Milli iseniz bu adamlar nerede?

Milli Savunma Sanayi…

Bunca yıllık gazeteciyim, Savunma Sanayinde üretilen araç-gereçlerin seçim malzemesi olarak kullanıldığı başkaca bir dönemi hiç hatırlamıyorum.

Hatırlamıyorum çünkü hiç olmadı…

Aslında üretimlerinde çok geç kalındığı için, 50'li yıllardan sonra iktidara gelenlerin tamamı bu konuda hesaba çekilmeli.

"İktidarlar sizin babanızın çiftliği değildir" denilerek, neden bu zamana kadar bu üretimler bekletildi diye herkes yargı önünde hesap vermeli. Siz bırakın hesap vermeyi, Türkiye'de özel şirketlerin büyük bir başarı ile ürettiği savaş silahları üzerinden mevcut iktidarımız, tepine tepine seçim kampanyası düzenliyor.

Ne hakla ve hangi mantıkla…

Özel şirketlerin başını ise Baykar gurubu çekiyor.

Bu adamların bırakın devletten destek görmesini, analarından emdikleri sütü burunlarından getirdiler.

Şimdi kalktılar Baykar gurubunun ürettiği silah envanteri üzerinden gırla kampanyalar düzenliyorlar.

Şeytana bile pabucunu ters giydirir bu siyasetçiler.

Ben bu durumu daha önce yazdığım için, Akit giller beni neredeyse çarmığa gereceklerdi. Bu kadar iktidar sevgisinin ardında kim bilir ne kaymakcıklar vardır!

Ee tabi ki iktidar değiştiğinde kaymakcıklar da kesileceği için, kedilerin miyavlaması gibi sesler yükselebiliyor haliyle.

Öte yandan CNN Türk'ün istisnasız her akşam, Savunma Sanayi üretimlerinin iktidarın hanesine yazılması gerektiğini anlatan yayınlar yapmasını zaten garipsemiyoruz.

Eyy Akit giller!..

Eyy CNN Türk!..

O kadar yerli ve milli iseniz şayet, neden Aselsan'dan yurt dışına göçen süper yetenekli genç beyinlerimizi konuşmuyorsunuz.

Aklımızla dalga geçtiğinizi sanıyorsunuz ama kimsenin sizi taktığı, okuduğu ve izlediği falan da yok.

Göz bebeğimiz ve gururumuz olan bu varlıklarımız, Milli Savunma Sanayiimizin temel taşları olmakla birlikte, ülkemizin bekası açısından da sigorta gibidir bu böyle biline.

Bir bakıma mucit yetiştiren ve AR-GE çalışmaları yapan bu stratejik kuruluşlardan, sadece 2019 yılında 100 kişi olduğu öne sürülen süper genç beyinlerimizin, daha yüksek maaşlarla çalışma imkânı elde etmek için, Hollanda'ya gitmelerine neden müsaade edildi?

Bu konuyla ilgili bir milletvekilinin Meclis'e verdiği önergede şöyle denmiş:

 "Son dönemde Hollanda hükümetinin Türk Savunma Sanayinde kritik projelerde görev yapan mühendisleri izlemeye aldığı görülmektedir. 

Özellikle son bir yıllık süreçte ASELSAN; TÜBİTAK SAGE ve TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.'den 100'e yakın mühendisin Hollanda'daki teknoloji ve savunma şirketlerine transfer olduğu görülmektedir. 

Türk mühendislere "yüksek maaş, çocuklarının okul adaptasyonu, ev kirasını karşılama" gibi imkânlar sağlanırken, Hollanda hükümetinin Hollanda vatandaşlığı vermeyi taahhüt etmesi de beyin göçünü hızlandırmaktadır. 

Özellikle de Türk Lirası'nın döviz karşısında aşırı değer kaybetmesi, Türk mühendisler için Hollanda'nın cazibesini arttırmıştır."

Hollanda şirketlerinde görev yapan tüm Türk mühendislerinin savunma sanayinden gelmeleri tesadüf değilmiş demek ki!

Oysa bu konu, ulusal güvenliğimizle ilgili çok ciddi sıkıntılar yaratacağından hiç şüpheniz olmasın.

Savunma Sanayi teknolojisine ilişkin donanımlı Türk mühendislerinin Hollanda'ya göç etmesi, ülkemizin savunma sanayinin gelişiminde önemli projelerin sekteye uğraması ve bilgi güvenliği açılarından kısa ve uzun dönemli tehditler getirmekte olduğu aşikârdır.

Zira mühendislerin sahip oldukları stratejik bilgiler, ulusal güvenliğimizle de doğrudan ilgilidir. 

Bu gerekçelerle; Türk mühendislerin çalışma ve ücret koşullarının iyileştirilmesi, savunma sanayi alanında Hollanda'ya yönelik beyin göçünü durduracak yasal ve idari tedbirlerin mutlaka alınarak çözüm yollarının geliştirilmesi elzemdir.

İktidara kim gelirse gelsin, Milli Savunma Sanayi alanında asla geriye dönüp bakmamalı ve bu sahaya hiç olmadığı kadar büyük bütçeler ayrılmalıdır.

İster Cumhur İttifakı olsun, isterse Millet İttifakı, hiçbirisinin elinde bu stratejik alanı çok daha ileri taşıyabilecek ekonomik bir model yoktur.

Bu sahada Türkiye'yi dünyanın en iyisi yapacağına zerre kuşku duymadığım tek bir ekonomik sistem söz konusudur.

Bu model, Haydar Baş Bey'e ait olan ve Hüseyin Baş'ın parti programında yer verdiği, Milli Ekonomi Modeli'dir.

Türkiye'nin dünya lideri, Türk ordusunun ise dünyanın süper gücü olması bu modelle mümkündür.

Bunu en iyi bilenler, bugüne kadar Bağımsız Türkiye Partisi'ni Meclis'e sokmama konusunda çok başarılı olmuşlardır!

Sadece Meclis'e sokmama konusunda değil, ittifaklara alınmaması konusunda da, müthiş bir performans gösterdiler!

Yanlışsam düzeltinizi Sayın Akşener ve Sayın Kılıçdaroğlu!