Tarım işçilerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan Ocak ayında başlayan yolculukları, dönem dönem Türkiye'nin değişik bölgelerine yapılıyor. İşçiler karpuz ve pamuk için Çukurova'ya; İç Anadolu'ya pancar; Karadeniz'e ise fındık hasadı için gidiyorTarım işçilerinin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan her yıl Ocak ayında başlayan ve 8-10 ay süren göç yolculuğunun ilk durağı Çukurova oluyor. Tarımda çalışan işçiler, her yıl binlerce kilometre yol katediyor.Türkiye'nin tarım işçileriİşçiler, Çukurova'ya karpuz, sera, yerfıstığı ve pamuk çapası ile hasadı, Amik Ovası'na soğan ve pamuk hasadı, İç Anadolu'ya pancar, kimyon, nohut ve patates çapası, Karadeniz'e ise fındık hasadı için gidiyor.Yolculuk Ocak'ta başlıyorTarım işçilerinin göç yolculuğu her yıl Ocak ayında, okulların birinci yarı yılı tamamlanmadan başlıyor. İşçiler çoluk-çocuk göç hazırlıkları yapıp, ekmek parası için kamyonlara binerek Türkiye'nin değişik bölgelerine gidiyor. İşçiler ocak, mart, nisan ve mayıs aylarını kapsayan birinci göçü Çukurova'ya yapıyor ve burada karpuz, sera, yer fıstığı ve pamuk çapası ile uğraşıyor. Ardından haziran ve temmuz aylarında bu ürünlerin hasadını gerçekleştiriyor. Tarım işçileri Hatay yöresindeki Amik Ovası'na soğan çapası ve pamuk hasadı için gidiyor. İç Anadolu'da Konya, Nevşehir ve Ankara'ya pancar, nohut, patates çapası ve hasadı, Karadeniz'e ise fındık hasadı için seyahat ediyorlar.Göçerlikten başka tutunacak dalları yokHasatları tamamlayan işçilerden bazıları ekim ayı sonlarına doğru memleketlerine geri dönüp, iş olmadığından 2 ay süreyle umutsuz bir bekleyişe giriyor. Çukurova yöresine gelen tarım işçilerinden yüzde 20-25'i memleketlerine dönmeyerek iş sezonuna kadar çadırlarda barınıyor. Çukurova'da her yıl neredeyse 100 binli rakamlara ulaşan mevsimlik göçer işçi çalışıyor. Bunların çoğunluğu Adıyaman, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt ve Şanlıurfa'dan geliyor. Hepsi de sırtındaki yorganından, naylon çadırlarından ve çocuklarından başka bir tutunacak dalı olmayan toplumun en fakir kesimlerini oluşturmakta. Dört mevsim hareket etmek zorunda kalan bu insanların gerek kendi niteliklerini yükselterek farklı sektörlerde çalışma şansı bulma, gerekse çocuklarını okutarak gelecek kuşaklara daha iyi bir yaşam olanağı sunma şansları hemen hemen bulunmuyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.