"Kardeşiniz zalim de olsa mazlum da olsa ona yardım ediniz" şeklindeki Peygamber nasihatini duymuş olmalısınız.
Demek ki Müslümanlardan biri olduğu halde kişi, "zalim" damgasını yiyebilir, tuttuğu yanlış işler, gittiği yanlış yollar sebebiyle zalim olabilir.
Mazluma yardımı anladık ta zalime yardım nasıl olacak?
Zulmüne engel olarak, zulmeden elini tutarak, zulme aracı olan dilini sınırlayarak, yanlış hareketlerini kendisine hatırlatıp kaş çatarak, surat asarak ona yardım edebiliriz.
Zalim olduğunu bile bile, servet ve şöhret düşkünü olduğunu bile bile, sahip olduğu serveti ve şöhreti daha büyük soygunlara ve vurgunlara araç yapacağını bile bile "yürü kardeşim meydan senindir" diyerek alkış tutmak ona destek değil tam aksine köstek olmaktır.
"Zalim kardeş" aslında herkesten daha çok yardıma muhtaç, nasihate muhtaç, uyarıya muhtaç, gerektiğinde kulağı çekilmeye muhtaçtır.
Diğer kardeşler, sırf alınmasın, sırf darılmasın, sırf gönlü kırılmasın diye onun zulmünü her defasında onaylar iseler elbette ona en büyük kötülüğü yapmış olurlar.
İşlediği zulümlerden dönme, yediği kul hakkından, yediği yetim ve yoksul hakkından ötürü belki tevbe etme ihtimali varken, yanındakiler sürekli ona alkış tuttukları için zulümlerinin ve yanlışlarının farkına varamadan, o hal üzere ölürse ahiretini de kaybetmiş olacak ve ebedi hüsrana düşecektir.
Layık mıdır ki, bir kişinin etrafında sayısız kardeşi, arkadaşı, yol arkadaşı, hatta danışmanı olsun da o kişi yıllar boyu hatalarının farkına varamasın, uçuruma doğru gittiğini göremesin?
Unutulmamalı ki, Firavun'u Firavun yapan etrafındaki zayıf karakterli, acziyet ve idrak yoksunu insanlardır:
"Firavun, kavmine seslenerek dedi ki: 'Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı benim değil mi? Şu nehirler de benim altımdan akıyor (değil mi?) Hâlâ görmüyor musunuz? Ben, şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda olan adamdan daha hayırlı değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı yahut beraberinde melekler gelmeli değil miydi?'
İşte Firavun bu şekilde kavmini küçümsedi. Onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavimdi." (Zuhruf: 51-54).
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024