Dünyada hızlı bir değişim süreci yaşanıyor.Uluslar arası Milli Ekonomi Modeli kongrelerinde (MEM) yabancı bilim adamları küreselleşmenin yıkıcı etkilerini ortaya koyduktan sonra Prof. Dr. Haydar Baş'ın MEM'i ile milli devletlerin küreselleşme karşısında büyük zafer elde ettiklerini vurgulamışlardı.Çünkü küreselleşmenin başını çeken ABD ve onun güdümünde olan AB ülkeleri, küreselleşmenin alt yapısını oluşturan bir ekonomi politikasına sahiptiler, ama milli devletler buna karşı bir model geliştirememişti. Ta ki MEM ortaya çıkıncaya kadar. MEM, bir devletin kendi kaynakları, kendi parası ve de kendi insanının emeğiyle dışa bağımlı olmadan nasıl kalkınacağının parametrelerini ortaya koyunca milli devletler çıkış yolunu buldular. Gerçekten de yaşanan son gelişmeler bu gerçeği gözler önüne seriyor. Örneğin Rusya. Rusya, 2005 yılında başlayan uluslar arası MEM Kongreleri serisinin hepsine üst düzeyde katıldı. Rus siyasetine danışmanlık yapan Rus bilim adamları bu kongrelere büyük ilgi gösterdiler. Çünkü daha önce sahip oldukları sosyalist anlayış, kapitalizme karşı yenik düşmüştü, bir çıkış yolu arıyorlardı ama bulamıyorlardı.Gönlümüz, Türk siyasetinin ve medyasının da bu kongrelere ilgi göstermesini istiyordu, ama maalesef AB, ABD ve İsrail'e bağımlılığı milli politikalara tercih eden siyaset ve basınımız kör, sağır ve dilsiz olmayı tercih etti. Kapitalizmin yıkıcı etkisine karşı bir model geliştiremeyen Rusya, IMF'den yardım alma noktasına kadar düşmüş ve borçları artmaya başlamıştı.Ekonomik olarak eli kolu bağlanan Rusya, siyasi olarak "kutup" olma özelliğini kaybetmiş ve Türkiye ve diğer IMF'ye bağımlı ülkeler gibi Batıdan gelen talimat ve emirlere amade olmuştu. İşte o dönemde Rusya'nın topraklarını, stratejik kurumlarını, Orta Asya'daki imajını kaybettiğini görüyoruz. Artık kontrolünü kaybetmiş bir Rusya vardı ve bu sebeple ona bağlı olan bütün özerk Cumhuriyetler bir bir ayrılmaya başladılar.  Kendi iç sorunlarıyla ve bağımlılık sebebiyle Batının suni olarak oluşturduğu sorunlarla uğraşan Rusya bu kopmalara herhangi bir müdahalede bulunamadı. Batı bir taraftan Rusya'ya yardım ediyormuş gibi görünüyordu, bir taraftan da uyuyan devi uyandırmadan turuncu devrimlerle Rusya'dan kopmaları organize ediyordu. Aynı senaryo Türkiye için uygulanmıyor mu? Bir taraftan dostuz, müttefikiz diye bizi oyalıyorlar, bir taraftan da ülkemizde yeni azınlıklar oluşturarak parçalanması için ellerinden geleni yapıyorlar.Batı taktiği bu, Rusya için de aynı, Türkiye için de, Pakistan için de? Rusya bu bocalama içinde kıvranırken MEM ile karşılaştı ve bu modele yoğun bir ilgi gösterdi, bilimsel olarak incelemeye başladı. 26-27 Mart 2006'da Bakü'de düzenlenen İkinci Uluslar arası MEM Kongresi'nin ardından bu çözüm modelini 3 yıllık kalkınma planına aldı. Bugüne kadar da birçok maddesini uyguladı. IMF ile bağını kopardı, stratejik kurumlarına yeniden sahip oldu ve yeniden güven tazeledi.  Şimdi de yeniden ABD'nin karşısına bir kutup olarak oturdu. Tabii şu gerçeği de ifade etmek lazım, bugün Kapitalist dünya da Kapitalizmden memnun değil; son yaşanan mortgage krizi ile ekonomileri allak bullak oldu. ABD de MEM'in özellikle tüketimle ilgili projelerini uygulamaya başladı.Şimdi aklımıza başımıza alalım. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Prof. Dr. Haydar Baş, "Ben MEM ile Türkiye'yi kâinat devleti yaparım" derken siyaset olsun diye söylemiyor. MEM'i kısmen uygulayan ülkeler bile ayağa kalkıyor bir de tamamını uyguladığımızda Türkiye neden kâinat devleti olmasın?  
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Et tüketiminde Zimbabve'nin bile gerisindeyiz! / 31.10.2025
- Gebze'de yıkılan binanın bize anlattıkları / 30.10.2025
- PKK, Türkiye’de ‘demokratik entegrasyon’ hedefinde / 29.10.2025
- Birinci vazifemiz, Cumhuriyetimizi ilelebet muhafaza etmektir / 28.10.2025
- Bahçeli’nin Kıbrıs duruşu: 2000 ve 2025 / 25.10.2025
- ABD-İsrail ikilisinin şekillendirdiği Suriye, Türkiye'nin menfaatine değil / 23.10.2025
- Enflasyonda itibarımız yerlerde / 22.10.2025
- 22 Ekim'in 1'nci yılında endişe verici tablo! / 21.10.2025
- İsrail'in hedefinde Kıbrıs var! / 18.10.2025
- Gazze'de ateşkes sonrası ABD'nin odağında hangi ülkeler var? / 17.10.2025
- Gebze'de yıkılan binanın bize anlattıkları / 30.10.2025
- PKK, Türkiye’de ‘demokratik entegrasyon’ hedefinde / 29.10.2025
- Birinci vazifemiz, Cumhuriyetimizi ilelebet muhafaza etmektir / 28.10.2025
- Bahçeli’nin Kıbrıs duruşu: 2000 ve 2025 / 25.10.2025
- ABD-İsrail ikilisinin şekillendirdiği Suriye, Türkiye'nin menfaatine değil / 23.10.2025
- Enflasyonda itibarımız yerlerde / 22.10.2025
- 22 Ekim'in 1'nci yılında endişe verici tablo! / 21.10.2025
- İsrail'in hedefinde Kıbrıs var! / 18.10.2025
- Gazze'de ateşkes sonrası ABD'nin odağında hangi ülkeler var? / 17.10.2025












 
 




































































