(dünden devam…)
Zâhir-bâtın bütünlüğü içerisinde tarih boyunca gelişen İslam'ın iki ana müessesesi vardır:
I- Mezhepler,
II- Meşrepler.
İslam, tarih boyunca bu iki kurum ile yaşanmış; ilim, amel, tecrübe birikimi gibi bütün gerçekler bu iki müessese bünyesinde toplanmıştır. Bu iki müessese, İslam'ın bünyesinde birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak yaşanagelmiştir. Mezhepler, itikâdi ve ameli olarak, meşrepler de velayet ve tasavvufun tatbik sahası olarak oturmuştur. Şunu da belirtmek gerekir ki, bu müesseseler İslam'ın yaşanmasında iki tarzın oluşmasında belirleyici olmuşlardır.
I- Mezhepler daha ziyade fetva ve ruhsat yolunu benimsemişlerdir.
II- Meşrepler ise daha ziyade takva ve azimet yolunu esas almışlardır ki her ikisi de İslam'ın gerçekleridir. İslam'ın günümüze kadar mezhep ve meşreplerle yaşanarak gelmesi ve mezhep ve meşreplerin İslam'ı bütünüyle kuşattığı gerçeğinden hareketle diyoruz ki; mezhep ve meşreplere karşı çıkmak; dolaylı olarak İslam'a yapılan bir saldırı ve de o derecede çirkin bir sapıklıktır.
Günümüzde İslam'a itirazların tabiatıyla sapmaların bir kısmı da bu sahada ortaya çıkmaktadır.
4- İslam'ın ana delilleri:
İslam'ın üzerine bina edildiği ana deliller "Edille-i Erbaa (4 delil)" olarak ifade edilir. Bazı eserlerde bu delillere "Edille-i Şeriyye" de denir. Bu deliller şöyle sıralanır:
1- Kitap
2- Sünnet
3- İcma
4- Kıyas…
Kitap, Kur'ân-ı Kerim'dir. Sünnet, Resûlullah (sav) Efendimiz'in İslâm'ı yaşama veya Kur'ân-ı Kerim'i tatbik tarzıdır. İcma; her devirdeki İslâm âlimlerinin ittifak ettiği ve bilhassa sahabenin Resûlullah'tan (sav) gördüğü şekilde İslâm'ı algılaması, tatbikidir. İslâm'ın birçok konusunda ittifak edilen hususları ihtiva eder. Kıyas ise; kitap, sünnet ve icmadan faydalanan müctehid derecesindeki alimlerin yeni hadiseleri evvelki olaylara mukayese ederek ve kendi reyini kullanarak fetva haline getirdiği meseleleri ihtiva eder.
Görüldüğü üzere aslında kaynak "Kitap'tır." Sünnet, icma ve kıyas; kitabın ruhuna uygun olarak İslâmî meselelerin açıklanmasıdır. Bu dört delil bir bütündür. Yani, sünnet, icma ve kıyas farklı şeyler değildir. Hepsi de Kur'ân'ın açılımı olan hadiselere tercümandır. Hiç şüphesiz ki, Kur'ân'ı en iyi anlayan Hz. Peygamber (sav)'dir. En iyi tatbik eden de O'dur. Sünnetin dışlanması halinde Kur'an'ın hikmeti, hedefi ve muradı kavranamayacaktır. Bu durumda herkes kendi anlayışını din zannedecek, İslâm'ın ana esprisi kaybolacaktır
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020