Milli güvenlik tehditleri

Dün, milli güvenlik kavramının klasik tanımlamalardan sıyrılıp çok boyutlu hale geldiğinden söz açmıştım. Sivil-asker topyekün Türk Milleti olarak, "milli güvenlik" konusunu, "artık âmâların dahi görebileceği şekilde üzerimizdeki ve bölgemizdeki somutlaşmış küresel hesapları" da göz önünde tutarak, "milletimizin birliği, bütünlüğü, menfaatleri, bağımsızlığı ve geleceği" ekseninde tüm boyutlarıyla yeniden tanımlamamız, yeniden tahlil etmemiz, yeniden keşfetmemiz ve "milli bir ortak akıl" oluşturmamız gerektiğinden söz etmiştim.Başka Türkiye yok ise, ki yok; o halde kimi eteklerdeki gayr-i milli taşlarla sağı-solu taşlama lüksümüz yok... Türk milletinin başına ve mukaddesatına fazlasıyla "küresel taş" yağıyor zaten. "Milletimizin birliği, bütünlüğü, menfaatleri, bağımsızlığı ve geleceği" ekseninde milli güvenlik konusunu ele aldığımız zaman, bugün "devlet politikası" haline getirilen pek çok icraatın "milli güvenliğimiz"i tehdit eden işler olduğunu görülecektir. Bu bağlamda neler mi, milli güvenlik tehdidi olarak görülmelidir?Türk milletinin egemenlik haklarını, AB veya bir başka oluşuma devretme girişimi, milli güvenliği tehdittir.Hele de hocaefendi kılığında, hacıefendi kılığında, Müslüman kılığında AB sevdalığı, Amerikan borazanlığı, IMF mandacılığı veya dinlerarası diyalog misyonerliği yapmak, milli güvenliği tehdittir.Gizli veya açık AB, ABD ve IMF sevdalığı, milli güvenliği tehdittir.AB'ye uyum adı altında milletimizin bütünlüğünü hedef alan, etnik parselasyonculara cesaret veren, devlete etek giydirerek teröristlere güya demokratik cüret kazandıran, yargı bağımsızlığını yok eden her türlü düzenleme, milli güvenliği tehdittir. Milli kimliğe, milli duruşa, milli ekonomi anlayışına, milli kültüre, milletin mukaddesatına ve medeniyetine karşı durmak, milli güvenliği tehdittir.Kuvay-ı Milliye ruhunu "çetecilik" olarak görmek, milli güvenliği tehdittir.Türk Milletinin ekmeğini, toprağını, onurunu, asaletini ve medeniyetini ecnebiler karşısında muhafaza edemeyen siyaset, milli güvenliği tehdittir.Türk ekonomisini IMF talimatlarına mahkum etmek, milli güvenliği tehdittir.Türk ekonomisini tüketim-üretim ekseninden uzaklaştırıp borç-faiz-borsa batağına sürüklemek, milli güvenliği tehdittir.Kâr-zarar hesabı yapmadan devlet ve millet mallarını özelleştirmek, milli güvenliği tehdittir.Türk lirasını, Türk coğrafyasında yabancı paralara boğdurmak, milli güvenliği tehdittir.Modelsizlik, çözümsüzlük ve dıştan güdümlü ekonomik aklın milletimizi kasıp kavurduğu bir süreçte, Türk Milletini şahlandıracak reel çözüm ve formüller içeren Milli Ekonomi Modeli'ne karşı durmak veya görmezlikten gelmek, milli güvenliği tehdittir.Sosyal devlet anlayışı ve projesinden mahrum bir yönetim anlayışı, milli güvenliği tehdittir.Vatanın satıldığı, milletin birlik ve bütünlüğünün dağıtıldığı, adalet mekanizmasına olan güvenin kaybolduğu bir vahim süreçte, milletimizin uyanışını ve birliğini engelleyecek gündem saptırıcı tartışmalar ve milletimizi kamplara bölmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürecek adlî ve idarî kararlar, milli güvenliği tehdittir.En temel hak ve hürriyetlerini kendi devleti ve bayrağı altında yaşamak isteyen millet evlatlarını, bu haklardan mahrum ederek veya temel hak ve hürriyetlerin kazanılmasının ancak yabancı mercilerle mümkün olacağını ihsas ettirerek vatan evlatlarını AİHM'nin, AB'nin veya ABD'nin kucağına itmek, milli güvenliği tehdittir.Türk milletinin birliği, kimliği, kişiliği, medeniyeti ve asaleti asırlardan beri gün gibi ortada iken, "yabanî akıl" ile veya "etnik akıl" ile alt kimlik-üst kimlik tartışmaları açmak, milli güvenliği tehdittir.Afrika'da ve Hicaz bölgesinde yaşandığı üzere, arka plan hedefi Anadolu ve Avrasya topraklarını işgale etmeye ve sömürmeye ön hazırlık olan dinler arası diyalog çalışmaları, milli güvenliği tehdittir.Türk-İslam coğrafyasında Türk milletinin misyonu ve medeniyetinin bir parçası olmak yerine, Papalık Konseyi misyonunun bir parçası olmak, milli güvenliği tehdittir.Küresel güçlerin, dünyayı ülke ülke, devlet devlet, kıta kıta yuttuğu gün gibi ortada iken, "medeniyetler ittifak" aldatmacasıyla Türk-İslam medeniyetini "işgalci küresel güç"lerin ağzına, midesine ve insafına terk etmek, milli güvenliği tehdittir.Bütün bunları akl- selim olarak görmek ve teşhis etmek yerine, hadi canım oradan, hepsi komplo teoriler deyip kulak arkası yapmak, milli güvenliği tehdittir.Milletimizin bizzat kendisini, milli devleti, milli birlik ve bütünlüğü, milletimizin vatanını, milletimizin bağımsızlığını, milletimizin mensup olduğu medeniyeti, milletimizin ekonomisini, milletimizin emeğini ve alın terini, milletimizin geleceğini koruyup kollamak hepimizin öncelikli "ortak vazifesi"dir. Eyvallah... Buna can feda. Zaten milletimizin, Kuvay-ı Milliye ruhu ve Bağımsız Türkiye sevdasıyla uyanışı bunun göstergesidir. Lakin devlet-millet idaresinde bizzat etkili ve yetkili olanların, ülkemizin ve milletimizin içine doğru çekildiği ve sürüklendiği anaforu öngörmek mecburiyetleri ve mükellefiyetleri vardır. Zira millet göremeyebilir, millet gaflete düşebilir, millet oyuna gelebilir. Dolayısıyla milletimizi ayıktırması gereken asıl onlardır; onların değil ihanet veya dalalet içine düşmeleri, zerre kadar dahi gaflet hakları yoktur.