logo
01 HAZİRAN 2025

Mustafa Kemal'in askerleri miyiz?

23.01.2018 00:00:00
CHP İstanbul il başkanlığına seçilen Canan Kaftancıoğlu'nun 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz!' sloganının militarist bir söylem olduğunu ifade eden paylaşımının tartışılmaya başlandığı günden beri herkes bu konuda bir şeyler diyor. Askeriyiz, değiliz tartışmalarını bir yana bırakarak bu slogan neyi ifade ediyor ona bakmak lazım aslında. Değiliz diyenlere zaten söyleyecek bir sözümüz yok. Ama askeriyiz diyenlere de; 'Kendinizi bir hesaba çekin bakalım. Bu sloganın içini ne kadar doldurabiliyorsunuz?' demek gerekiyor diye düşünüyorum. 
Mustafa Kemal'in askeri olmak; bazı televizyon programlarında veya meydanlarda yapılan protestolarda, veya parti kongrelerinde bu sloganı bağırarak söylemek midir? Ya da sosyal medyada paylaştığınız bir Atatürk resminin altına bunu yazmak demek midir? Sonra da normal günlük hayatına devam edip, kazancına, işine gücüne bakıp, yine yeri geldiğinde 1-2 eleştiri, 1-2 slogan atıp, vicdanını rahatlatıp yoluna devam etmek midir? 
Tabii ki değildir ve olmamalıdır da. Atatürk'ün askeri olmak, onun gibi olmak demektir. En azından olmaya çalışmak demektir. O Atatürk ki daha Çanakkale cephesindeyken gece çadırında Latin alfabesi denemeleri yapan, 'Halkımı nasıl eğitip, bilinçlendiririm, ülkemi nasıl ilerilere taşırım?' diye dertlenen bir komutandı. O Atatürk ki Erzurum'dan Sivas'a geçerken yanında sadece iki kişi olmasına rağmen, Sivas Kongresi'nde en yakın ve güvendiği arkadaşları bile mandadan başka çıkar yol göremezken, yaptığı konuşma ile bağımsızlık mücadelesini hepsine kabul ettiren bir liderdi. O Atatürk ki askerin ekmeği yokken, ayağında çorabı yokken, silahı, cephanesi yokken 'bulunur' deyip umut verendi, yılmayan mücadeleye devam edendi. O Atatürk ki 'Geldikleri gibi giderler' diyen, gerçekten gittiklerinde; 'Şimdi halife mi olacaksınız, padişah mı?' diye soranlara; 'Öğretmen olup halka okuma yazma öğreteceğim.' diyendi. O Atatürk ki 'Köylü milletin efendisidir.' deyip tarımı ve hayvancılığı kalkındıran, dışa bağımlı olmayalım, kalkınalım diye yurdun dört bir yanında fabrikalar açan, demiryolları yapandı. Bilime, sanata destek veren, Kur'an'ı tefsir ettirendi. Balıkesir'de hutbe veren, camiler de okunsun diye 51 tane hutbe yazdırandı. Filistin'e, Mekke'ye sahip çıkan, İslam birliği kurmak için çalışandı. Haksızlığa, yanlışlığa asla prim vermeyen, hep karşısında durandı. Vatanını, milletini her şeyden çok sevendi. Laf kalabalığı yapıp, yerinde oturan değil, memleketi adım adım gezip, halkıyla beraber, ülkesi için çalışan, yanlış yapanları uyaran, doğruyu öğreten, vatanın aleyhinde çalışanları da cezalandıran, uzaklaştıran, İngiliz muhiplerine, Amerikan sevdalılarına gereken cevabı verendi. 
Hiç düşündünüz mü? Atatürk eğer İstanbul'da oturup, sadece 'vatan elden gidiyor' diye gazetelerde yazılar yazsa ama halkı yönlendirmeye çalışmasaydı, Kuva-yi Milliye hareketini başlatmasa, Erzurum ve Sivas kongrelerini yapmasaydı ve tabi ki halk da onun arkasında durmasaydı, şu an Türkiye Cumhuriyeti olur muydu? Biz olur muyduk? Beni kınarlar, karşı çıkarlar, canımdan, malımdan, itibarımdan olurum, hakkımda ölüm fermanı çıkarırlar deyip, korksaydı, sinseydi, şu an ne halde olurduk? Dedelerimizi, ninelerimizi de burada takdir etmemek olmaz. İşte onlar Mustafa Kemal'in askerleriydi, çünkü onu anlamış, onunla beraber aksiyon almış ve yanında bulunmuşlardı. Savaşabilen savaşa gitmiş, cepheye mermi taşıyan, askere su ve yemek taşıyan, çorap ören, hastabakıcılık yapıp, yaralarını saranlar hep ellerinden ne gelirse yaparak ona destek olan halktı. İşte onlar Mustafa Kemal'in askerleriydi. 
İşte bugün de Mustafa Kemal'in askeri olmayı aksiyon olarak değerlendirmek, 'Ben napıyorum?' deyip, kendimizi hesaba çekip düşünmek, ya da 'Atatürk bugün sağ olsaydı ne yapardı?' diye tefekkür etmek doğruyu bulmamızı sağlayacaktır. Bugün gerçekten Atatürk'ün askeri olan, ona atılan iftiraları temizleyen, bunun için yıllarca araştırma yapıp, bin sayfalık kitap yazan, ülkemizi il il dolaşıp sempozyumlar düzenleyerek halkı Atasıyla ve onun temsil ettiği vatan, millet aşkı ve tam bağımsızlık ruhuyla yeniden tanıştıran, vatan sevdalısı Prof. Haydar Baş bugünün aksiyon örneğini sergiliyor. 'Bugün Atatürk olsaydı, ne yapardı?' sorusunun cevabını veriyor. Halkımızın da bu oluşa destek vermesi ve bu oluş etrafında birlik beraberlik sağlaması Atatürk'ü mutlu edecek ve gözünün arkada kalmamasını sağlayacak yegane eylemdir. Onun mirasına sahip çıkmak, onun askeri olmaktır. 
Hepimiz bu bağlamda kendimizi hesaba çekip, bir düşünelim ve soralım; 'Ben gerçekten Mustafa Kemal'in askeri miyim?' Ne dersiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Asude Havuzlu / diğer yazıları
Gezi Parkı olaylarının yıldönümü
Taksim demir ağlarla örüldü
PSG tarihindeki ilki tarihi bir skorla kazandı
PSG, Şampiyonlar Ligi şampiyonu
ABD'nin ateşkes önerisine Hamas: ‘10 esir serbest bırakılacak’
ABD: ‘Hamas’ın yanıtı kesinlikle kabul edilemez’
Fenerbahçe, sezonu galibiyetle kapattı
Maç istifa sesleriyle başladı
Marmaray'da çocuklarının yanında darbetmişti
Tutuklandı
İsrailliler Batı Şeria'da kaçak yerleşim kurmaya çalışıyor
Filistinlilere ait bir evin kalıntıları üzerine...
Erdoğan'ın hedefinde CHP var
'Bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı'
Sabrediyorlar ancak nereye kadar!
Sanayici gerçekten zor durumda
Çok kritik uyarı
Hesap numaranızı verirken iyi düşünün
Umreye gideceğiniz firmayı iyi araştırın!
Dini tur şirketleri şikayetlerin merkezinde
İşte 171 günde dönenlerin sayısı
Suriyelilerin dönmeye niyeti yok
Adana'ya da sıçradı
İBB'ye 5. dalga operasyon
İstanbul'a 5. operasyon
Çok sayıda belediye başkanı gözaltına alındı
İsrail, Gazze'deki ateşkesin amacını açıkladı
İran'a odaklanmak için...
Suriye-İsrail dolaylı müzakereleri sürüyor
Suriye Enformasyon Bakanı açıkladı
Gezi Parkı olaylarının yıldönümü
Taksim demir ağlarla örüldü
PSG tarihindeki ilki tarihi bir skorla kazandı
PSG, Şampiyonlar Ligi şampiyonu
ABD'nin ateşkes önerisine Hamas: ‘10 esir serbest bırakılacak’
ABD: ‘Hamas’ın yanıtı kesinlikle kabul edilemez’
Fenerbahçe, sezonu galibiyetle kapattı
Maç istifa sesleriyle başladı
Marmaray'da çocuklarının yanında darbetmişti
Tutuklandı
İsrailliler Batı Şeria'da kaçak yerleşim kurmaya çalışıyor
Filistinlilere ait bir evin kalıntıları üzerine...
Erdoğan'ın hedefinde CHP var
'Bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı'
Sabrediyorlar ancak nereye kadar!
Sanayici gerçekten zor durumda
Çok kritik uyarı
Hesap numaranızı verirken iyi düşünün
Umreye gideceğiniz firmayı iyi araştırın!
Dini tur şirketleri şikayetlerin merkezinde
İşte 171 günde dönenlerin sayısı
Suriyelilerin dönmeye niyeti yok
Adana'ya da sıçradı
İBB'ye 5. dalga operasyon
İstanbul'a 5. operasyon
Çok sayıda belediye başkanı gözaltına alındı
İsrail, Gazze'deki ateşkesin amacını açıkladı
İran'a odaklanmak için...
Suriye-İsrail dolaylı müzakereleri sürüyor
Suriye Enformasyon Bakanı açıkladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.