(dünden devam…)
"Atatürk, tercümeyi dinledikten sonra son cümle üzerinde durmuş, şöyle demiştir: Demek bütün kapılar kapandığı halde bu kapı açık oluyor. Doğrusu ben, 1923 yılında burayı ziyaretim sırasında bu dergâhı kapatmayalım, halkın ziyaretine açalım diye düşünmüş, bir yıl sonra tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunu çıkar çıkmaz, İsmet Paşa'ya 'Mevlana dergâhı ve türbesini kendi eşyası ile müze haline getiriniz' demiştim. Görüyorum ki, şu okunan şiirin hükmünü yerine getirmişim. Bakınız, ne kadar güzel bir müze oldu burası." (Mehmet Önder, Atatürk Konya'da, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 1989).
Yine Mevlana dergâhının müze olarak kalması konusunda Konya milletvekillerinin görüşünü almış, halkın buraya akın etmesi endişesini dile getiren Millî Eğitim Bakanı Vasıf (Çınar)'a, "İyi ya! Ben de onu istiyorum. Mevlana'yı her ziyaret edeni cehaletten kurtarır, inkılaba ve vicdan hürriyetinin safına kazanırız. Mevlana dergâhı müze olarak derhal açılmalıdır" demiştir. Hasan Ali Yücel'in, Maarif Vekaleti tarafından Atatürk'e terfik edilerek bir memleket seyahatine iştirak ettiği zamanlardaydı.
Seyahatten dönüşte bir akşam sofrada konuşuluyordu. Hasan Ali hakkında Atatürk, "Zeki bir genç" dedi. Sofrada bulunanlardan birisi hemen atıldı: "Efendim Hasan Ali Mevlevî'dir, babası da Mevlevî'dir, kendisi de…" Maksat, Atatürk'ün gözüne girmesi ihtimalini sofradaki bazı insanın mutad taktiği ile önlemekti fakat atılan adım menfi netice verdi. Ata, "Bana hiç bahsetmedi" dedi. "Halbuki ben Mevlana'yı takdir ederim." Herkesi derin bir sükut aldı.
Atatürk'ün mevzuu nereye götüreceğini kestirmek güçtü. Sonra ortaya bir mesele attı: "Mevlevilik nedir?" Kimisi tekkelerin aleyhinde atıp tuttu, kimisi Mevlevîliğin tuhaf taraflarına ait hikayeler, hatıralar nakletti. Nihayet birisi, "Efendim" dedi, "Mevlevilik ibadete çalgı sokarak dini gülünç eden ve Müslümanlığı dejenere eden teşebbüslerden birisidir." Atatürk adını zikretmeyeceğim muhatabına, "Ahmak" dedi. "Aklının ermediği mevzular hakkında konuşma! Mevlana bilakis Müslümanlığı Türk ruhuna intibak ettiren büyük bir reformatördür. Müslümanlık aslında en geniş mânâsıyla müsamahalı ve modern bir dindir. Mevleviliğe gelince; o tamamıyle Türk ananesinin Müslümanlığına nüfuz örneğidir. Mevlana, büyük bir reformatördür. Dönerek, ayakta ve hareket halinde Allah'a yaklaşma fikri, Türk dehasının en tabii ifadesidir." (Münir Hayri Egeli, Atatürk'ten Bilinmeyen Hatıralar, Cumhuriyet Matbaası, İstanbul, 1954, s.59-60)."
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020