Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurtarıcı ve kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk sadece sözde ve görünüşte değil hayatın her şubesinde başarılı, üstün ahlak sahibi bir liderdi. Onu yakından tanıyan düşmanları bile onun üstün şahsiyeti ve kahramanlıkları karşısında saygı duymak zorunda kalmışlardır.
Bizdeki sözde Atatürk düşmanlarının bilgi derinliğine ve zekasına baktığınız zaman ne kadar sığ bir düşünce yapısına sahip olduklarını hemen anlarsınız.
Onların bilgi kaynağı İngiliz ve Yunan artığı ya da onların ajanlarından aldığı yalan yanlış ifadelere ya da fesli akıl hastası sözde tarihçilere dayanır.
Bu boş bir iddia değil değerli dostlarım. Sözde Atatürk düşmanlığı yapanlara Atatürk hakkında gerçek tarihe dayalı kaç kaynak okuduğunun sorsanız size bırakın bir kitap okumayı birkaç satır hakiki makale dahi okumadıklarını görürsünüz.
25 senedir basın yayın hayatında biri olarak okuduğum temel eserler arasında Atatürk hakkında gerçeği yansıtan önemli kaynaklardır. Gerçek Atatürk hakkında okuduğum eserlerin en başına Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın "Hoş geldin Atatürk" eserini koydum. Bu konuda şöyle de bir iddiada bulunuyorum. Bu eseri okumayanların gerçek Atatürk'ü gereği gibi tanımasına imkan vermiyorum.
Atatürk hakkında yazılmış ve yazılmakta olan eserleri takip ederken Meltem Televizyonundaki programlarından daha yakın tanıma imkanı bulduğum Emekli Tuğgeneral Tarihçi Dr. Naim Babüroğlu hocamızın hayranı oldum. Onun gerçek bir Atatürkçü olduğuna kanaat getirdiğim için Atatürk hakkında yazdığı eserleri satın aldım. Kütüphanemde Prof. Dr. Haydar Baş eserlerinin yanında bir de Naim Babüroğlu köşem oluştu.
Onun Meltem Televizyonundaki bütün programlarını heyecanla ve ilgiyle takip ediyorum. İyi ki onu tanıma fırsatı buldum. Şahsen de tanımak isterim. Bu vesileyle değerli hocamızı saygıyla selamlıyorum.
Değerli Naim hocamızın şu anki okuduğum eserinden bir bilgi paylaşmak istedim. Bu bilgi Atatürk'ü tanımak isteyenlere ithaf olunur:
Başkomutana ikram edilen tavuk
Dua Tepe'nin alınışını komutanlar gözyaşlarıyla kutlarlar. Kolordu Kurmay Başkanı Hayrullah (Fişek), bir akşam yemeği hazırlamıştı. Sofrada cılız bir tavuk ile dört beş dilim siyah ekmekten başka bir şey yoktu. Dünden beri bir lokma yemek yenmemişti. Başkomutan Mustafa Kemal, İsmet Paşa, Asım Gündüz, Albay Kazım (Özalp); sofraya bağdaş kurarlar.
Mustafa Kemal Paşa, ekmeğe uzanırken, Albay Kazım'a sorar:
"Erlere ne yiyecek verebildiniz?"
Kazım Bey, şaşırır. Kurmay Başkanı'na dönüp sorar:
"Hayrullah Bey, erlere ne verebildik?"
"Efendim, dün sabah tedarik ettiğimiz buğdayı kavurmaları için birliklere dağıtmıştık."
Mustafa Kemal Paşa, biraz duraklar... Tavuğa elini değdirmeden ayağa kalkar... Yürümeye başlar, diğerleri de onu takip eder...
O akşam komutanlar aç yatarlar...
Mehmetçikler, kavrulmuş buğday yiyerek zafere koşarken, Başkomutan güçlükle bulunan cılız tavuğu yemeği içine sindiremedi.
Birkaç gün önce de yaver Muzaffer Bey, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa'ya sadece tek bir yumurta bulabilmişti.
Düşman; tarlaları, köyleri yakmış, sefalet ve yokluk, bölgeyi kasıp kavurmuştu. (Naim Babüroğlu / 22 gün 22 gece Sakarya /sayfa 292)
Atatürk'ü; İngiliz ve Yunan artığı sahte tarihçilerden, Fesli delilerden değil cephelerde vatan savunması yapan bu ülkenin şanlı asker üniformasını giyen ve vatan sevgisini iliklerine kadar hisseden gerçek Atatürkçülerden öğrenmek lazımdır. Vesselam
Bizdeki sözde Atatürk düşmanlarının bilgi derinliğine ve zekasına baktığınız zaman ne kadar sığ bir düşünce yapısına sahip olduklarını hemen anlarsınız.
Onların bilgi kaynağı İngiliz ve Yunan artığı ya da onların ajanlarından aldığı yalan yanlış ifadelere ya da fesli akıl hastası sözde tarihçilere dayanır.
Bu boş bir iddia değil değerli dostlarım. Sözde Atatürk düşmanlığı yapanlara Atatürk hakkında gerçek tarihe dayalı kaç kaynak okuduğunun sorsanız size bırakın bir kitap okumayı birkaç satır hakiki makale dahi okumadıklarını görürsünüz.
25 senedir basın yayın hayatında biri olarak okuduğum temel eserler arasında Atatürk hakkında gerçeği yansıtan önemli kaynaklardır. Gerçek Atatürk hakkında okuduğum eserlerin en başına Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın "Hoş geldin Atatürk" eserini koydum. Bu konuda şöyle de bir iddiada bulunuyorum. Bu eseri okumayanların gerçek Atatürk'ü gereği gibi tanımasına imkan vermiyorum.
Atatürk hakkında yazılmış ve yazılmakta olan eserleri takip ederken Meltem Televizyonundaki programlarından daha yakın tanıma imkanı bulduğum Emekli Tuğgeneral Tarihçi Dr. Naim Babüroğlu hocamızın hayranı oldum. Onun gerçek bir Atatürkçü olduğuna kanaat getirdiğim için Atatürk hakkında yazdığı eserleri satın aldım. Kütüphanemde Prof. Dr. Haydar Baş eserlerinin yanında bir de Naim Babüroğlu köşem oluştu.
Onun Meltem Televizyonundaki bütün programlarını heyecanla ve ilgiyle takip ediyorum. İyi ki onu tanıma fırsatı buldum. Şahsen de tanımak isterim. Bu vesileyle değerli hocamızı saygıyla selamlıyorum.
Değerli Naim hocamızın şu anki okuduğum eserinden bir bilgi paylaşmak istedim. Bu bilgi Atatürk'ü tanımak isteyenlere ithaf olunur:
Başkomutana ikram edilen tavuk
Dua Tepe'nin alınışını komutanlar gözyaşlarıyla kutlarlar. Kolordu Kurmay Başkanı Hayrullah (Fişek), bir akşam yemeği hazırlamıştı. Sofrada cılız bir tavuk ile dört beş dilim siyah ekmekten başka bir şey yoktu. Dünden beri bir lokma yemek yenmemişti. Başkomutan Mustafa Kemal, İsmet Paşa, Asım Gündüz, Albay Kazım (Özalp); sofraya bağdaş kurarlar.
Mustafa Kemal Paşa, ekmeğe uzanırken, Albay Kazım'a sorar:
"Erlere ne yiyecek verebildiniz?"
Kazım Bey, şaşırır. Kurmay Başkanı'na dönüp sorar:
"Hayrullah Bey, erlere ne verebildik?"
"Efendim, dün sabah tedarik ettiğimiz buğdayı kavurmaları için birliklere dağıtmıştık."
Mustafa Kemal Paşa, biraz duraklar... Tavuğa elini değdirmeden ayağa kalkar... Yürümeye başlar, diğerleri de onu takip eder...
O akşam komutanlar aç yatarlar...
Mehmetçikler, kavrulmuş buğday yiyerek zafere koşarken, Başkomutan güçlükle bulunan cılız tavuğu yemeği içine sindiremedi.
Birkaç gün önce de yaver Muzaffer Bey, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa'ya sadece tek bir yumurta bulabilmişti.
Düşman; tarlaları, köyleri yakmış, sefalet ve yokluk, bölgeyi kasıp kavurmuştu. (Naim Babüroğlu / 22 gün 22 gece Sakarya /sayfa 292)
Atatürk'ü; İngiliz ve Yunan artığı sahte tarihçilerden, Fesli delilerden değil cephelerde vatan savunması yapan bu ülkenin şanlı asker üniformasını giyen ve vatan sevgisini iliklerine kadar hisseden gerçek Atatürkçülerden öğrenmek lazımdır. Vesselam
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş ‘Önceliğimiz Türkiye’nin çıkarlarıdır’ dedi / 26.06.2025
- Dünyayı kana boyayan katiller / 25.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -10- / 24.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -9- / 23.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -8- / 22.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 21.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 20.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 19.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 18.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 17.06.2025
- Dünyayı kana boyayan katiller / 25.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -10- / 24.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -9- / 23.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -8- / 22.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 21.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 20.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 19.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 18.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 17.06.2025