Düzen ona göre kurulmuş, dizayn ona göre yapılmış, yani tefekkürsüz bir hayata göre…
İnsan olup-bitenler üzerinde, çevrilen dolaplar ve fırıldaklar üzerine düşünmesin de ne yaparsa yapsın, hiç önemli değil.
Saçma-sapan televizyon dizilerini takip etmek için harcanan saatler, toplamda günler ve haftalar…
Sözde sanatçılar ve oyuncular arasında cereyan eden edep ve ahlak dışı eylemleri ve söylemleri ne pahasına olursa olsun takip etmeler…
Magazin programları ile ve magazin haberleri ile yatıp-kalkmalar…
Modern insanın hemen her şeye ayıracak saatleri var ama tefekküre ayıracak bir saati yok.
Tefekküre vakit ayırsa aslında gününe ve yarınına kurulan tuzakları fak edecek, tuzak kuranları tanıyacak ve tedbirini alacak.
Birazcık tefekküre vakit ayırabilse aslında istiklaline ve istikbaline yönelik sergilenen hainlikleri fark edecek, faillerini ve destekçilerini tanıyacak ve hem neslini hem de nefsini bu hokkabazlardan koruyacak.
Modern insan kendisini, zihnini ve gönlünü kitleleri yatırıp-kaldıran modern sihirbazların şerrinden birazcık uzak tutabilse ve bir miktar da tefekküre vakit ayırabilse 'cambaza bak' oyunları ile ülkenin kaynaklarını yürütenleri görecek, tanıyacak ve ona göre tedbirini alacak.
Kimi gerçek yoğunluktan ve meşguliyetten, geçim sıkıntısından ve yakasına yapışan yoksulluktan ötürü kimi de toplum mühendislerinin kara propagandasından ötürü hal ve gidişattan habersiz, çevrilen dolaplardan habersiz, kitabına uydurulan talanlardan habersiz, doğrudan daha rahat söylenen yalanlardan habersiz yaşayıp gidiyorlar.
Hayatın değişmez bir kaidesidir ki, dünü doğru okuyamayan günü de doğru okuyamaz ve günü doğru okuyamayanın yarına da söyleyeceği her hangi bir sözü yoktur.
Tefekkürü terk etmiş, düşünceyi yollarda düşürmüş fertler ve böylesi fertlerin oluşturduğu toplumlar, güdülmeye hazır sürüler demektir ki koyunluğa akşamdan razı olanlar için her zaman ve zeminde çobanlar bulunur.
Modern insan, tefekküre vakit ayırmadığı için geçmişi doğru okuyamıyor, geçmişini doğru okuyamadığı için yaşadığı hayata ilişkin değerlendirmeleri de doğru yapamıyor ve geçen her gün, her ay ve her yıl kendi nefisinin aleyhine, neslinin aleyhine ve ülkesinin aleyhine işliyor.
İş işten geçtikten sonra, ay bacayı savuştuktan sonra gerçeği fark ediyor, feryada başlıyor ama nafile…
Zamanında yükselmeyen, zamanında yükseltilmeyen feryad ancak sahibinin boyu kadar yükselir ki o da bir işe yaramaz, bir iş göremez.
İş işten geçtikten sonra, geçmiş olsun.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024