Müslüman(!)İsrail devleti kurmak istiyorlar

1800'lü yıllardan bu yana özellikle gerek Osmanlı topraklarında ve gerekse Asya ve Hindistan topraklarında çıkarları olanların, bu çıkarlarına ulaşmak, elde etmek için kullandıkları en önemli yöntemlerden biride etnik farklılıklardır. Bunun yanında Haçlı zihniyeti inançları gereği, bu toprakları bizlerden almak için her türlü hile, desise ve oyuna başvurmuş, kardeşi kardeşe düşürmüş, halada aynı oyunu sergilemektedir.Osmanlı döneminde İngiltere'nin, Hindistan ve Avustralya'ya daha etkin hükmedebilmek, yine batı ve ABD'nin Ortadoğu petrollerini kontrol altında tutabilmek ve yine Rusya'nın Basra körfezine inen yolların kontrolü ve bu petrol pastasından pay alabilmek için bin bir oyunlar sergilenmişti.

Gerek Osmanlı'da ve gerekse Cumhuriyet döneminde bu haçlı odaklarının kullandığı en önemli unsurlardan biride 'Kürt halkı' demeyeceğim, bu halkın içinden çıkan, gönlü haçlı insanların sözde 'Kürt hakları' adına milletle devleti karşı karşıya getirmeleridir. Yanılmıyorsam Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde 29 tane yukarıda da belirttiğim gibi koynunda haç taşıyan kişilerin, Kürt kardeşlerimizi isyana teşvik ettiğini, devletin işleyişini zafiyete uğrattığını görmekteyiz. Ha, bu hareketlerin hiçbiri amacına ulaşamadı. Ama dediğimiz gibi bir olan bu millete maddimanevi zaafiyetler, güvensizlikler yaşattı. Ama ne Türk, Kürt'e ve nede Kürt Türk'e düşman olmadı.Cumhuriyetle beraber AleviSünni, SağSol çatışmasından istedikleri verimi alamayan bu haçlı zihniyet ve içerdeki taşeronları tekrar etnik milliyetçiliği ön plana geçirmeye başladılar. Birileri dağda bu sözde mücadelelerini verirken, diğerleri de siyasal ortamda, sözde demokrasi adı altında buna zemin hazırlamaktadırlar."Devletin parçalanması için istismar edilen değerlerden biri de etnik farklılıklardır. İnsan hakları adı altında azınlık hakları  kavramı gündem edilerek, etnik farklılıkların kavga unsuru olarak algılanmasına çalışılmaktadır."Etnik farklılıkların bir kavga sebebi olarak öne sürüldüğü günümüzde, hedef

tahtasına konmuş devletlerin iç bünyelerindeki birlik ve beraberlikleri zayıflatılmakta, iç çatışmalara zemin hazırlanmaktadır. Hatta güçlü devletler zayıflatılıp, parçalanarak küçük ve zayıf devletçikler haline getirilmek istenmektedir.Dini, dili, tarihi, kültürü vs. medeniyeti aynı olan bu etnik grupların vücuda getirdiği millet, 'Türk Milleti' olup, bu grupların birinin, diğerinden farkı yoktur. Çünkü hepsi aynı kaynaktan beslenip, zaman içinde aynı maya ile yoğrulup gelmişlerdir." (Prof. Dr. Haydar Baş Sosyal DevletMilli Devlet s:33,34)

SağSol, AleviSünni, KürtTürk, SiyasetAsker arasında çıkartılan ve hala çıkartılmak istenen kavgaların bu ülkenin, bu milletin birlik ve bütünlüğünde gözü olanların bir senaryosu olduğunu eminim ki iktidar da, muhalefet de biliyor. İşte buradaki can alıcı soru, bildikleri halde, bu milletin, bu devletin bölünmez bütünlüğünü tehdit edecek söz, davranış ve uygulamalara neden gittikleridir? Kimin sinsi emellerine (bilmeyerek diyemeyeceğim, çünkü bu oyun o kadar çok oynandı ki, anlamamak için şey olmak lazım) hizmet etmektedirler? Artık oyunun adı bile kondu; Doğuda bir Müslüman(!) İsrail devleti kurmak. Ama iktidarı olsun, muhalefeti olsun bu gerçeği görmek istemiyorlar. Hala oy için özerklikten, federasyondan, ana dilde eğitimden vs. bahsediyorlar.