Nezahat Onbaşı: Bağımsızlık mücadelesinde simge isim
Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılırken, tarih sahnesine çıkan pek çok kahraman arasında bir isim vardır ki, yaşı küçük ama cesareti büyüktür: Nezahat Onbaşı
09.10.2025 12:36:00 / Güncelleme: 09.10.2025 12:39:24
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





Henüz çocuk yaşta cepheye adım atan bu cesur kız, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde simge haline gelmiştir.
Çocuklukta başlayan mücadele
Nezahat Baysel, 1909 yılında dünyaya geldi. Annesi Hadiye Hanım'ı I. Dünya Savaşı yıllarında veremden kaybettiğinde henüz sekiz yaşındaydı.
Babası Hafız Halit Bey, 70. Alay'ın komutanıydı ve onu cepheye götürmek zorunda kaldı. Böylece Nezahat, çocukluğunu savaş meydanlarında geçirdi. Çanakkale Cephesi'nde başlayan askerlik serüveni, Milli Mücadele boyunca devam etti.

At binmeyi, silah kullanmayı öğrendi
İzmit'e nakledilen alayda talimlere katıldı; at binmeyi, silah kullanmayı öğrendi. 1920 yılında ilk asker elbisesini giydi. Cephedeki varlığı sadece sembolik değildi; aktif olarak görev aldı, çatışmalara katıldı. İlk silahını Çerkes Ethem hediye etti.
Onbaşı rütbesi ve İstiklal Madalyası
Gediz Cephesi'nde askerlerin geri çekildiği bir anda, "Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?" diyerek askerlerin önüne dikildi. Bu sözleriyle birliğin toparlanmasına katkı sağladı ve 12 yaşında onbaşı rütbesiyle ödüllendirildi.
TBMM, 30 Ocak 1921 tarihli oturumda ona İstiklal Madalyası verilmesini kararlaştırdı. Ancak bu karar, savaşın karmaşasında hayata geçirilemedi. Madalya, ancak 2013 yılında torununun kızına takdim edildi.

"Kızlı Alay"ın simgesi
Yunan kuvvetleri, 600 kişilik 70. Alay'a "Kızlı Alay" adını verdi. Nezahat, bu alayın simgesi haline geldi. Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa'nın dikkatini çekti; cephede Atatürk'le birkaç kez karşılaştı. İsmet Paşa ona "kurmay" unvanı verdi.
Savaş sonrası hayatı
Savaşın ardından babasıyla İstanbul'a yerleşti. Bursa Amerikan Kız Koleji'nde ve Kumkapı'daki Jan Dark Enstitüsü'nde eğitim gördü. Ancak babasının ikinci evliliği nedeniyle okuldan alındı.
1931'de Atatürk'ün yaveri olacak Yüzbaşı Rıfat ile evlendi. Hayatının ilerleyen dönemlerinde devlet törenlerine ve balolara katıldı. 1986'da Dolmabahçe Sarayı'nda TBMM Başkanı Necmettin Karaduman tarafından kendisine Takdir Beratı verildi.

Unutulmaz bir miras
Nezahat Onbaşı, sadece bir çocuk savaşçısı değil; aynı zamanda Türk kadınının cesaretini, fedakarlığını ve vatan sevgisini temsil eden bir figürdür. Onun hikâyesi, tarih kitaplarında yer almasa da milletin hafızasında yaşamaya devam ediyor.
Çocuklukta başlayan mücadele
Nezahat Baysel, 1909 yılında dünyaya geldi. Annesi Hadiye Hanım'ı I. Dünya Savaşı yıllarında veremden kaybettiğinde henüz sekiz yaşındaydı.
Babası Hafız Halit Bey, 70. Alay'ın komutanıydı ve onu cepheye götürmek zorunda kaldı. Böylece Nezahat, çocukluğunu savaş meydanlarında geçirdi. Çanakkale Cephesi'nde başlayan askerlik serüveni, Milli Mücadele boyunca devam etti.

At binmeyi, silah kullanmayı öğrendi
İzmit'e nakledilen alayda talimlere katıldı; at binmeyi, silah kullanmayı öğrendi. 1920 yılında ilk asker elbisesini giydi. Cephedeki varlığı sadece sembolik değildi; aktif olarak görev aldı, çatışmalara katıldı. İlk silahını Çerkes Ethem hediye etti.
Onbaşı rütbesi ve İstiklal Madalyası
Gediz Cephesi'nde askerlerin geri çekildiği bir anda, "Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?" diyerek askerlerin önüne dikildi. Bu sözleriyle birliğin toparlanmasına katkı sağladı ve 12 yaşında onbaşı rütbesiyle ödüllendirildi.
TBMM, 30 Ocak 1921 tarihli oturumda ona İstiklal Madalyası verilmesini kararlaştırdı. Ancak bu karar, savaşın karmaşasında hayata geçirilemedi. Madalya, ancak 2013 yılında torununun kızına takdim edildi.

"Kızlı Alay"ın simgesi
Yunan kuvvetleri, 600 kişilik 70. Alay'a "Kızlı Alay" adını verdi. Nezahat, bu alayın simgesi haline geldi. Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa'nın dikkatini çekti; cephede Atatürk'le birkaç kez karşılaştı. İsmet Paşa ona "kurmay" unvanı verdi.
Savaş sonrası hayatı
Savaşın ardından babasıyla İstanbul'a yerleşti. Bursa Amerikan Kız Koleji'nde ve Kumkapı'daki Jan Dark Enstitüsü'nde eğitim gördü. Ancak babasının ikinci evliliği nedeniyle okuldan alındı.
1931'de Atatürk'ün yaveri olacak Yüzbaşı Rıfat ile evlendi. Hayatının ilerleyen dönemlerinde devlet törenlerine ve balolara katıldı. 1986'da Dolmabahçe Sarayı'nda TBMM Başkanı Necmettin Karaduman tarafından kendisine Takdir Beratı verildi.

Unutulmaz bir miras
Nezahat Onbaşı, sadece bir çocuk savaşçısı değil; aynı zamanda Türk kadınının cesaretini, fedakarlığını ve vatan sevgisini temsil eden bir figürdür. Onun hikâyesi, tarih kitaplarında yer almasa da milletin hafızasında yaşamaya devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.