosyal demokrat ve liberal MEP'ler, "EPP'nin aşırı sağ ile ilişkilenmesi" uyarısı yapıyor. 
 
Sembolik muhalefet ve görünürlük: Özellikle küçük gruplar ve muhalif bloklar için bu tarz gensoru önerileri, sadece parlamentoda gündemi belirlemek için önemli bir araç seslerini duyurmak, medya ekseni yaratmak, kamuoyu desteği aramak amacı taşıyabilir.
 
Bu durumda von der Leyen'in "iktidar alanındaki çizgileri" daha da belirginleşirken, muhalefet de kendi pozisyonunu inşa etme fırsatı yakalıyor.
 

3. Kurumsal-gerilim ve güç mücadelesi

 
Bir diğer katman, Avrupa kurumları ve güç dengelerinin yeniden tanımlanması arzusu:
 
Avrupa Komisyonu'nun yetkilerinin genişlemesi, ulusal parlamentoların ve Parlamento'nun yetkilerini gölgede bırakma kaygıları doğuruyor. Bu tür gensoru talepleri, yürütmenin Parlamento üzerindeki kontrolünü vurgulamaya yönelik kurumsal bir karşı refleks olabilir.
 
Von der Leyen'in ikinci döneminde, komisyonun "stratejik özerklik", savunma sanayii, dijitalleşme, enerji dönüşümü gibi başlıklarda güçlü inisiyatifler alması bekleniyor. Bu tür büyük projeler doğal olarak siyasi çekişmelere yol açar. 
 
Bazı MEP'ler, "erken uyarı"işlevi olarak gensoru önerilerini parlamentonun dikkatini çekmek, iktidar ile parlamenter denetim arasındaki gerilimi yeniden tanımlamak amacıyla stratejik olarak kullanıyor.
 

4. Gensoru hareketlerinin sembol değeri

 
Gerçekten de, bu girişimlerin başarı şansı çok düşük gözüküyor. Ancak sembolik değeri büyük:
 
Parlamento üyeleri, kurumsal otosansürü aşmak, kamuoyu önünde tartışma yaratmak, von der Leyen'e "sorumluluk" mesajı vermek için bu tür önergelere imza atıyor.
 
Gensoruların parlamentoda oylanacak olması, kamuoyuna "mevcut liderlik sorgulanamaz değil" mesajı gönderiyor.
 
Ayrıca, merkez gruplarda muhalif eğilimleri "abstention" (çekimser kalma) ya da mevcudiyette boykot yoluyla ifade eden MEP'ler, daha agresif bir çıkış için temizlik yapmış oluyor.
 
Örneğin, Temmuz'daki gensoru oylamasında birçok MEP oy kullanmadı; bu davranış, hem muhalefetin gücünü sınırlıyor hem de mevcut yapıya karşı bir "pasif direniş" mesajı içeriyor. 
 

Değerlendirme: Riskler, sonuçlar ve gelecek perspektifi

 
Ursula von der Leyen'i devirmeye yönelik bu girişimler, parlamentonun yürütmeye karşı şantaj kapasitesini test ediyor. Ancak pratikte bunlar "görünür protesto" kanalları olarak kalma eğiliminde. Gensoruların devrimsel bir değişim yaratma gücü zayıf; ama siyasi atmosferi sarsma ve koalisyon dengelerini yeniden kurma niyetli.
 
Risk ve sonuçlara dikkat çekmek gerek:
 
Bu tür hareketler, kurumlar arası güveni zedeleyebilir; sürekli bir "gensoru tehdidi", yürütmenin istikrarlı karar almasını zorlaştırabilir.
 
Orta çizgi partiler, von der Leyen'e bağlılıklarını gözden geçirebilir; bazı sosyal demokrat ve liberal gruplar, desteklerini şartlara bağlayabilir.
 
Medya ve kamuoyu baskısıyla birlikte, von der Leyen'in daha fazla "hesap verebilirlik" temelli adımlar atması beklenebilir.
 
Bu süreç, Parlamento'nun rolünü sembolik bir denetim kurumuna indirgeyen bir anlayışla yürütme arasındaki imtiyazlı pozisyon çatışmasını yeniden su yüzüne çıkarıyor.
 
Sonuç olarak, Avrupa Parlamentosu'ndaki von der Leyen'i "devirmek isteyenler" yalnızca tek bir figüre dönüş saldırganlığı değil; demokratik denetim, kurumsal sınırlar, ideolojik mücadele ve sembolik siyaset alanlarının birleşiminden doğan bir refleksin parçası. Bu girişim ne kadar gerçekçi olursa olsun, Avrupa siyasetinde kurulan dengelerin nasıl değiştiğini anlamak açısından gayet öğretici.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Cem Bürüç / diğer yazıları
Cumhurbaşkanı Erdoğan
'Kadına ve çocuğa şiddet insanlık suçudur'
Kızıltepe’de vahşet
Anne-baba ve 5 yaşındaki çocukları evlerinde katledildi
Balıklı Rum Hastanesi'ne "sahte reçete" soruşturması
3 şüpheli tutuklandı
MHP liderinden ilginç çıkış
'Varsın sonumuz dar ağacı olsun'
Paybull şirketine 'yasadışı bahis geliri' operasyonu
Şirkete el konuldu: 25 gözaltı
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Mansur:
"Ateşkesten bu yana İsrail Gazze'de her gün 2 çocuğu öldürüyor"
Barış planının çoğu maddesinde anlaşıldı
Mutabakat için Rus tarafına da gidilecek
Bisküvi, kek, cips, asitli içecekler...
İşlenmiş gıdalar tüm organlara zarar veriyor
İşte Türkiye'nin nüfus analizi
Çocuk sayısı azalıyor, orta ve ileri yaşların ağırlığı artıyor
ABD, Çin'in parasıyla dünyaya caka satıyor
Çin, en fazla borcu ABD'ye verdi
Her yerde düşüyor, Körfez'de artıyor!
Petrol zengini Araplar da olmasa lüks markaların işi yaş!
Üsküdar'da mahalle sakinleri isyanda
McDonald's protestosu tam gaz devam ediyor
Prof. Dr. Haydar Baş'a göre Atatürkçülük
Kısaca Atatürkçülük; 'Ne mutlu Türküm diyene' diyebilmektir
Gol düellosunu Trabzonspor kazandı
Zirve takibine devam
Skandal ziyaret gerçekleşti
AKP, MHP ve DEM Öcalan'a gitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan
'Kadına ve çocuğa şiddet insanlık suçudur'
Kızıltepe’de vahşet
Anne-baba ve 5 yaşındaki çocukları evlerinde katledildi
Balıklı Rum Hastanesi'ne "sahte reçete" soruşturması
3 şüpheli tutuklandı
MHP liderinden ilginç çıkış
'Varsın sonumuz dar ağacı olsun'
Paybull şirketine 'yasadışı bahis geliri' operasyonu
Şirkete el konuldu: 25 gözaltı
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Mansur:
"Ateşkesten bu yana İsrail Gazze'de her gün 2 çocuğu öldürüyor"
Barış planının çoğu maddesinde anlaşıldı
Mutabakat için Rus tarafına da gidilecek
Bisküvi, kek, cips, asitli içecekler...
İşlenmiş gıdalar tüm organlara zarar veriyor
İşte Türkiye'nin nüfus analizi
Çocuk sayısı azalıyor, orta ve ileri yaşların ağırlığı artıyor
ABD, Çin'in parasıyla dünyaya caka satıyor
Çin, en fazla borcu ABD'ye verdi
Her yerde düşüyor, Körfez'de artıyor!
Petrol zengini Araplar da olmasa lüks markaların işi yaş!
Üsküdar'da mahalle sakinleri isyanda
McDonald's protestosu tam gaz devam ediyor
Prof. Dr. Haydar Baş'a göre Atatürkçülük
Kısaca Atatürkçülük; 'Ne mutlu Türküm diyene' diyebilmektir
Gol düellosunu Trabzonspor kazandı
Zirve takibine devam
Skandal ziyaret gerçekleşti
AKP, MHP ve DEM Öcalan'a gitti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.