logo
29 MART 2024

Muhabbet gecesi

Yeni Mesaj gazetesi tarafından Trabzon'da düzenlenen 'Öğüt Gecesi' muhabbetullah gecesine dönüştü. Gözyaşlarının aktığı gecede Prof. Dr. Haydar Baş, öte âleme göç eden Üstadı Hayri Öğüt Baba Hazretleri ile dostlarını hatıralar eşliğinde veciz ifadelerl
08.04.2013 00:00:00
RECEP BAHAR / TRABZON
Yeni Mesaj gazetesi tarafından "Öğüt Gecesi" Trabzon'da yoğun katılımla önceki akşam yapıldı. Prof. Dr. Haydar Baş'ın kapanış konuşmasını yaptığı gecede 20. yüzyıla damgasını vuran maneviyat önderi Seyyid Hacı Mustafa Hayri Öğüt Baba Hazretleri ile ona Akçaabat Şehitlik Tepesi'nde yoldaşlık eden Celal Mısır, Ali Gedik, Baki Bektaş gibi hak dostları yâd edildi.
Milli Kahramanlarımız için bir dakikalık saygı duruşu ile İstiklal Harbi'nin okunmasıyla başlayan gecede açılış konuşmasını Yeni Mesaj Gazetesi İmtiyaz Sahibi Bilal Karamus yaptı. Bu akşamın başka bir akşama benzemediğini ifade eden Bilal Karamus, "Zaman hızla akıp geçiyor. Ne mutlu zamanını boş geçirmeyenlere" dedi. Karamus, şunları söyledi: "Bu akşam eli tespihli, ağzı dualı, zikir ehlinin hayatlarından hatıralar, çıktıkları bu meşakkatli yolda önlerine konulan dikenleri nasıl güle çevirdiklerinden misaller dinleyeceksiniz. Karanlık dünyamızda yönünü ve istikametini kaybeden insanımıza kutup yıldızı gibi istikamet ve yön gösteren Allah dostlarına selam olsun. Kâinatta tek olan o kutup yıldızının günümüzdeki temsilcisine selam olsun. Ömrünün tamamını iyi insan yetiştirmeye adamış, yetiştirdiği gençlerle hakkın yükselmesi için çalışmış, ortaya koyduğu projelerle bütün insanlığa ışık tutmuş, Türk milleti kavramı etrafında insanımızı kardeş yapmış ağabeyimiz, öğretmenimiz, hocamız Prof. Dr. Haydar Baş'a selam olsun."
Ardından Mustafa Yıldırım, Mustafa Uyar ve Bilal Demiryürek hocalar gür sesleriyle Kuran-ı Kerim'den aşırlar okudu. Öğüt Gecesi'nde 12 şair, gazeteci, yazar ya da araştırmacı tebliğlerini sundu. Mustafa Hayri Öğüt Baba Hazretlerini; Celal Mısır, Baki Bektaş, Ali Gedik hocalarımızı, gencecik yaşta öte âleme uğurladığımız arkadaşlarımızın resimlerini sinevizyonda görünce gözyaşı döktük... Hatıralar aktarılırken bazen de tebessüm ettik.
Kapanış konuşmasını ise BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. Prof. Dr. Baş,  Mustafa Hayri Öğüt Baba Hazretleri ve Celal Mısır, Baki Bektaş, Ali Gedik, Engin Çamurdan ile ilgili hatıralarını paylaşarak, şunları söyledi:

Hayri Baba: Vatanperver insan
Hayri Baba Hazretleri vatanperver, devletine, milletine ve dinine sımsıkı bağlı olan bir insandı. Yedek subay okulundayız. Bizi ziyarete geldi. Ziyarette, "nasılsınız evlatlarım?" dedi. Biz de, "Burada namaz kılamıyoruz, Şeker çuvallarını seccade yaptık, bunların üzerinde namaz kılıyoruz" dedim. Biraz eleştirdim. O günün şartlarında bir moda vardı: 'Dinsiz ordu'. O söylemin yaygın olduğu dönemdi. "Yok, evlat, öyle konuşma. Burası olmazsa, ibadetimizi yapamayız. Sakin ha bunlara kulak asmayın. Bunlar batıl ve yanlış şeyler" dedi. O söz bana o kadar etki etti ki, hayatımda ondan sonra devlet-millet, sivil-asker beraberliğini Türkiye'de savunan tek adam ben kaldım. İstiklal Mücadelesine, Kuvayı Milliye harekâtına üstadı Muhammed Baba ile beraber iştirak ettiler, dervişan ile olayların içinde bilfiil vazife aldılar.

Kıbrıs çıkarması hatırası
Ve 1974 Kıbrıs çıkarması... Tevafuken Trabzon'a geliyor. Sabah namazı vakti Kıbrıs çıkarması başlamış. Nasıl duydu, nasıl etti, bana haber gönderdi "Arkadaşlarını topla. Bu savaş bitene kadar Fetih suresini, ayetlerini, dualarını ve esmalarını okuyacağız ve Allah'a yalvaracağız" dedi. Çıkarmanın başladığı andan itibaren biteceği ana kadar tam bir asker gibi sabah - akşam hep beraber gece - gündüz devam ettik. İnanır mısınız, bizimle orada bu duaya iştirak eden arkadaşımla Kıbrıs'a gittiğim zaman, ilk çıkarma yapılan yere gittiğimizde "Yahu ben burayı gördüm" dedi. "Evet, gördüm" dedim. o günün şartlarında Peygamber Efendimiz ve onların ruhları aldı bizi buraya götürdüler, sen bunu fiilen yaşadın. Başta Fahri Âlem Efendimiz olmak üzere bütün evliyayı kiram hazretleri Kıbrıs'ta vazife almıştır.

Baş müşavirim Baki Bektaş Hoca
Bu akşam öyle dostları andık ki, esasen her biri canlı birer kitaptı... Baki Hocamızla ilkokuldan sonra tanıştım, ortaokul, lise, üniversite, askerlik, meslek hayatı hep birlikteydik. Yediğimiz içtiğimiz birdi. Başımıza gelen bir meselede arkadaşlara sormayı adet edinmişimdir. Kendi görüşlerime itibar etmekle birlikte, etrafımın görüşlerine çok dikkat eder, onları mutlaka alırım. Benim yanımda olan arkadaşlar benim müşavirimdir. Baş müşavirim rahmetli Baki Bektaş Hoca idi (gözleri dolarak). Mesela gecenin birinde ya da ikisinde bana bir haber ulaşıyor, şimdi olduğu gibi o zaman telefonlar düzgün çalışmıyordu. Arabamız da yoktu, gece yollara düşerdik. Gece yarısı onu kaldırırdım. Sabah namazı vaktine kadar meseleyi onunla konuşur, hallederdik. Bu kadar yakındık birbirimize. Çok zeki, hafızası çok güçlü bir arkadaşımızdı. O göçtüğü zaman benim dünyamın yarısı gitti. Öyle bir dostu yolcu ettik. Allah'a rıhlet etti.

Celal Mısır, farklı âlemdi
Celal Ağabeyimiz o da farklı bir âlemdi. O kadar temizdi, o kadar disiplinliydi ki, ben onun gibisini hayatımda görmedim. Akçaabat'ta ilkokul öğretmenliği yapıyordu. O kadar yakışıklı, güzel bir delikanlı idi ki, öyle mavi gözlü idi. Tertemiz elbise giyerdi. Onunla yakın temas kurdum, gönül yolculuğuna çıktık ve o yolculuk ölüme kadar devam etti. İcmal dergisini çıkardığımızda bu işi yapsa yapsa Celal Ağabey yapar dedik. Biz dergiyi çıkarırken cebimizde 5 Kuruş dahi yoktu. Ben memur, Celal bey memur, Baki Hoca memur. Öyle zengin aile çocukları da değildik. İnanır mısınız, İcmal dergisinin ilk sayısı 5 bin adet olarak çıktı. Makaleler o kadar güçlü idi ki, hayret edersiniz. Mesela 2-3 sayfalık yazı için en az 10 tane kitap okuyordum. Öyle bir fikir bütünlüğü, öyle bir tez ve görüş, detaylar, hayret edersiniz. Bir dünya görüşü vazediyoruz. Yazıyorum makale, Allah Allah ben de inanamıyorum, "Bunu ben mi yazdım?" diye… Celal Hoca, baki Hoca, Ali Gedik Hoca istisnai makaleler yazardı. O ilk dergi müstesna bir dergiydi. Biz ilk 5 bin dergiyi bir hafta içinde erittik. İkinci baskıyı 15 bin adet yaptık. Bir ay içinde 20 bin adet dergi bastık. Dergi milletimiz tarafından kabul gördü. 5 bin baskı ile yola çıktığımız dergi 9. sayıda 120 bin adede ulaştı ve elimizde bir tane kalmıyordu. Rahmetli Celal Hoca öyle bir teşkilat kurdu ki, ilçelere illere yayıldı.
Şimdi Yeni Mesaj gazetesinin tirajı 100 bine çıktı. Genel Müdür Sabri Terzi'nin gayretleriyle 2013 yılının sonunda 200 bine çıkacak. En az bir milyon kişi okuyacak. Celal Hocayı teşkilatlanmayı yapsın diye Almanya'ya gönderdik. Bugün Avrupa Celal Mısır Hoca sayesinde varız. Celal Hocamızı ben nasıl unutayım. Delikanlı gibi hayatı yaşadı, delikanlı gibi Allah'a rihlet etti. Hastalığı çok ciddiydi, ben bilemiyordum. Türkiye'ye geldi, ameliyat masasında kaldı. Şahadet rütbesine erişti.

Ali Gedik, fevkalade bir nesil yetiştirdi
Ali Gedik Hoca, bir başka âlem... O kadar ahlaklı, o kadar iffetli ve munis insan ki anlatmama imkân yok. Yazıları ve konferanslarıyla beraber, bilhassa İcmal üniversitesiyle beraber  fevkalâde bir nesil yetiştirdi. Onların elinden geçen öğrenciler ahlak ve devlet ile millete sahip çıkma bakımından emsalsiz insanlardır. Ruhları şad olsun...

Müstesna insan: Hüseyin Engin Çamurdan
Engin Çamurdan, 9 dil bilen müstesna bir insandı. Amerika'dayız, "Engin, namaz vakti geçiyor, burada bir abdest alalım" dedim. ABD'lilerin bir tuvaleti var, oraya girdik, müsaade ettiler, tabii sıra ayaklarımızı yıkamaya geldi, haliyle lavaboya ayaklarımızı uzattık, o esnada bir Amerikalı geldi. Bir şeyler söyledi, Engin de ona sert sert cevap verdi. "Ne oldu" dedim. "Niye pisliyorsunuz orayı" dediğini aktardı. O namussuzun peşine düş ve ona de ki, "Benim ayağım onun yüzünden temizdir." Bizim sinirli halimiz geçti ama o Amerikalıyı yakaladı ve söylediklerimi ona söyledi. Ben onun gibi uyumlu, kabiliyetli, iş gören, beceren ikinci bir adam görmedim.

Bu âleme niye geldik?
Prof. Dr. Haydar Baş: Biz niçin dünyaya geldik, neden varız? Bu hayatta niye koşuşturup duruyoruz? Şu kadar evimiz ya da arabamız olsun diye mi gönderdi yoksa farklı bir incelik var, O'nu tanıyalım, O'nu bilelim, O'na kul olalım diye mi gönderdi? Bu soruyu biz sorduğumuzda Kur'an bize cevap veriyor: İnsanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye gönderdim. Başka maksadı yok. Sen şimdi insanlığa dünyanın en iyi hizmetini yap ama Allah'a kulluk açısından, Allah rızasını kazanmak için bunları yapmazsan, yaptıklarını sıfırla çarpacaksın. Onun için yapılan her şeyin temelinde yaradılış istikametinde niyetini yola koyacaksın ve o şekilde yapacaklarını yapacaksın. Bizim bu âleme geliş maksadımı, Allah'ı tanımaktır, bilmektir. Peki, nasıl tanıyacağız? İbadetler bunun en güzel yolu. İbadet aslında bir ilim dalıdır. Sadece kitaplarda yazılan ilim değil... İbadet hal ilmidir, yaşanan ilimdir. Sabrı, kanaati, tevekkülü, tefekkürü, izzeti, iffeti, muhabbeti, Allah korkusunu ancak ibadetle yaşarsın. Bunları hayatına geçirdiğin müddetçe Allah'ı tanırsın, Allah'ı tanıdıkça sizin ona olan hasretiniz ve meyliniz artar. Aranızdaki perdeler Allah'ı zikirle kalkar. Zaman içinde bu yolu gidip gelen bir insanla arkadaş değilseniz, bir Hoca'nın talebesi değilseniz, mülhimede tökezlersiniz. Şeytan gelir, sizi mağlup eder. "Sen erdin, senin daha çok ibadet etmene gerek yok, meleklerden de üste çıktın" der. Onun için büyükler der ki, "Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır". Bu yolda giderken, mutlaka bizim elimizden tutacak, yolu gösterecek, 'bu doğrudur, yanlıştır, sakın ha kanma diyecek, nasihatleriyle ikaz ve irşad edecek bir üstadı görmemiz, tanımamız lazım. Benim tanıdığım Mustafa Hayri Öğüt Hazretleri bu zatlardan bir tanesiydi. Ne müthiş âlemler var? Öyle bir nokta gelir ki, aldığınız sinyallerin ötesinde kalbiniz mutmain olur. Nedir bu mutmain olmak? Allah mutlaka var… Bütün dünya bir araya gelse, Allah hakkında seni şüpheye düşüremez. Bütün dünya üzerine çullansa, “inkâr edeceksin” dese, servetler verse mümkün değil. Çünkü sen O’nu yaşıyorsun.

TEBLİĞLERDE ÖNE ÇIKANLAR

Balkanları Bektaşiler İslamlaştırdı
Fuat Şengül, "Balkanların İslamlaşmasında Tasavvuf Ehlinin Rolü Nedir?" başlıklı tebliğinde Balkanlardan Türkiye'ye gelenlerin düğün - derneklerinde Türk bayrağı ile Atatürk portresinin yer aldığına işaret ederek, "Balkanların İslamlaşmasında Rumeli'deki Bektaşiler önemli rol oynamıştır. Hâlâ daha Rumeli'de çok sayıda tekke bulunmaktadır. Bunları tanıyanlar Müslüman olmuş ve 'Ben Türküm' demişlerdir" dedi.

Büyük aşk
"Tasavvufi Aşk ve Muhabbetullah" başlıklı tebliğ sunan Şair Recep Şahin, Allah korkusu olmadan insanın kör, dilsiz ve sağır olduğunu ifade ederek, "Allah korkusu olmadan kişi nasıl Allah'ın yoluna düşebilir? Gerçek aşk Allah ve Resulüllah aşkıdır. Bu büyük bir aşktır" dedi.

Hıristiyanlığın gerçek yüzü
"Kur'an ve Sünnette Velayet" konulu tebliğ sunan Müslüm Karabacak ise Resulüllahtan sonra  velayet yolunun Ehl-i Beyt olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Hıristiyanlık Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de lanet ettiği bir iddiayı inanç edinmiş bir dinin adıdır. "Hz. İsa çarmıha gerilmedi' dediğinde Hıristiyanlık çöker. Çocuklarını oraya yönlendirenler de aynı lanetin muhatabıdır" şeklinde konuştu.

Kâinat bile yönlendiremez
Harun Kayacı ise "Emperyalizme Karşı Tasavvufi Duruş" başlıklı tebliğinde Rabbiyle beraber olanı kâinatın bile yönlendiremeyeceğini ifade ederek, "Bu milletin bu şansı var, Haydar Hocası var" dedi.

Ehl-i Beyt karargâhı
Dr. Abdullah Terzi ise birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçtiğimizi ifade ederek, "Allah'ın ipine sımsıkı sarılın" ayet-i kerimesini hatırlattı. Dr. Terzi, şunları söyledi: "Türk milletinin mayası 'maya-yı Muhammediye'dir. Türk deyince İslam, İslam deyince Türk akla gelir. Türk milletinin İslamlaşması Ehl-i Beyt kaynaklıdır. Yorulmak yok, mazeret yok, Allah için vatanımıza ve milletimize hizmet edeceğiz. Şehitlik tepesi Ehl-i Beyt karargâhıdır. Hz. Fatıma, Hz. Hüseyin, Hz. Hasan makamıdır."

İrşad makamı cübbesi
Selim Kotil ise "Ahir Zaman Fitnesine Karşı Tasavvuf" başlıklı tebliğinde imanın kalbin teslim olması olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Maneviyat dünyasının doktorları demokratik yolla seçilmez. İrşad makamının cübbesi Hz. Fatıma'dan alınır. Namaz kılarken Beytullah'a dönersen, namaz sahih olur. Ancak Vatikan'a dönersen, sapıtırsın."

Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi

Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı

Seçil Erzan tarafından Selçuk İnan'a verilen ve üzerinde Denizbank yetkilisinin imzası olduğu iddia edilen belge sahte çıktı!
29.03.2024 11:14:00
12 Punto
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Türkiye'de gündem yaratan olaylardan biri olan Denizbank'ın eski Levent Şube Müdürü Seçil Erzan'ın davasına yeni bir rapor girdi.

8 Mart'ta yapılan ve 13 saat süren son duruşmada bazı kararlar alındı. 24 Mayıs'a ertelenen duruşma için, müştekilerden Selçuk İnan'ın ifadesinin alınması için Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılmasına hükmeden heyet, Fatih Terim'in tanık olarak dinlenmesi talebinin daha sonra değerlendirilmesine hükmedildi.

Alınan kararlar arasında "Müşteki Selçuk İnan vekilinin talep ettiği belgelerde sanıklardan Asiye Öztürk'e ait imzalarının Sanık Asiye 'ye ait olup olmadığı hususunda ATK 'dan ek rapor alınmasına," dair kararda yer aldı.

ADLİ TIP KURUMU "İMZA SAHTE" DEDİ

12 Punto'dan Müslim Sarıyar'ın haberine göre, mahkemeye sunulan Seçil Erzan ve yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası yer aldığı iddia edilen ıslak imzalı antetli Denizbank yazısı Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Adli Tıp Kurumu belgede iddia edilen banka şube müdür yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası olduğu belirtilen imzayı inceledi. Yapılan incelemede sözde belgede atılan imzanın, Asiye Öztürk'ün imzası olmadığını belirtti.

BU RAPOR DAVA DOSYASINA GİRDİ

Hazırlanan raporda şöyle denildi:

"Fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu, ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğu, söz konusu belgelerin orijinal belgelerden elde edilmiş olduğunun kabulü halinde tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu belgelerdeki imzalar ile Asiye Öztürk'ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR."

Adli Tıp Kurumu tarafından mahkemeye gönderilen bu rapor dava dosyasına konuldu.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.