logo
24 NİSAN 2024

Milli Ekonomi Modeli'nde kaynak

"Deflasyon hastalığı ihtiyaçların sınırsız olduğu zannını temelden çürütmektedir. Aksine çağımızda ekonomileri bekleyen en büyük tehlikenin tüketimde yaşanan darlık olduğu ortadadır."
15.09.2020 16:49:00
Milli Ekonomi Modeli'nde kaynak
Milli Ekonomi Modeli'nde kaynak
İktisatçılar insanların ihtiyaçlarını sınırsız, fakat bu ihtiyaçlara cevap verecek olan mal ve hizmet miktarını sınırlı olarak tarif etmişlerdir. Buna gerekçe olarak kaynakların sınırlı olması gösterilmiştir. Şu âna kadar îktisat ilmi de, bu sınırlı kaynaklardan yola çıkarak sınırsız ihtiyaçları karşılama ilmi olarak tarif edilmiştir.

İnsan bahsinde esasında insanın ihtiyaçlarının sınırlı, ihtiraslarının sınırsız olduğunu ifade etmiştik. însanın ihtiyaçları konusunda yanılan iktisatçıların bir diğer yanılgısı da kaynakların sınırlı olduğu zannıdır. Esasen sınırsız olan ihtiyaçlar değil, kaynaklardır.

Kaynakları sınırlı olarak gören ekonomistler, arz yanlısı modeller geliştirerek, üretime odaklanmışlardır. Çünkü bu mantığa göre ihtiyaçlar sınırsız olduğu için tüketimde her zaman fazlalık olacağından ekonominin asıl çözülmesi gereken problemi tüketim değil, üretimdir. Ancak bugün gelinen noktada ekonomilerde deflasyonun yani tüketim eksikliğinin ortaya çıkmış olması, var olan üretim hacmini bile karşılayabilecek tüketimin olmaması bu modellerin yanlış temeller üzerine oturduğunu ispatlamaktadır.

Yani, insanların var olan arz miktarını çok kısa zamanda bitirmeleri gerekirken, oluşan arz fazlaları iktisat modellerinin olaylara bakış açısındaki yanlışlığını ortaya koymaktadır.

Deflasyon hastalığı ihtiyaçların sınırsız olduğu zannını temelden çürütmektedir. Aksine çağımızda ekonomileri bekleyen en büyük tehlikenin tüketimde yaşanan darlık olduğu ortadadır.

Ürettiği mal ve hizmetleri tüketemediği için stokları her geçen gün artan kapitalist anlayış, diğer taraftan artan dünya nüfusunu problem olarak görmüş, gerek savaşlarla, gerekse açlık ve doğum kontrolleri ile nüfusun azaltılmasını desteklemiştir. Doğum kontrolünü olmazsa olmaz bir çözüm olarak özellikle Afrika ve Asya insanına dayatmışlardır.

Biraz dikkatli bakınca dünyada ve uzayda sınırsız kaynaklara sahip olduğumuzu görmek mümkündür. Etrafımızda âtıl duran bu kaynakları devreye sokmak için sadece ihtiyaç duyulan bilimsel araştırmaların ve yatırımların yapılması yeterlidir.

Her geçen gün teknolojinin ilerlemesi ile dün bizim için bir şey ifade etmeyen birçok madde artık hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Enerji olarak dün karbon eksenli yakıtları tanıyan dünya bugün hidrojen eksenli yakıtları da kullanmaya başladı. Dün belki de hiçbir değeri olmayan bor madenleri bugün altın kıymetinde. Nükleer enerjiden istifade etmeye başlayalı yıllar oldu.

Sahip olduğumuz bilgi birikimi arttıkça kaynaklardan istifademiz de katlanarak artmaktadır. Tükenmeye başladığı söylenen bir kaynağın yerini, bilgi ve teknolojide sağlanan gelişmeler sayesinde bir başka kaynak almaktadır.

Bütün bu gerçekler açık bir şekilde ortada olmasına rağmen ekonomi modelleri, şu ana kadar, bu doğrulara sırtını dönerek, âfâki görüşlere yer vermiştir.

Yine yaşadığımız dünyada mükemmel bir denge ile karşı karşıyayız. Ekoloji bilimi bize doğada müthiş bir denge ve geri besleme sistemleri olduğunu gösteriyor. Örneğin biz nefes alırken oksijen tüketiyoruz ama kullandığımız oksijen bitmiyor sürekli bitkiler tarafından yenileniyor, onların ihtiyaç duyduğu karbondioksiti ise biz sağlıyoruz.

Yine azot olsun, dünyaya yağan yağmur miktarı olsun, ozon tabakası olsun doğada bulunan bütün maddelerde muazzam bir dairesel döngü söz konusudur. Yeri gelmişken hemen belirtelim ki böyle bir dengenin tesadüfler sonucu olduğunu söylemek, elbette bunu sağlayan îrade'ye karşı büyük bir nankörlüktür.

Böyle bir îrade'nin olmadığını varsaydığımızda doğada ne kadar düzen olabilirse, başıboş bir serbestlik üzerine kurulu ekonomiler de ancak o kadar başarılı olabilir. Doğada var olan denge nasıl bir îrade'nin varlığını gösteriyorsa, serbest piyasa anlayışı da ekonomilerde bir o kadar kaosa sebep olmaktadır. Sınırsız kaynaklara sahip olmamıza rağmen, günümüzde dünya nüfusunun büyük bir kısmının açlık çekiyor olması hatta bir kesimin her yıl açlıktan ölüyor olması da bunun ispatıdır.

Dünya hem sınırsız, hem de sürekli yenilenen kaynaklara sahiptir. Bu kaynakları kullanıp kullanmamak, yok edip etmemek bizim elimizde. Asıl bugün kontrol altına alınması gereken insan nüfusu değil, bu kaynaklara dünyadaki doğal dengeleri bozacak şekilde zarar verenler ve onları kendi kontrollerinde stoklayanlardır.

Kaynaklardan daha fazla istifade etmek, daha fazla işgücüne de bağlıdır. Artan nüfus yeni işgücü demek olduğu için, yeni kaynakların dev­reye konmasına imkan sağlamaktadır. Mesela, doğru bir tarım politikası ile kazanılacak her yeni işgücü topraktan daha fazla istifade etmemizi sağlayacaktır.

Ayrıca sınırsız olan kaynakları açığa çıkartmak için, para muhakkak bir tahrik unsuru olarak kullanılmalı ve emek devreye konulmalıdır.

Bugün geliştirilecek ekonomi politikalarının gayesi, ekosistemi bozmadan nasıl olur da sınırsız olan kaynaklardan gerektiği kadar istifade ederiz olmalıdır.

Kaynakların belli eller etrafında toplanması onların verimli olarak kullanılmasını imkansız hale getirmiştir. Adeta sınırsız olan kaynaklar belli ellerde tekelleşince, yetersiz ve sınırlı hale gelmiştir. Dolayısıyla, bir millete ait kaynakların o milletin ortak değerleri olduğunu ifade etmek zorundayız. Özellikle büyük sermaye ve teknoloji ge­rektiren enerji ve yeraltı kaynaklarının işletilmesinde devlet-millet işbirliği gerekmektedir.

Dünyada en zengin kaynaklara sahip ülkelerin bir çoğunun, en fakir ülkeler olduğu hatırlanıldığında, bu yeraltı kaynaklarının belli birkaç grubun kontrolünde olduğu görülecektir. Özgürlüklerin önünü açtığını söyleyen kapitalist politikalar, söz konusu, enerji ve yeraltı kaynakları olduğunda, bunların devlet eli ile halkın kullanımına açılmasından ziyade belli ellerde tekelleşmesini savunmaktadırlar. Oysa olması gereken, ülkelerin kalkınmasına temel olan her türlü yeraltı ve yerüstü kaynaklarının bütün insanların kullanımına açılmasıdır.

Tabiatta olup da faydası olmayan hiçbir madde yoktur. Öyleyse kurulacak sanayi tesislerinin entegre sistemlerden oluşması da gereklidir. En genel manada, var olan her şey bir kaynaktır ve birbirine zincirleme bağlıdır.



Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'

AKP muhtarlığı kaldırmaya mı hazırlanıyor?

2012 yılında mahalle muhtarlıklarının kapatılması yönünde bir çalışma yapıldığı ortaya çıkmış ancak AKP sonunda bu çalışmayı rafa kaldırmıştı.
23.04.2024 22:34:00
Mustafa Topsakal
AKP muhtarlığı kaldırmaya mı hazırlanıyor?
AKP muhtarlığı kaldırmaya mı hazırlanıyor?
İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye genelinde 32 bin 238 mahalle ve 18 bin 278 köyde toplamda 50 bin 516 muhtar görev yapıyor.

2022 yılında yapılan düzenleme ile muhtar maaşları asgari ücret seviyesine çıkarıldı.

Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle tasarruf genelgeleri yayınlamaya başlayan hükümetin, muhtarlıkların kaldırılması için bir çalışma yaptığı iddia edildi.

İşareti yandaş yazar verdi

İktidara yakın gazeteci Hacı Yakışıklı, "17 bin TL maaş ve SSK var, ama iş yok! Muhtarlığın yerini bilen yok. 50 bin 516 muhtar var. Sadece aylık maaşları 858 milyon 873 bin 032 TL yapıyor. Yılda toplam 10 milyar 306 milyon 476 bin 384 TL ödeniyor . Bu sadece maaşlar ki SGK ve diğer ücretleri katınca hesap artıyor. Bu para hazineye kalsa daha faydalı olmaz mı?" diyerek muhtarların Hazine'ye yük olduğunu ima etti.

2012'de gündeme gelmişti

AKP'nin mahalle muhtarlıklarını kapatmak için 2012'de bir çalışma yaptığı o dönem basına yansımıştı.

Yapılan çalışmaya göre, belediye sınırları içinde kalan mahallelerde muhtarlık olmayacak, muhtarların yaptığı nüfus, seçim ve ikametgâhla ilgili işleri kaymakamlık ve belediyeler yürütecekti.

Buna karşın köy muhtarları ise yerini daha güçlendirilmiş şekilde koruyacaktı. Ancak gelen tepkiler üzerine bu çalışma rafa kalkmıştı.

Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı döneminde Saray'da muhtarlar toplantısı geleneksel hale gelmişti.

Ancak uzun bir süredir bu toplantılar da artık yapılmaz hale geldi.

Bütçe açığı için kaynak arayışı içinde olan iktidarın, muhtarlıkları tasfiye edecek bir yerel yönetim reformu üzerinde bakanlık bürokratlarına bir taslak çalışma yaptırdığı ve reformun hayata geçmesi halinde 2029'da muhtarlıkların kapatılabileceği belirtiliyor.

Çanakkale'de 43 kaçak yakalandı, 3 göçmen kaçakçısı tutuklandı

Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda, 43 kaçak göçmen yakalandı, 3 göçmen kaçakçısı tutuklandı.
23.04.2024 21:30:00
İhlas Haber Ajansı
Çanakkale'de 43 kaçak yakalandı, 3 göçmen kaçakçısı tutuklandı
Çanakkale'de 43 kaçak yakalandı, 3 göçmen kaçakçısı tutuklandı
Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekiplerince göçmen kaçakçılığı operasyonu düzenlendi.

2 araçta yapılan aramada Afganistan uyruklu 43 kaçak göçmen yakalandı.

Operasyonda 11 can yeleği ve 30 bin 400 TL ele geçirildi.

Göçmen kaçakçılığından gözaltına alınan H.T., H.Z., M.K. ve E.G. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Şüphelilerden E.G. adli kontrolle serbest bırakılırken, diğer 3 şüpheli H.T., H.Z. ve M.K. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Kaçak göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.

Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde ceset parçaları bulundu

Balıkesir'in Gönen ilçesinde yaklaşık bir yıl önce kaybolan ekonomist Korhan Berzeg'in yaşadığı köyün yakınlarında insana ait olduğu iddia edilen iskelet parçaları bulundu. Cumhuriyet Savcılığı ve jandarma olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.
23.04.2024 18:25:00
İhlas Haber Ajansı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde ceset parçaları bulundu
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde ceset parçaları bulundu
83 yaşındaki Korhan Berzeg olayında yeni gelişme yaşandı.

Türkiye'nin tanıdığı kayıp ekonomist Korhan Berzeg olayı sırrını korurken; bugün Berzeg'in evine 5 kilometre mesafede ormanlık alanda insana ait olduğu iddia edilen kemik parçaları ve eşyalar bulundu.

Olay yerine gelen jandarma ve olay yeri inceleme ekipleri çalışmalarını tamamladı.

Olay yerinden alınan parçalar Adli Tıp Kurumu morguna gönderilerek parçaların Korhan Berzeg'e ait olup olmadığı tespit edilecek.

Savcılığın ve jandarmanın olay yerindeki incelemesi ve DNA testinin ardından olayın sırrı aydınlanacak.

İskeletin yanında elbise parçaları ve kredi kartları da bulundu.

Berzeg; köpeği Tina ile ormana yürüyüşe gitmiş; 74 gün sonra köpeği evine geri dönmüş kendisinden 312 gündür haber alınamamıştı.

Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Kocaeli'de de kutlandı
23.04.2024 12:44:00 / Güncelleme: 23.04.2024 12:48:56
Ahmet Haydar Tarhanlı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli Valiliği'nin önderliğinde İzmit Kent Meydanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Kocaeli Valisi, Belediye Başkanı, İl Eğitim Müdürü, siyasi parti başkanlarının katılımıyla protokol eşliğinde kutlandı.



Geniş katılımın olduğu 23 Nisan programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından mozoleye çelenk sunumuyla devam etti.



Bayram programına Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kocaeli İl Başkanı Muharrem Can ve İzmit İlçe Başkanı Cahit Barutçu da davetli olarak katıldı.



23 Nisan aynı zamanda 'Çocuk Bayramı' olması nedeniyle BTP İl Başkanı Muharrem Can programda bulunan çocuklarla yakından ilgilendi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.