25 Eylül Cumartesi öğle namazına müteakip Nuruosmaniye Camii'nde Kur'an ziyafeti var. İstanbul'un ilk Ku'an kurslarından olan Nuruosmaniye Kur'an Kursu, Kur'an bülbülleri yetiştirmeye devam ediyor. Kur'an sevdalısı yöneticilerin ve hayırsever esnafın, tüccarın gayretleriyle nice on yıllardan beri binlerce hafız yetiştiren kurs, en son yetiştirdiği on hafızının merasimini yapıyor, hafız-ı kelamları ümmet-i Muhammede takdim ediyor.
Oğlumuz Furkan Karaca da önceki yıllarda aynı Kur'an kursunda hafız olmuştu. Şimdi yapılacak olan "Hafızlık Cemiyeti"nde yer alan on hafızdan biri oğlumuz Resül, diğeri de yeğenimiz Muhammed Karaca. Diğer hafızlar da elbette yeğenlerimiz canımız ciğerimiz.
Reis'ül Kurra Ahmet Arslar Hoca'nın iştiraki ile yapılacak cemiyet, ikram edilecek olan Kur'an ziyafeti İstanbul'da oturanlar için elbette kaçırılmaması gereken bir fırsat. Böyle pırıl pırıl Kur'an bülbüllerini gördükçe Yunus Emre'nin meşhur dörtlüğünü hatırlarım hep:
Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Bilindiği gibi mecburi ilköğretimin sekiz yıla çıkmasından sonra, ülkemizdeki Kur'an kursu gerçeği ve hafızlık müessesesi çok ciddi bir darbe yemiş oldu. Ülkenin dört bir yanında cıvıl cıvıl hafızlık yapan binlerce masum yavrunun sayısı birden bire sıfıra doğru indi. Milletin kendi imkanları ile yaptığı binalar boş kaldı. Şu anda hafız olanların ve olmaya çalışanların sayısı son derece az ve ülke nüfusuna oranla devede kulak bile değil.
Bin dörtyüz yıllık bu geleneğin bitmeye yüz tuttuğu günümüzde, "marifet iltifata tabidir" ilkesi gereğince bir kere iltifat edebilecek konumdaki her kişinin, her kurumun iltifatını esirgememek gerektiğinin altının özellikle çiziyoruz. Bilindiği gibi geçtiğimiz ay, olimpiyatlarda madalya alan, dereceye giren sporcularımız altın yağmuruna tutulmuş, haltercilerimiz kaldırdıkları her kilo başına bir altın almıştı. Aynı cömertliği hafızlarımız için de bekliyoruz. Hem hükümet hem Diyanet İşleri hem de zengin esnafımız, keselerinin ağzını açmalıdırlar. 6666 Kur'an ayetini ezberleyen pırıl pırıl gençlerimiz bizce her türlü ödülü fazlası ile hak etmişlerdir. Bugünün hafızlarını ödüllendirmek yarının hafızlarına yol açmak, sayılarını arttırmak anlamına gelmektedir.
Nuruosmaniye Kur'an Kursu Dernek Başkanı sayın Eyüp Hoca'nın titiz çalışması ile çok güzel hazırlanan davetiyenin üzerinde hafızların resimlerini gören beş yaşındaki Mahmut-Haydar, şimdiden "ben de hafız olacağım" demeye başladı bile.
Ziyafete buyurun.
Oğlumuz Furkan Karaca da önceki yıllarda aynı Kur'an kursunda hafız olmuştu. Şimdi yapılacak olan "Hafızlık Cemiyeti"nde yer alan on hafızdan biri oğlumuz Resül, diğeri de yeğenimiz Muhammed Karaca. Diğer hafızlar da elbette yeğenlerimiz canımız ciğerimiz.
Reis'ül Kurra Ahmet Arslar Hoca'nın iştiraki ile yapılacak cemiyet, ikram edilecek olan Kur'an ziyafeti İstanbul'da oturanlar için elbette kaçırılmaması gereken bir fırsat. Böyle pırıl pırıl Kur'an bülbüllerini gördükçe Yunus Emre'nin meşhur dörtlüğünü hatırlarım hep:
Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Bilindiği gibi mecburi ilköğretimin sekiz yıla çıkmasından sonra, ülkemizdeki Kur'an kursu gerçeği ve hafızlık müessesesi çok ciddi bir darbe yemiş oldu. Ülkenin dört bir yanında cıvıl cıvıl hafızlık yapan binlerce masum yavrunun sayısı birden bire sıfıra doğru indi. Milletin kendi imkanları ile yaptığı binalar boş kaldı. Şu anda hafız olanların ve olmaya çalışanların sayısı son derece az ve ülke nüfusuna oranla devede kulak bile değil.
Bin dörtyüz yıllık bu geleneğin bitmeye yüz tuttuğu günümüzde, "marifet iltifata tabidir" ilkesi gereğince bir kere iltifat edebilecek konumdaki her kişinin, her kurumun iltifatını esirgememek gerektiğinin altının özellikle çiziyoruz. Bilindiği gibi geçtiğimiz ay, olimpiyatlarda madalya alan, dereceye giren sporcularımız altın yağmuruna tutulmuş, haltercilerimiz kaldırdıkları her kilo başına bir altın almıştı. Aynı cömertliği hafızlarımız için de bekliyoruz. Hem hükümet hem Diyanet İşleri hem de zengin esnafımız, keselerinin ağzını açmalıdırlar. 6666 Kur'an ayetini ezberleyen pırıl pırıl gençlerimiz bizce her türlü ödülü fazlası ile hak etmişlerdir. Bugünün hafızlarını ödüllendirmek yarının hafızlarına yol açmak, sayılarını arttırmak anlamına gelmektedir.
Nuruosmaniye Kur'an Kursu Dernek Başkanı sayın Eyüp Hoca'nın titiz çalışması ile çok güzel hazırlanan davetiyenin üzerinde hafızların resimlerini gören beş yaşındaki Mahmut-Haydar, şimdiden "ben de hafız olacağım" demeye başladı bile.
Ziyafete buyurun.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024