logo
19 NİSAN 2024

'Mülteci akınında gidişat iyi değil'

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hacı Bektaş-ı Veli'nin 750'nci ölüm yıldönümü etkinliklerine katılmak için Kırşehir'e geldi. İmamoğlu, ziyaret sırasında bir gazetecinin "İstanbul'da mülteci göçü için nasıl tedbir aldınız" sorusuna, "Bizim böyle bir tedbir alma şansımız yok. Buna dönük uygulamalar, dış politika süreçlerdir. Umuyorum ki en doğru, en sağlıklı kararları alan bir hükümet olsun, dış ilişkiler bürokrasisi olsun; bunu temenni ediyoruz. Ama şu anki gidişat, bizi mutsuz etmektedir" yanıtını verdi

20.08.2021 17:21:00
'Mülteci akınında gidişat iyi değil'
'Mülteci akınında gidişat iyi değil'
MERKEZ / KIRŞEHİR

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2021 UNESCO Hacı Bektaş Veli Anma Yılı ve 58. Ulusal, 32. Uluslararası Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında Kırşehir'e geldi. İmamoğlu, yarın gerçekleştirilecek etkinlikler öncesinde, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu'nu makamında ziyaret etti. Ziyarette İmamoğlu'na, CHP Kırşehir milletvekili Metin İlhan eşlik etti. İmamoğlu'nun ziyaretinin, geleneksel olarak düzenledikleri 11 CHP'li il belediye başkanları toplantısına denk geldiğini belirten Ekicioğlu, İBB Başkanı'na ziyaretinden dolayı teşekkürlerini iletti. Kırşehir'in Hacı Bektaş-ı Veli ile birlikte Yunus Emre ve Anadolu'daki esnaf ve zanaatkarlık geleneğinin öncüsü konumundaki Ahi Evran'ın da memleketi olduğunu aktaran Ekicioğlu, "Demokrasi adına çok önemli bir il. Biz de bu sorumluluğu bir yerde yerine getirmeye çalışıyoruz" dedi.

'TÜRKİYE'NİN VE KENTLERİMİZİN BİZDEN BEKLENTİSİ YÜKSEK'

"Türkiye'de, 31 Mart'ın, o değişimin kıymetli temsilcileri burada" diyen İmamoğlu, "Onların büyük başarıları, ülkemizin de ihtiyaç duyduğu değişimin öncüsü olacak. Buna hepimiz tabii ki dahiliz. Bu noktada İstanbul'un sorumluluğunu da biliyoruz. Türkiye'nin en önemli lokomotif kentinin ortaya koyacağı yönetim başarısının, nasıl bir fayda sağlayacağının farkındayız" değerlendirmesinde bulundu. Hem Türkiye'nin hem de şehirlerin Millet İttifakı belediyelerinden beklentisinin çok yüksek olduğunu vurgulayan İmamoğlu, "Bu manada hepimizin siyasi bir sorumluluğu var. Bu siyasi sorumluluk; 31 Mart'ta yaşanan dönüşüm sonrası, ülkedeki dönüşümü de sağlayacak bir siyasi sorumluluk. Buna, hep birlikte çalışarak güç katmalıyız, güç vermeliyiz. Veriyoruz da. Daha iyisini yapmalıyız. Her zaman iyinin daha iyisi vardır" ifadelerini kullandı. Kırşehir'in Ahi Evran gibi derin felsefe sahibi bir erene ev sahipliği yaptığını aktaran İmamoğlu, "Dünyada nadir bir örnektir Ahi Evran ve böyle bir teşkilatlanmayı dünyada kuran, başlatan başka bir örneği yoktur, diyebiliriz. Bu yılın hem 'Ahi Evran Yılı' hem de 'Hacı Bektaş-ı Veli Yılı' ilan edilmesi de ayrı bir değer. Bu toprakların kutsallığının böylesi bir simge döneme denk gelmesi o manada çok kıymetli" diye konuştu.



GÜLÜMSETEN YANIT

Ziyaret sırasında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirinin, "Siyasal sorum olabilir mi" sözleri ilginç anların yaşanmasına neden oldu. İmamoğlu'nun gazeteciye verdiği, "Yani siyasaldan kastın ne? Sınava girmiyoruz herhalde. Ben işletme okudum ama" yanıtı gülüşmelere neden oldu. İmamoğlu, gazetecinin, "İstanbul'da mülteci göçü için nasıl tedbir aldınız? Mülteciler için farklı fiyat uygulamaları gibi bir çalışmanız var mı" sorusuna şu yanıtı verdi:

'EVRENSEL HUKUKA TERS DÜŞEN KARARLARI ALMAYIZ'

"Biz, hukuku temsil ediyoruz. Hukukun yön verdiği biçimde hareket etmek zorundayız. Bu, bazı konularda ulusal hukuk sistemimizdir, bazen de evrensel hukuk sürecidir. Dolayısıyla bunlara ters düşen birtakım kararları alma şansımız yoktur. Doğru da olamaz. Şunu net olarak ifade edeyim: Mülteci konusu, ülkemiz için çok derin bir sorundur. Bu sorunun, başlangıcından beri analiz edilmesi gerekir. Ne yazık ki, memleketimizin dış politika süreçleri sonrasında, dönem dönem yapılan eksikliklerden ötürü yoğun bir mülteci ya da sığınmacı tarifiyle, insanların ülkemizin farklı şehirlerine misafir olmasına maruz kaldık. Bunun sayısını, dönem dönem mülki idareciler verememektedir. Bu daha da acıdır ve vahimdir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde, mülteci ve sığınmacı konusunda net bir sayı alamamaktayız. Ama bazı raporlara göre, 1 milyon 600 bin; belediye başkanlarının söylemine bakarsanız 2 milyonu aşkın mülteci vardır İstanbul'da. Bu; 6, 7, 8 yıl içerisinde dünyanın hiçbir yerinde olmayacak, olmamış kadar yüksek oranda mültecinin bir kente yerleşmesi anlamına geliyor. Düşünsenize; yüzde 15 demografisi değişiyor bir şehrin. Çok büyük bir oran."

'ÜLKELERİNDE BARIŞ ŞARTLARI OLUŞUNCA DÖNMELİLER'

"Bunun farklı yönleri var. Birisi insani yönü. Biz, insani tarafıyla ilgileniyoruz. Her ne kadar hiçbir belediye tarafından mülteci hususunda, tek liralık dahi ödenek aktarılmazken, bizler yine de ihtiyacı olan çocuklara, kadınlara, gençlere yardımcı olmaya çalıştık, özellikle pandemi döneminde. Ve halen de oluyoruz. Olmalıyız da. Ancak şunu da söylemek gerekir: Bu fikrimiz yeni değil, yıllardır birçok ortamda aynı fikri beyan etmiş birisiyim. Hatta Avrupa Birliği Avrupa Parlamentosu'nda yaptığım konuşmada da bunu söyledim. Türkiye, mülteci konusunda ne yazık ki yalnız bırakılmaktadır. Yani bölgede yaşanan her göç sorununda, sanki tek kapı Türkiye'ymiş gibi davranılmaktadır. Bu konunun iç siyasi hataları da vardır, ama oraya girmeyeceğim. Günün sonunda; milletçe bizim arzumuz şudur: Başta Suriyeli mülteciler olmak üzere, barış içindeki vatanlarına, gerekli altyapı oluşturulduktan sonra, dönmeleridir. Dönmeleri şarttır, gereklidir. Onlar için de gerekli. Hiçbir insanını, vatanının dışında mutlu olması çok fazla beklenemez. Bu koşulların sağlanması da ne yazık ki tek başına ulusal bir mesele değil, uluslararası bir meseledir. Bu boyutuyla beklentimizi dile getireyim. 'Mülteci akınına karşı aldığınız bir tedbir var mı' diye sordunuz. Bizim böyle bir tedbir alma şansımız yok. Buna dönük uygulamalar, dış politika süreçlerdir. Umuyorum ki en doğru, en sağlıklı kararları alan bir hükümet olsun, dış ilişkiler bürokrasisi olsun; bunu temenni ediyoruz. Ama şu anki gidişat, bizi mutsuz etmektedir."



BABA-OĞUL ERTAŞ'LARI UNUTMADI

İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Kırşehir Belediyesi ziyaretinin ardından, Türk ozan geleneğinin en önemli temsilcilerinden Muharrem Ertaş, Neşat Ertaş ve Çekiç Ali'nin mezarlarını ziyaret etti. Merhum ozanların mezarlarına karanfil bırakıp, dua eden İmamoğlu, duygularını, "Bugün hem Neşet Ertaş'ı hem de babası Muharrem Ertaş'ı bir arada andık. Kırşehir'den o kadar güzel sesler, o kadar güzel sözler bize ulaştırdılar ki; insanların yüreğinde, bu toprağın, bu güzel Anadolu'nun ciğerinden, yüreğinden gelen ses gibi… Tabii Kırşehir'e gelip onların huzurunda dua etmeden buradan ayrılmak olmaz. Allah rahmet etsin. Böyle güzel insanlar, bizim birliğimizi sağlayan muhafaza eden insanlar… Buraya gelince içimize gelen bir huzur, o insanların sesinin verdiği dinginlik yer alıyor. Onun için değerli Belediye Başkanımızla hem Neşet Ertaş'a hem Muharrem Ertaş'a dualarımızı okuduk. Mekanları cennet olsun" sözleriyle dile getirdi.

AHİ EVRAN'IN MEZARINI ZİYARET ETTİ

İmamoğlu, Ekicioğlu ve beraberlerindeki heyet, daha sonra Cuma namazı için Ahi Evran Camii'ne geçti. İmamoğlu, namazın ardından, doğumunun 850. yıldönümünde UNESCO tarafından "Anma ve Kutlama Yıldönümleri Programı"na alınan ve Ahi Evran'ın adını taşıyan cami içindeki kabrinde dua etti. Namazın ardından Ankara Caddesi üzerinde ve 2. Çarşı'da faaliyet gösteren esnafı ziyaret eden İmamoğlu, vatandaşlardan gelen sorunları dinleyip, renkli sohbetler gerçekleştirdi. Vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan İmamoğlu, onlardan gelen fotoğraf çektirme isteklerini yerine getirdi.

 



Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem Sivas'ta da hissedildi.
19.04.2024 01:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve iş yerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.

Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!

 
 
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!


İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."

Kakaoda neler oluyor?

Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.

Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi

Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza sonucu Oğuz Murat Aci'nın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada anne ile oğlu havalimanına götürdüğü iddia edilen çalışanın tahliyesine karar verildi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürüyor.

Anne ile oğulu havalimanına götüren çalışana tahliye

Soruşturma çerçevesinde baba Bülent Cihantimur'un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan ve olay günü şüpheli Eylem Tok ile suça sürüklenen çocuk T.C.'yi havalimanına götürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Ayşe Ceren S., İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tahliye edildi.

Olayın geçmişi

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de iddiaya göre yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralanmıştı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırmış, ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edilmişti.

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, kırmızı bülten çıkarılması da talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde daha sonra şüphelilerin ABD'ye kaçtıkları ortaya çıkmıştı ve iade talebinde bulunulduğu da öğrenilmişti. Ayrıca baba Bülent Cihantimur'a 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.