Abdullah ibnu Amr'ın (radıyallahu anh) anlattığına göre Rasûlüllah'ın (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurdu:
"Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediğini, içinizden aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salat ü selam okuyun. Zira kim bana salat ü selam okursa Allah da ona, on misliyle rahmet eder. Benim için "el-Vesile"yi taleb edin. Zira o, Cennet'te bir makamdır ki, mutlaka Allah'ın kullarından birinin olacaktır. Umudum o ki, ona sahip olacak kimse benim. Kim benim için Allah'tan "el-Vesile"yi taleb ederse, şefaatim kendisine vacib olur."
(Buhari, Sahih, ezan 8; Müslim, Sahih, salât 11; Ebu Dâvud, Sünen, salât 36; Nesâi, Sünen, ezan 33; Tirmizi, Sünen, salât 154)
Ukbe İbnu Âmir (radıyallahu anh) anlatıyor. Rasûlüllah'ın (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurduğunu işittim: "Rabb'in, koyun güden bir çobanın, bir dağın zirvesine çıktığında namaz için ezan okuyup sonra da namaz kılmasından hoşlanır. Öyle ki, Yüce Allah bu kulunu meleklerine "Benim şu kuluma bakın! Ezân okuyor, namaz kılıyor, yani beni seviyor ve benden korkuyor. Yemin olsun ki, bu kulumu affettim ve Cennet'ime dahil ettim" diye överek yâd eder."
(Ebu Dâvud, Sünen, salât 272; Nesâî, Sünen, ezân 26)
Alemlerin Efendisi son peygamber Hz. Muhammed'in (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurduğunu İmam Malik haber veriyor: "İstikamet üzere olunuz; bunun karşılığında elde edeceğiniz mükafatı siz sayamazsınız. Şunu bilin ki; en hayırlı, en değerli ameliniz namazdır. İç ve dış temizliğini koruyarak abdestli olmaya ancak mü'min riayet eder."
(İmam Malik, Muvatta, taharet 36; İbn Mace, Sünen, taharet 4)
Ka'bın oğlu Rebî'a el-Eslemî (radıyallahü anh) anlatıyor. Bir gece, ben Rasûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraber gecelemiştim. Kendisine abdest suyunu ve başkaca ihtiyaçlarını getirdim. Bana, dile benden ne dilersen, buyurdu.
Ben de "Sizden Cennet'te beraberlik diliyorum!" dedim.
Bana, "Veya bundan başka birşey?" dedi. Ben de "Hayır, sadece bunu istiyorum!" dedim.
Bunun üzerine Hz. Peygamber "Öyleyse, (namazlarında hassas olarak) kendin için çok secde edip bana yardımcı ol!" buyurdu."
(Müslim, Sahih, salât 226; Ebu Dâvud, Sünen, salât 312)
Hz. Cabir (radıyallahü anh) anlatıyor. Hendek savaşı sırasında Hz. Ömer, bir ara güneş battıktan sonra geldi. Kureyş kâfirlerine sövüp saymaya başladı ve Ey Allah'ın Resûlü, dedi; güneş batmak üzereyken ikindi namazını güç bela kılabildim.
Rasûlüllah (aleyhisselâtü vesselâm), "Vallahi, ikindiyi ben kılamadım!" buyurdu.
Beraberce kalkıp Butha vadisine gittik. Orada Efendimiz abdest aldı, biz de abdest aldık. Güneş battıktan sonra ikindi ve akşamı kıldı. Allah, şu inkarcı Kureyş'in kabirlerini ateşle doldursun, ikindi namazımıza mani oldular, diyerek beddua etti."
(Buharî, Sahih, mevâkit 36, ezân 26, salâtu'l-havf 4, megazi 29; Müslim, Sahih, mesâcid 209; Tirmizi, Sünen, salât 132; Nesâî, Sünen, sehv 105)
Hz Ömer'in oğlu Abdullah (radıyallahü anhümâ) anlatıyor. Rasûlüllah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki:
"İkindi namazını kaçıran bir insanın uğradığı zarar yönünden durumu, malını ve ehlini kaybeden kimsenin durumu gibidir."
(Buharî, Sahih, mevâkit 14; Müslim, Sahih, mesacid 200; İmam Malik, Muvatta, vukûtu's salât 21; Ebu Dâvud, Sünen, salât 5; Tirmizi, Sünen, salât 128; Nesâî, Sünen, salât 17)
Alemlere Rahmet Hz. Muhammed buyurur ki: "Namaz, insan ile küfür, münafıklık ve şirk arasında perdedir. Kim namazı terkederse perdeyi aradan kaldırımış olur."
(Müslim, Sahih, iman 134; Ebu Davud, Sünen, sünnet 15; Tirmizi, Sünen, iman, 9; İbn Mace, Sünen, salat 77)
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahü anh) anlatıyor. Rasûlüllah (aleyhisselâtü vesselâm) buyurdular ki:
"İnsanlar, eğer ezan okumada ve namazın ilk safında yer almada ne büyük bir hayır ve bereket olduğunu bilselerdi, sonra da bunu elde etmek için kur'a çekmekten başka çare kalmasaydı; kimse yerini başkasına vermek istemez mutlaka kur'aya başvururlardı."
(Buhari, Sahih, ezan 9, şehâdât 30; Müslim, Sahih, salât 129; Tirmizi, Sünen, salât 166; Nesâî, Sünen, mevâkit 22; İmam Malik, Muvatta, nidâ 3)
"Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediğini, içinizden aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salat ü selam okuyun. Zira kim bana salat ü selam okursa Allah da ona, on misliyle rahmet eder. Benim için "el-Vesile"yi taleb edin. Zira o, Cennet'te bir makamdır ki, mutlaka Allah'ın kullarından birinin olacaktır. Umudum o ki, ona sahip olacak kimse benim. Kim benim için Allah'tan "el-Vesile"yi taleb ederse, şefaatim kendisine vacib olur."
(Buhari, Sahih, ezan 8; Müslim, Sahih, salât 11; Ebu Dâvud, Sünen, salât 36; Nesâi, Sünen, ezan 33; Tirmizi, Sünen, salât 154)
Ukbe İbnu Âmir (radıyallahu anh) anlatıyor. Rasûlüllah'ın (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurduğunu işittim: "Rabb'in, koyun güden bir çobanın, bir dağın zirvesine çıktığında namaz için ezan okuyup sonra da namaz kılmasından hoşlanır. Öyle ki, Yüce Allah bu kulunu meleklerine "Benim şu kuluma bakın! Ezân okuyor, namaz kılıyor, yani beni seviyor ve benden korkuyor. Yemin olsun ki, bu kulumu affettim ve Cennet'ime dahil ettim" diye överek yâd eder."
(Ebu Dâvud, Sünen, salât 272; Nesâî, Sünen, ezân 26)
Alemlerin Efendisi son peygamber Hz. Muhammed'in (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurduğunu İmam Malik haber veriyor: "İstikamet üzere olunuz; bunun karşılığında elde edeceğiniz mükafatı siz sayamazsınız. Şunu bilin ki; en hayırlı, en değerli ameliniz namazdır. İç ve dış temizliğini koruyarak abdestli olmaya ancak mü'min riayet eder."
(İmam Malik, Muvatta, taharet 36; İbn Mace, Sünen, taharet 4)
Ka'bın oğlu Rebî'a el-Eslemî (radıyallahü anh) anlatıyor. Bir gece, ben Rasûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraber gecelemiştim. Kendisine abdest suyunu ve başkaca ihtiyaçlarını getirdim. Bana, dile benden ne dilersen, buyurdu.
Ben de "Sizden Cennet'te beraberlik diliyorum!" dedim.
Bana, "Veya bundan başka birşey?" dedi. Ben de "Hayır, sadece bunu istiyorum!" dedim.
Bunun üzerine Hz. Peygamber "Öyleyse, (namazlarında hassas olarak) kendin için çok secde edip bana yardımcı ol!" buyurdu."
(Müslim, Sahih, salât 226; Ebu Dâvud, Sünen, salât 312)
Hz. Cabir (radıyallahü anh) anlatıyor. Hendek savaşı sırasında Hz. Ömer, bir ara güneş battıktan sonra geldi. Kureyş kâfirlerine sövüp saymaya başladı ve Ey Allah'ın Resûlü, dedi; güneş batmak üzereyken ikindi namazını güç bela kılabildim.
Rasûlüllah (aleyhisselâtü vesselâm), "Vallahi, ikindiyi ben kılamadım!" buyurdu.
Beraberce kalkıp Butha vadisine gittik. Orada Efendimiz abdest aldı, biz de abdest aldık. Güneş battıktan sonra ikindi ve akşamı kıldı. Allah, şu inkarcı Kureyş'in kabirlerini ateşle doldursun, ikindi namazımıza mani oldular, diyerek beddua etti."
(Buharî, Sahih, mevâkit 36, ezân 26, salâtu'l-havf 4, megazi 29; Müslim, Sahih, mesâcid 209; Tirmizi, Sünen, salât 132; Nesâî, Sünen, sehv 105)
Hz Ömer'in oğlu Abdullah (radıyallahü anhümâ) anlatıyor. Rasûlüllah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki:
"İkindi namazını kaçıran bir insanın uğradığı zarar yönünden durumu, malını ve ehlini kaybeden kimsenin durumu gibidir."
(Buharî, Sahih, mevâkit 14; Müslim, Sahih, mesacid 200; İmam Malik, Muvatta, vukûtu's salât 21; Ebu Dâvud, Sünen, salât 5; Tirmizi, Sünen, salât 128; Nesâî, Sünen, salât 17)
Alemlere Rahmet Hz. Muhammed buyurur ki: "Namaz, insan ile küfür, münafıklık ve şirk arasında perdedir. Kim namazı terkederse perdeyi aradan kaldırımış olur."
(Müslim, Sahih, iman 134; Ebu Davud, Sünen, sünnet 15; Tirmizi, Sünen, iman, 9; İbn Mace, Sünen, salat 77)
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahü anh) anlatıyor. Rasûlüllah (aleyhisselâtü vesselâm) buyurdular ki:
"İnsanlar, eğer ezan okumada ve namazın ilk safında yer almada ne büyük bir hayır ve bereket olduğunu bilselerdi, sonra da bunu elde etmek için kur'a çekmekten başka çare kalmasaydı; kimse yerini başkasına vermek istemez mutlaka kur'aya başvururlardı."
(Buhari, Sahih, ezan 9, şehâdât 30; Müslim, Sahih, salât 129; Tirmizi, Sünen, salât 166; Nesâî, Sünen, mevâkit 22; İmam Malik, Muvatta, nidâ 3)
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019