Dün Sevr'i önümüze koyanlar ya da Sevr'den medet umanlar yıllardan beri koro halinde bağırıyorlar:"301. maddeyi kaldırın ya da değiştirin"Nedir bu 301. madde? Nedir Batılı dostlarımızın(!), Ermeni diasporasının, PKK yandaşı aydın geçinenlerin bu maddeye olan ilgisi? Niçin kaldırılması isteniyor ve bugüne kadar kaldırılmamasının sebebi nedir?Meşhur 301. madde Türk Ceza Kanunu'nda "Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" başlığı altında geçmektedir."Madde 301 (1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. (4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz."Esasen dikkatlice incelendiğinde 301. madde Türkiye Cumhuriyeti'nin olmazsa olmaz kurumlarını alenen aşağılanmasına müsaade etmediğini, ama eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarına ise müsaade ettiğini görüyoruz.Yani mevcut haliyle madde, alenen aşağılamadığı müddetçe ifade özgürlüğüne engel teşkil etmemektedir.Durum böyle olmasına rağmen bu maddenin ısrarla kaldırılmasını isteyen güruhun sürekli olarak ifade özgürlüğünü kısıtlamasından dem vurması anlamsızdır.Yalnız bu madde eleştirilerdeki dozajı ayarlamaktadır. Hangi ülke ya da ülke vatandaşı kendi ülkesinin kurumlarının ve değerlerinin aşağılanmasını ister. Bugün bu maddenin bizde kaldırılmasını isteyen birçok Avrupa ülkesinde, bu maddenin çok daha ağırları mevcuttur.Eleştirinin haddi aşılır ve olay hakarete ve aşağılamalara kadar varırsa ortada birliği ve beraberliği temin eden devlet unsuru kalır mı?Türklüğümüzle, Cumhuriyetimizle, askerimizle, bayrağımızla, devlet kurumlarımızla alay eden, hakaret eden bir zihniyete kapı aralandığında ortada millet diye bir unsur kalır mı?Esasen bu madde iç huzurun sağlanması için de gereklidir. Her önüne gelenin devletine, askerine, milletine, bayrağına sövdüğü bir ortamda hiç birlik ve beraberlik temin edilebilir mi? Böyle bir ortamda kargaşa çıkmaz mı?Bana sorarsanız 301. maddenin caydırıcılığı daha da arttırılmalıdır.Olayı biraz tarihi açıdan değerlendirdiğimizde 301. maddenin kaldırılmasını isteyenler dün önümüze Sevr'i koyanlar ve onların yerli taşeronları.Demek ki bu maddenin kaldırılması, onların ülkemiz üzerindeki menfur hesaplarını kolaylaştırıyor. Bu açıdan da bakıldığında bu madde dikkatle incelenmeli ve onların rahatsız oldukları ne varsa daha da kuvvetlendirilmelidir.Bir de şöyle bir mantık kuralım, ismi Türkiye Cumhuriyeti olan, Lozan'la birlikte azınlık kavramı oturtulan bağımsız bir Türk devletinde Türklüğe hakareti suç sayan bir maddeyi niye kaldıralım? Diğer bir ifadeyle Türklüğümüze sövenlerin önünü neden açalım? Bu tür bir engelleme devlet tarafından sağlanıyorken, bu caydırıcı bir niteliğe sahipken, niçin bu maddeyi kaldırarak sövenle sövüleni karşı karşıya getirelim. Bu maddenin kaldırılmasını isteyenler "Türk'e ve Türklüğe artık rahatlıkla sövebilirsiniz" demek istiyorlar. Birilerinin kendi ülkesinde, hiç vaki olmamış bir sözde soykırımı bile inkar edilmesine tahammülünün olmadığı, cezalar verdiği bir dünyada kendi milletimize sövülmesinin önünü neden açalım? Üstelik "301'i kaldır" diyenler, bu cezaları da koyanlar."Hrant Dink cinayetine 301 sebep oldu" diyenler de gayet iyi biliyorlar ki, bu cinayet 301'in kaldırılmasını isteyenler tarafından gerçekleşti. Daha Dink'in cesedi sıcak olarak yerde bekliyorken, soruşturma bile başlamadan ilk yükselen sesler "301 kalkmalı" oldu. Sanki birileri bu cinayeti bekliyordu.Aziz milletimiz Hrant Dink'in bir kurban olduğunu ve asıl oyunun Türkiye ve Türk milletine oynandığını görmüştür.Artık millet olarak bu oyunların farkındayız. Dış katkılarla, iç provokasyonlarla bu milleti asla kandıramazsınız. Çünkü bu millet sahipsiz değil ve asla da olmayacak. Provokasyon kokan oyunlarla bu aziz milleti geçici olarak meşgul edebilirsiniz, ama asla bu gerçek değişmeyecektir. Bu millet geçmişte nasıl Mustafa Kemal Atatürk'üyle buluştu, tek bilek tek yürek oldu ise, bugünün Atatürkleriyle de elbette bir gün buluşacak ve kainat devleti olma noktasında yeniden doğacaktır.İşte o zaman bugün Türklüğe hakaret etme yarışına girenler, yarın gördükleri adalet karşısında "aslında ben de Türk'üm" demeye başlayacaklar.Bizim medeniyetimiz zulüm medeniyeti değil, sevgi medeniyetidir. Zulümle asla payidar olunmaz, ama sevgi kemendini atanlar ilelebet payidar olabilirler.Dünya Türk'ün adalet ve sevgisini bekliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Komisyonda ‘ısınma turları’ mı? / 22.08.2025
- Memurlar, talep ettikleri zamma ulaşabilecek mi? / 21.08.2025
- Rusya-Ukrayna savaşı sona yaklaştı mı? / 20.08.2025
- Nesillerimizi kaybediyoruz / 19.08.2025
- Dün Andımız, bugün Türk milleti tanımı! / 14.08.2025
- BTP Gençlik Kampı ve örnek lider / 05.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Komisyonda ‘ısınma turları’ mı? / 22.08.2025
- Memurlar, talep ettikleri zamma ulaşabilecek mi? / 21.08.2025
- Rusya-Ukrayna savaşı sona yaklaştı mı? / 20.08.2025
- Nesillerimizi kaybediyoruz / 19.08.2025
- Dün Andımız, bugün Türk milleti tanımı! / 14.08.2025
- BTP Gençlik Kampı ve örnek lider / 05.08.2025