Obama açılımı

"Acaba bu açılımların üst başlığı Obama açılımı mı?" diye soran Can Dündar dünkü yazısını şu anlamlı paragrafla bitiriyor: "Evet, yeni teknik adamla Amerikan tarzı bir oyuna "açılıyor", forma, lig, kural değiştiriyoruz. "Kale" küçülecek; potaya boyumuz yetmeyecek, dar alanda daha az oyuncuyla kısa paslaşmalar olacak. Baskı artacak, buna mukabil faul düdüğü daha az çalacak. Tempo hepten hızlanacak. İnşallah bir yerimizi kırmadan, oyunu yarıda bırakmadan, takımı dağıtmadan bitiririz."Can  Dündar'ın açık etmediklerini biraz daha açarak konuyu derinleştirelim.., Burada teknik adamdan kasıt ABD Başkanı Obama, takımdan kasıt da maalesef Türkiye!Hatırlayın, yaklaşık beş ay önce ABD Başkanı Obama Türkiye'ye geldi ve TBMM'de, tüm vekillerimizin istisnasız ayakta alkışladığı bir konuşma yaptı.Obama'nın Meclis'te yaptığı konuşma uzun ama biz bugünkü gündemimizi ilgilendiren kısımlarıyla ilgili bölümlerini tekrar hatırlayalım: Ermeni açılımı talimatı: Tarihinizle hesaplaşın!'Tarih her zaman trajik gerçeklerle dolu. Ama geçmiş eğer çözümlenemezse omzumuzda büyük ağırlık oluşturur. Her ülkenin geçmişiyle barışması lazım. 1915'te yaşanan kötü olanları da gündeme getirmek lazım. Bunlar benim değil, Ermeni ve Türk'lerin beraber çözmesi gereken sorunlardır.Bu anlamda iki ülkenin attığı adımları gördük. İki ülkeyi de ilişkilerin gelişmesini ABD olarak destekliyoruz? Ermeni sınırının açılması iki ülke arasındaki gerilimi azaltmaya etkili olur."Obama Meclis konuşmasının ardından Anıtkabir ziyaretinde de konuyla ilgili şunları söylemişti: "Ama beni en çok heyecanlandıran Gül'ün liderliği altında birçok müzakere yapılıyor Ermenistan'da. Ben de bu müzakereleri izliyorum. Bunlar meyvelerini çok kısa sürede verebilir."Gerçekten de Obama'nın da ifade ettiği üzere meyveler patır patır alınmaya başlandı bile. Abdullah Gül'ün özel gayreti, Başbakan Erdoğan'ın aşırı hassasiyeti ve Obama'nın bu talimatlarıyla olay 5 ay içinde çözülüverdi. Hani Kürt açılımı yerli senaryoyduBu arada Obama'nın "Kürt Açılımı" talimatını da unutmayalım. Obama Meclis konuşmasında Kürt açılımı talimatını da şu şekilde vermişti:  "PKK'yla mücadelede size gereken desteği sağlayacağımıza söz veriyorum. Bu durum, Türkiye ve Irak hükümeti ve tabii Kürt liderlerle işbirliği kurulması çabaları ve sizin Türkiye'deki Kürtlere eğitim ve fırsat alanları yaratılması konusundaki süregelen çabalarınızla desteklenmeli."Başbakan Erdoğan ve ekibi, 'bu açılım yerli değil' açıklamalarına çok kızıyorlar ama gerçekler maalesef böyle. Obama 5 ay önce neyi emrettiyse, hükümet bugün onları icra ediyor. Heybeliada, Kıbrıs gibi talimatlarla ilgili icraatlar da çok uzak tarihlerde olmayacak. Yakında onlarla ilgili gelişmeler de bekleyebilirsiniz. Can Dündar'ın son cümlelerine tekrar gelirsek? Dündar, takımı dağıtmadan, oyunu yarıda bırakmadan ve bir yerimizi kırmadan oyunu bitirmemizi ümit ediyor. Dündar ile aramızdaki fark şu; o bir şekilde, zorlamayla da olsa bu sürecin nihayete erdirilmesini istiyor. Ama maalesef hem Dündar hem de Obama'nın talimatlarını harfiyen tatbik eden hükümet şu gerçeğin farkında değiller:Bu oyunun sonunda galibiyet diye bir seçenek yok. Takımın, yani ülkenin dağılması yani parçalanma kesin sonuç, bir yerimizi kırma yani bölünme ve kopma doğal sonuç. Millet  çok kritik bir yol ayrımında.Ya Obama'nın talimatlarıyla hareket eden irade ile sonunu hazırlayacak. Ya da kendi içinden çıkardığı seslere kulak kabartıp ülkeyi uçurumun eşiğinden son anda da olsa kurtaracak. Yarın da dilerseniz, kendi içimizden çıkan seslere kulak kabartalım?