Bilindiği gibi, 15 Temmuz ihanetinin sekizinci yıldönümündeyiz.
2016 yılının 15 Temmuz'unda gerçekleşen bu elim hadisenin ardından yapılan resmi açıklamalarda, bu ihanetin arkasında oldukları belirtilen ülkelerin, bugün üç kuruş koparabilmek için kapıları aşındırılıyor.
Sekiz sene önce, en tepedeki ve en yetkili ağızlar tarafından 'hainler, şerefsizler' diye ilan edilen ülkeler bugün, özellikle ülkenin maliyesi ile direkt ilgili olan yetkililerce sık sık ziyaret ediliyor ve en gözde kamu kurumlarının satışı konuşuluyor.
Çarşı-pazarın alev alev yandığını yediden yetmişe artık herkes yaşayarak görüyor, yoksul milletin sırtına vurulan bin bir çeşit vergilerin astronomik rakamlara çıkarılması da işin vahametini ortaya koyuyor.
Akaryakıta yapılan gün aşırı zamlar, hayatın tamamına anında yansıtıldığı için, üreticiden tüketiciye, köylüsünden şehirlisine, çalışanından emeklisine bütün bir millet canından bezmiş vaziyettedir.
Memleketin acıklı manzarası bu iken, yönetici takımının, gidişatın vahametini anlamaya yanaşmaması, lüks ve israf içindeki yaşantılarına bir çekidüzen vermemesi de, ayrıca bu yoksul milleti yaralamaktadır.
Bu hain ve emperyal darbe teşebbüsünden sekiz sene sonra, ülkenin geldiği ve getirildiği çok hazin nokta ne yazık ki, ülkenin hainlere muhtaç, hainlere el açan bir durumdaki görüntüsüdür.
Yaşanan bu elim hadisenin ardından bu kadar yıl geçmiş olmasına rağmen, daha aydınlatılmamış yüzlerce karanlık nokta, cevaplanmamış daha yüzlerce soru olmasının yanı sıra, ülkenin içine sürüklendiği ekonomik buhran da oldukça düşündürücüdür.
Bir ülkeye, bir millete yapılabilecek en büyük kötülük kuşkusuz o ülkenin kaynaklarının kurutulması ve o milletin aç ve biilaç bırakılmasıdır.
Geçen bunca yıl içinde, nasıl bir ekonik program uygulanmıştır, ülkenin ekonomik gidişatı ve kalkınma projeleri hangi ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilere teslim edilmiştir ki, ülke bu gün, dün hain denilen ülkelerin himmetine muhtaç hale gelmiştir?
Hiç tartışmasız bu gün, muhannete muhtaç bir durumdayız.
Emeklilerin haklı feryadına kulak verilmemiş, aynı pazardan, aynı marketten alış-veriş yaptıkları halde, aynı şartlarda yaşadıkları halde, en düşük memur maşını 22 bin, en düşük emekli maaşını ise 7500'de dondurmuşlardır.
Bu görüntü dahi, yöneticiler açısından gerçekten utanılacak bir durumdur.
- ‘Yılda bir miting’ ahalisi suskun / 01.10.2025
- Bizim medeniyetimizde zulüm alkışlanmaz zalim de asla sevilmez / 28.09.2025
- Senin yâdına düşmedi / 27.09.2025
- Katliamlar durursa ve adalet zalimin koluna kelepçeyi vurursa… / 25.09.2025
- Gök kubbeyi çınlatan çığlık / 23.09.2025
- Çelişkiler yumağı / 22.09.2025
- Çok sert kınamışlar / 21.09.2025
- İslam dünyasının omurga ithalatına ihtiyacı var / 20.09.2025
- Sahte kâr / 19.09.2025