NATO-Rusya kapışması kızışacak
Kuruluşundan itibaren geçen 73 yılda üye sayısını 12'den 30'a çıkaran NATO, 9'uncu genişlemesi için İsveç ve Finlandiya'ya davet gönderdi. Rusya'nın buna tepkisi merak ediliyordu. Merakları gideren Putin, NATO'nun bu iki ülkede altyapı oluşturması halinde benzer şekilde karşılık vereceklerini açıkladı
01.07.2022 09:37:00





Dün yapılan terörizm ve Kuzey Afrika konulu oturumla sona eren 32. NATO Zirvesi'nde Türkiye ile imzalanan üçlü mutabakat neticesinde İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine davet edilmesiyle halihazırda 30 üyeli ittifakın yıllar içindeki genişlemesi gündeme geldi. 1949'da 12 ülkeyle kurulan NATO, "açık kapı" politikası izleyerek yıllar içinde 8 kez genişledi ve üye sayısını 30'a çıkardı. İlk genişleme, Türkiye ve Yunanistan'ın 1952'de NATO'ya katılmalarıyla oldu. 1955'te o zamanki adıyla Federal Almanya, 1982'de İspanya ittifaka katıldı. 1999'a gelindiğinde Çekya, Macaristan ve Polonya, 2004'te Bulgaristan, Letonya, Litvanya, Estonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya, 2009'da Arnavutluk ve Hırvatistan, 2017'de Karadağ NATO'ya girdi. Son genişleme, 2020'de Kuzey Makedonya'nın katılımıyla oldu.
İttifaka üye olabilmek için süreç, İsveç ve Finlandiya örneğinde olduğu gibi, NATO müttefiklerinin ittifaka yeni bir ülkenin katılmasını kararlaştırması, bunu takiben de NATO'nun gönderdiği resmi davetle başlıyor. Bundan sonra Brüksel'deki ana karargahta söz konusu ülkenin NATO'nun siyasi, yasal ve askeri şartlarını karşılayıp karşılamadığı, NATO üyeliğinin ekonomik, askeri, yasal, siyasi ve istihbaratla ilgili yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceği müzakere ediliyor. Sonraki adımda davet edilen ülke, NATO üyeliğinin şart ve yükümlülüklerini kabul ettiğini bildirdiği ve müzakerelerde kararlaştırılmışsa reform planını içeren niyet mektubunu NATO Genel Sekreterine gönderiyor. Bunu takiben NATO, Washington Antlaşması'na ilave katılım protokollerini hazırlıyor. Bu protokoller, NATO ülkeleri tarafından imzalanıyor. Ardından protokollerin NATO üyesi ülkeler tarafından kendi ulusal yasaları ve prosedürleri uyarınca onaylanması gerekiyor. Tüm üye ülkeler, kendi onay süreçlerini tamamladıktan sonra Washington Antlaşması'nı saklayan ABD'ye yeni üyenin katılımını öngören protokolleri kabul ettiklerine dair bildirim yapıyor. Bütün aşamalar tamamlanınca NATO Genel Sekreteri, yeni üyeyi ittifaka katılmaya davet ediyor. Son olarak yeni üye de kendi ulusal yasal sürecini tamamlayarak katılım belgesini ABD'ye teslim ediyor ve katılım süreci tamamlanıyor. 2000'lerin başından bu yana Ukrayna, Gürcistan ve Bosna Hersek NATO'ya üyelik hedeflerini ifade ediyor. Ancak NATO, üç ülkenin de henüz gerekli şartlar ile yükümlülükleri karşılamaya hazır olmadığını bildiriyor.
NATO Madrid zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde, 'temelden bir dönüşümü" uygulamaya koymaya hazırlanıyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg yeni dönemi, "NATO liderleri, yeni güvenlik tehdidi karşısında, savunmamızın ve caydırıcılığımızın temelden değişimi üzerinde uzlaştı" sözleriyle duyurdu. Adrid'de kararlaştırılan 11 sayfalık Stratejik Konsept Belgesi, Rusya'yı birlik ülkelerine ve Avrupa Atlantik bölgesinin barış ve istikrarına direkt tehdit olarak tanımlıyor. Metinde birliğe karşı nükleer saldırı düzenlenmesi durumumda, düşmana ağır bedele mal olacak yanıt verme kapasitesi ve kararlılığının olduğu kaydediliyor. Moskova ile iletişim kanallarının, gerilimin artmasını önlemek için açık tutulması gerektiği de vurgulanıyor. Üzerinde anlaşılan yeni strateji ile ABD'nin Avrupa'daki askeri varlığı da artırılacak. Polonya'da da kalıcı bir askeri üs kurulacak ve İspanya'ya ek Amerikan savaş gemileri gönderilecek. Aynı zamanda, İngiltere'ye savaş uçakları Romanya'ya kara birlikleri konuşlandırılıyor.
Madrid Zirvesi'nde İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine davet edilmesine Moskova'nın vereceği tepki merak ediliyor. Bununla ilgili merakları dün açıklamalardan bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin giderdi. Moskova'nın NATO'ya üye olmaları konusunda Helsinki ve Stockholm'le ilişkilerinde gerilimlerin ortaya çıkması olasılığını yok saymadığını belirten Putin, "Eskiden bu ülkelerle her şey iyiydi. Şimdi aramızda kesinlikle gerginlik olacaktır" dedi. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyesi olmasıyla sorunları olmadığını söyleyen Putin, ancak üyeliğin ardından askeri ittifakın bu iki ülkede altyapı oluşturması halinde benzer şekilde karşılık vereceklerini söyledi. Ukrayna savaşıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Rus lider, Ukrayna'daki hedeflerin değişmediğini ancak farklı taktiklerin kullanılabileceğini söyledi. "Ukrayna'daki özel askeri operasyona bir bitiş tarihi koymanın anlamı olmadığını" söyleyen Putin, nihai hedeflerinin "Donbas'ı özgürleştirmek ve güvenlik garantilerini elde etmek" olduğunu savundu. Ukrayna'nın Poltava bölgesindeki Kremençuk kentinde kalabalık bir alışveriş merkezi geçtiğimiz günlerde füze saldırısında hedef olmuş ve saldırıda en az 18 kişi hayatını kaybetmişti. Rusya Cumhurbaşkanı sivilleri hedef almadıklarını ileri sürdü.
Süreç nasıl işliyor?
İttifaka üye olabilmek için süreç, İsveç ve Finlandiya örneğinde olduğu gibi, NATO müttefiklerinin ittifaka yeni bir ülkenin katılmasını kararlaştırması, bunu takiben de NATO'nun gönderdiği resmi davetle başlıyor. Bundan sonra Brüksel'deki ana karargahta söz konusu ülkenin NATO'nun siyasi, yasal ve askeri şartlarını karşılayıp karşılamadığı, NATO üyeliğinin ekonomik, askeri, yasal, siyasi ve istihbaratla ilgili yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceği müzakere ediliyor. Sonraki adımda davet edilen ülke, NATO üyeliğinin şart ve yükümlülüklerini kabul ettiğini bildirdiği ve müzakerelerde kararlaştırılmışsa reform planını içeren niyet mektubunu NATO Genel Sekreterine gönderiyor. Bunu takiben NATO, Washington Antlaşması'na ilave katılım protokollerini hazırlıyor. Bu protokoller, NATO ülkeleri tarafından imzalanıyor. Ardından protokollerin NATO üyesi ülkeler tarafından kendi ulusal yasaları ve prosedürleri uyarınca onaylanması gerekiyor. Tüm üye ülkeler, kendi onay süreçlerini tamamladıktan sonra Washington Antlaşması'nı saklayan ABD'ye yeni üyenin katılımını öngören protokolleri kabul ettiklerine dair bildirim yapıyor. Bütün aşamalar tamamlanınca NATO Genel Sekreteri, yeni üyeyi ittifaka katılmaya davet ediyor. Son olarak yeni üye de kendi ulusal yasal sürecini tamamlayarak katılım belgesini ABD'ye teslim ediyor ve katılım süreci tamamlanıyor. 2000'lerin başından bu yana Ukrayna, Gürcistan ve Bosna Hersek NATO'ya üyelik hedeflerini ifade ediyor. Ancak NATO, üç ülkenin de henüz gerekli şartlar ile yükümlülükleri karşılamaya hazır olmadığını bildiriyor.
NATO'da büyük dönüşüm
NATO Madrid zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde, 'temelden bir dönüşümü" uygulamaya koymaya hazırlanıyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg yeni dönemi, "NATO liderleri, yeni güvenlik tehdidi karşısında, savunmamızın ve caydırıcılığımızın temelden değişimi üzerinde uzlaştı" sözleriyle duyurdu. Adrid'de kararlaştırılan 11 sayfalık Stratejik Konsept Belgesi, Rusya'yı birlik ülkelerine ve Avrupa Atlantik bölgesinin barış ve istikrarına direkt tehdit olarak tanımlıyor. Metinde birliğe karşı nükleer saldırı düzenlenmesi durumumda, düşmana ağır bedele mal olacak yanıt verme kapasitesi ve kararlılığının olduğu kaydediliyor. Moskova ile iletişim kanallarının, gerilimin artmasını önlemek için açık tutulması gerektiği de vurgulanıyor. Üzerinde anlaşılan yeni strateji ile ABD'nin Avrupa'daki askeri varlığı da artırılacak. Polonya'da da kalıcı bir askeri üs kurulacak ve İspanya'ya ek Amerikan savaş gemileri gönderilecek. Aynı zamanda, İngiltere'ye savaş uçakları Romanya'ya kara birlikleri konuşlandırılıyor.
Putin'den askeri karşılık açıklaması
Madrid Zirvesi'nde İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine davet edilmesine Moskova'nın vereceği tepki merak ediliyor. Bununla ilgili merakları dün açıklamalardan bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin giderdi. Moskova'nın NATO'ya üye olmaları konusunda Helsinki ve Stockholm'le ilişkilerinde gerilimlerin ortaya çıkması olasılığını yok saymadığını belirten Putin, "Eskiden bu ülkelerle her şey iyiydi. Şimdi aramızda kesinlikle gerginlik olacaktır" dedi. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyesi olmasıyla sorunları olmadığını söyleyen Putin, ancak üyeliğin ardından askeri ittifakın bu iki ülkede altyapı oluşturması halinde benzer şekilde karşılık vereceklerini söyledi. Ukrayna savaşıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Rus lider, Ukrayna'daki hedeflerin değişmediğini ancak farklı taktiklerin kullanılabileceğini söyledi. "Ukrayna'daki özel askeri operasyona bir bitiş tarihi koymanın anlamı olmadığını" söyleyen Putin, nihai hedeflerinin "Donbas'ı özgürleştirmek ve güvenlik garantilerini elde etmek" olduğunu savundu. Ukrayna'nın Poltava bölgesindeki Kremençuk kentinde kalabalık bir alışveriş merkezi geçtiğimiz günlerde füze saldırısında hedef olmuş ve saldırıda en az 18 kişi hayatını kaybetmişti. Rusya Cumhurbaşkanı sivilleri hedef almadıklarını ileri sürdü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.