logo
28 MART 2024

Milyonluk araç sahibini pes ettirdi

Milyonluk araç 2 kez yolda kalınca sahibi böyle protesto etti
28.11.2021 22:40:00
Milyonluk araç sahibini pes ettirdi
Milyonluk araç sahibini pes ettirdi
Milyonluk araç 2 kez yolda kalınca sahibi böyle protesto etti   

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde bir avukatın şubat ayında aldığı lüks otomobil, 2 kez yolda kaldı. Avukat ise ofisinin önüne çekiciyle gelen otomobili, her köşesine yapıştırdığı kağıtlarla mizahi bir şekilde protesto etti.   
 
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde avukatlık yapan Mahmut Avcı, şubat ayında piyasa değeri 1 milyon lirayı aşan sıfır kilometre Mercedes marka bir otomobil satın aldı. Aracı bir süre kullandıktan sonra yolda kalan Avcı, otomobili yetkili servisine götürerek sorunu anlamaya çalıştı. Yetkili servisin araçta sorun olmadığını söylemesiyle aracı teslim alan Avcı, hamile eşi ve çocuğuyla birlikte seyahat ettiği başka bir zamanda otobanın ortasında lüks otomobilinin tekleyerek durmasının ardından adeta ölümden döndü.




Kalitesine güvenerek aldığı otomobiliyle ikinci kez yolda kalan Avcı, aracın değiştirilmesini veya parasının iade edilmesini  istedi. Avcı, aracın değiştirilmesine yanaşmayan ve onarım yapmak isteyen firmaya dava açtı. Hiçbir şekilde çalışmayan otomobili çekici yardımıyla Gebze'nin merkezinde bulunan ofisinin önüne çektiren Avcı, milyonluk aracı iterek park etti.

Avcı, güzel hayallerle aldığı otomobilin her köşesine, 'Bir çekici hatırası', 'Yol tutmuş', 'El arabası büyüktür Mercedes' yazılı kağıtlar yapıştırarak firmayı mizahi bir şekilde protesto etti. Aracı bu halde gören vatandaşlar da, telefonlarıyla fotoğrafını çekip, bu anı ölümsüzleştiriyor. 


   
"Bu süreçte de bana hiç destek olmadılar" 
 
Şubat ayında otomobili aldığı zaman piyasa değerinin 1 milyon lira civarında olduğunu söyleyen Mahmut Avcı, şu ifadeleri kullandı: 
 
"Bu araç Mercedes'e güvenerek aldığım bir araçtı. Bu aracı markasının arkasında duracağını düşündüğüm için aldım. Bu araçla ilk kez eşim ve çocuğumla birlikte Şanlıurfa'da seyahat ettim. Seyahatim sırasında yeni açılan Niğde-Adana otobanında kaldım. Bu araç orada ilk bozulduğu zaman hiçbir şikayet veya talepte bulunmadık. Çünkü, 'Bu olabilir, böyle sorunlar yaşanabilir' dedik. Bize araçta bir sorun olmadığını söylediler. Biz de bu aracı teslim aldık, hiçbir şekilde bir talepte bulunmadık. Ama o süreçte kullandığım zaman araçtan bazı seslerin geldiğini fark ettim. Ben bunu aldığım firmaya Mengerler'e ilettim. Onlardan da böyle durumlar olabileceği dönüşünü aldım. Sonra ikinci sefer yolda kaldığım zaman bu aracı aldığım Kocaeli Mengerler'e çektirmek istedim.




Çünkü o süreç boyunca firmanın şöyle bir tavrı oluştu; 'Biz satıyoruz, bunda hiçbir sorumluluğumuz yok. Bu araca Mercedes garanti veriyor, onların sorunu' diyerek beni Mercedes'e havale ettiler. Bu süreçte de bana hiç destek olmadılar. Aracın onarımı için devamlı baskı yaptılar. 'Biz aracı onaralım, size verelim, siz Mercedes'e dava açın, bizimle işiniz yok' gibi şeyler söyleyerek sürekli onarım yolunda baskı kurmaya çalıştılar. Ben de bu araca artık güvenimin kalmadığını, daha önce Mengerler tarafından bir servis gördüğünü, ikinci kez servis gördüğü zaman da yine aynı sorunu vereceğini defalarca açıkladım ve bu aracın değiştirilmesini ya da ücretinin bana iade edilmesini istedim. Ama ne ücret konusunda, ne de değişim konusunda Mengerler veya Mercedes bize olumlu bir dönüş yapmadılar. Hatta bana ikame aracı verdiler, kendileri de bu çalışmayan aracı getirip buraya koydular. Şu an aracımız çalışmıyor, burada bu şekilde duruyor. Biz de bu davada sonuna kadar burada durmasını sağlayacağız" dedi. 
   
"Marka kendine çok güveniyor ama arkasında durmuyor" 
 
Otomobilin etrafına kağıtlar yapıştırarak mizah yapmak istediklerini aktaran Avcı, "Marka kendine çok güveniyor ama güvendiği malın arkasında durmuyor. Biz de bunu bir mizaha çevirmek istedik. Herkes de ne olduğunu soruyor. Herkes merak ediyor. Mizah amaçlı yaptığımız için aracın sorunundan bahsetmedik. Aracın neden böyle olduğunu defalarca soruyorlar.

Mercedes'e yakışmadığını, böyle bir şey yapmayacağını düşünüyorlar. Ama Mercedes gerçekten şu anda markasının arkasında durmuyor. Mengerler de bu markanın Türkiye'deki temsilcisi olarak arkasında durmuyor. Sorunun Mercedes'ten kaynaklandığını savunuyorlar. Aslında 2 firmanın da güvendiği konu şu; bu davanın uzun süre sürebileceğini düşünerek burada beni yıldırmaya çalışıyorlar.

Ben de bu konuda yılmayacağım. Hakkımı sonuna kadar arayacağım. Bu şekilde de mizah anlayışımızı devamlı taze tutacağız" diye konuştu. 
   
"Çok büyük bir trafik kazası atlattık" 
 
İkinci kez yolda kaldıkları zaman firmanın kendilerini almaya gelmediklerini, hamile eşi ve çocuğuyla birlikte 8 saat otobanda beklediklerini ve en sonunda kendi imkanlarıyla Ankara'ya gittiklerini vurgulayan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 


"İlk sefer yolda kaldığımızda şöyle bir sorun yaşadık; kaldığımız otoban daha yeni açılmıştı. Şereflikoçhisar tarafında 8 saat boyunca biz Mercedes'in bizi almasını bekledik. Çünkü bu arabayı alırken bize bazı paketler sundular. Biz de bu paketlerin hepsini aldık. Bu paket doğrultusunda aracımızın garanti kapsamında bozulacağı zaman gelip alınacağı söylendi. 8 saat boyunca hamile eşim, çocuğum ve ben bir otobanın kenarında bekledik. Kendi imkanlarımızla gece saat 04.00'da Ankara'ya zor vardık. Bizi almaya gelmediler, biz kendi imkanlarımızla gittik. Bütün faturalar mevcut, her şey kayıtlı. Birincisinde diyorsunuz ki arıza yapabilir, çok önemsemiyorsunuz. Ama ikinci sefer kaldığımızda gerçekten çok büyük sorunlar yaşadık. Çünkü aracı herhangi bir şekilde sağa, sola çekme şansımız kalmadı. Araç direkt otobanda, sağ şeritte kaldı. Direkt tekleme olarak durdu. Orada çok büyük bir trafik kazası da atlattık. O yüzden insan güven kaybı yaşıyor. Çünkü bu araç Almanya'da insan eli değmeden, insan müdahalesi olmadan üretilen bir araç. Bu araçta böyle bir sorun yaşanıyorsa demek ki burada tamir edilse ya da motor takılsa aynı sorunu vereceğini yüzde 100 düşünüyorum. Çünkü daha önce gittik, bu sorunu ikinci kez yaşadık ve üçüncü kez yaşamayacağımızın garanti yok. Ben bu araca artık binmek istemiyorum, ailemle seyahat etmek istemiyorum. Çünkü can güvenliğimin olmadığını düşünüyorum" şeklinde konuştu. 
   
"Ayıpsız misliyle aracı değiştirmek zorunda" 
 
Şu an bir dava sürecinde olduklarını söyleyen Mahmut Avcı'nın avukatı Rabia Mıdık ise "Araç Mengerler Kocaeli Şubesindeyken müvekkile bir ikame araç tahsis ediliyor. Müvekkil onarıma onay vermeyip, aracın ayıpsız misliyle değişimini talep ettiği için müvekkilden henüz süresi dolmadan ikame aracın iadesi isteniyor. Maalesef Mercedes markasına yakışmayacak bir ihtarname gönderiliyor bize. Müvekkile ikame aracı teslim etmezse aracın kira bedelinin Euro üzerinden faturalandırılacağı söyleniyor.

Şu an bir dava aşamasındayız. Maalesef müvekkilin mağduriyeti giderilmiş değil. Ne Mercedes ne Mengerler müvekkilin mağduriyetini gidermek için hiçbir olumlu adım atmadılar. Bunu yapmak bir yana müvekkilin hali hazırdaki mağduriyetini arttırmak adına ellerinden geleni yaptılar. Mercedes ayıpsız misliyle aracı değiştirmek zorunda. Biz arabuluculuk sürecini geçirdik. Bu süreçte de karşı firmalardan olumlu bir adım atılmadığı için şu an davamızı ikame etmiş durumdayız" ifadelerini kullandı. 
 
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Akkuyu'da büyük eylem

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı
28.03.2024 10:11:00 / Güncelleme: 28.03.2024 10:15:27
İhlas Haber Ajansı
Akkuyu'da büyük eylem
Akkuyu'da büyük eylem
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı.

Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS inşaatında çalışan işçiler, taşeron firmanın maaş ödemediğini ileri sürerek eyleme başladı. Dün yüzlerce işçinin iş bırakmasıyla başlayan eylem nedeniyle bölgede güvenlik tedbirleri de arttırıldı. Maaşlarının yatmadığını belirten işçilerin bugün de iş bırakma eylemlerine devam ettiği öğrenildi.

Daha önce de birçok kez Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki taşeron firmanın işçileri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylemler yapmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.