Girdiğin bütün yolların sonu zillete çıkıyor fakat sen izzete talipsin!
Bilesin ki cehennemin yollarını arşınlayarak cennete gidilemez.
Sen bütün arkadaşlarını zilleti seçenlerden seçmişsin, zillet ehlinin kurduğu köprülerden geçmişsin, bile bile zilleti tercih edenlerin kumaşından kendine elbise biçmişsin, bütün yapıp-ettiklerini onların ölçekleri ile ölçmüşsün ve fakat gel gör ki güya sen izzet istiyorsun.
Vadilere doğru yayılan azap yüklü bulutlardan bilesin ki sen de yol arkadaşların gibi nasipleneceksin.
On beş yıldan beri alkışladığın, desteklediğin ve halen de desteklemeye devam ettiğin iktidar eliyle, marifetiyle İslam coğrafyası hallaç pamuğu gibi atılmış, işgaller ve katliamlar yaşanmış, özellikle Suriye kan gölüne çevrilmiş hiç tınmamışsın, kılın kıpırdamamış ve şimdi güya Halep için kampanyalar düzenliyorsun.
Gerçekten sen neye talipsin, neyin talibisin?
Bölgede Amerika ve İsrail ortak projesi olan BOP tıkır tıkır işliyor senin de içinde bulunduğun siyasi kadro sayesinde.
Suriye'de olanlar da bu projenin bir parçası olduğu halde ve sizlerin destekleri ve özel yardımları ile, fitne-fesat şebekeleri oluşturmanız sebebi ile Halep bu hale geldi ve sen güya feryad ediyorsun.
Kargaları güldürme ne olur?
Mesela medyada yeni bir haber; mevcut iktidar Moldova'dan 500 ton domuz eti ithal edeceğine dair resmi gazetede karar yayınlamış, bundan asla rahatsız olmuyorsun üstelik sen, domuz etinin haramlığını bildiren Kur'an ayetlerini beş vakit okuyanlardansın.
"Allah size, ölmüş hayvanı leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı. Kim bunları yemeye mecbur kalırsa, helâl saymadan, zarurî ihtiyaç sınırını aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir." (Bakara: 173).
"De ki: "Bana vahyedilende, leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti ya da üzerinde Allah'tan başka bir ismin anıldığı günahkârca bir kurban dışında, yenmesi yasak olan hiçbir şey bulamıyorum. Ama kişi zaruret içindeyse, başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere yiyebilir. Rabbin affedicidir; merhamet sahibidir." (En'am: 145).
Mesela sen ve içinde yer aldığın siyasi kadro, işin şamata-gürültü kısmına gelince İsrail karşıtlığında ön saflardasınız ama Mavi Marmara davası düşerken, on şehidin binlerce yakınının başları eğilirken, onlar gözyaşları ile başbaşa bırakılırken sende ne bir ses ne bir sada.
Anlayan varsa beri gelsin, gerçekten sen neye talipsin ve neyin talibisin?
Beş vakit zillet ehli ile beraber iş tutup da izzetten söz etmek neyin nesi?
Bilesin ki cehennemin yollarını arşınlayarak cennete gidilemez.
Sen bütün arkadaşlarını zilleti seçenlerden seçmişsin, zillet ehlinin kurduğu köprülerden geçmişsin, bile bile zilleti tercih edenlerin kumaşından kendine elbise biçmişsin, bütün yapıp-ettiklerini onların ölçekleri ile ölçmüşsün ve fakat gel gör ki güya sen izzet istiyorsun.
Vadilere doğru yayılan azap yüklü bulutlardan bilesin ki sen de yol arkadaşların gibi nasipleneceksin.
On beş yıldan beri alkışladığın, desteklediğin ve halen de desteklemeye devam ettiğin iktidar eliyle, marifetiyle İslam coğrafyası hallaç pamuğu gibi atılmış, işgaller ve katliamlar yaşanmış, özellikle Suriye kan gölüne çevrilmiş hiç tınmamışsın, kılın kıpırdamamış ve şimdi güya Halep için kampanyalar düzenliyorsun.
Gerçekten sen neye talipsin, neyin talibisin?
Bölgede Amerika ve İsrail ortak projesi olan BOP tıkır tıkır işliyor senin de içinde bulunduğun siyasi kadro sayesinde.
Suriye'de olanlar da bu projenin bir parçası olduğu halde ve sizlerin destekleri ve özel yardımları ile, fitne-fesat şebekeleri oluşturmanız sebebi ile Halep bu hale geldi ve sen güya feryad ediyorsun.
Kargaları güldürme ne olur?
Mesela medyada yeni bir haber; mevcut iktidar Moldova'dan 500 ton domuz eti ithal edeceğine dair resmi gazetede karar yayınlamış, bundan asla rahatsız olmuyorsun üstelik sen, domuz etinin haramlığını bildiren Kur'an ayetlerini beş vakit okuyanlardansın.
"Allah size, ölmüş hayvanı leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı. Kim bunları yemeye mecbur kalırsa, helâl saymadan, zarurî ihtiyaç sınırını aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir." (Bakara: 173).
"De ki: "Bana vahyedilende, leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti ya da üzerinde Allah'tan başka bir ismin anıldığı günahkârca bir kurban dışında, yenmesi yasak olan hiçbir şey bulamıyorum. Ama kişi zaruret içindeyse, başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere yiyebilir. Rabbin affedicidir; merhamet sahibidir." (En'am: 145).
Mesela sen ve içinde yer aldığın siyasi kadro, işin şamata-gürültü kısmına gelince İsrail karşıtlığında ön saflardasınız ama Mavi Marmara davası düşerken, on şehidin binlerce yakınının başları eğilirken, onlar gözyaşları ile başbaşa bırakılırken sende ne bir ses ne bir sada.
Anlayan varsa beri gelsin, gerçekten sen neye talipsin ve neyin talibisin?
Beş vakit zillet ehli ile beraber iş tutup da izzetten söz etmek neyin nesi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025