Sıcak gündemden ve güncelden bağımsız olarak, algılarımızı yönlendiren, alışkanlıklarımızı belirleyen ve kültürel kodlarımızı oluşturan bir durumdan söz ediyoruz.
Hakkımız olduğunu, payımıza düştüğünü düşündüğümüz bir ödülün derhal, mümkünse hemen verilmesini ve fakat müstehak olduğumuz söylenen cezanın ise vadeli, uzun vadeli olmasını, hatta mümkünse öteki aleme ertelenmesini istiyoruz.
Bu dünyada işlerimizi çekip-çevirelim, dönebildiğimiz kadar 'köşeleri dönelim' de bakalım o tarafta da ne olur anlayışı genel-geçer huyumuz olmuş durumda.
Mevcut yasaları da 'arkadan dolanma' becerisini elde etmişsek, bu arkadan dolanma işinde de makam-mevki sahibi dostlarımızdan yardım alabiliyorsak, keyfimize diyecek yok.
Bu algı, bu anlayış ve kavrayış tarzı, kutsal metinlere bakışımıza da sirayet etmiş ve öylece de devam ediyor.
Mesela; Hud suresinin 113. ayetini anlamaya ve anlatmaya çalışırken yaygın gelenek "…Yoksa size ateş dokunur" cümlesini "Cehennem ateşi dokunur" şeklinde izah ediyor ve otomatik olarak, zulme ve zalimlere meyledilme suçunun cezasını ahirete ertelemiş oluyor.
Yaşadığı toplumda zulme ve zalime meyledenlerin nice ateşlerle imtihan edildiğine bizzat şahit olduğu halde, belki kendisi de nice ateşlere yandığı halde, cezası ertelenmiş bir suçlu rahatlığı içinde eski alışkanlıklarına devam ediyor insan.
"Bir de sakın zulmedenlere meyletmeyin, sempati duymayın. Yoksa size ateş dokunur. Aslında sizin Allah'tan başka yardımcınız yoktur. Sonra O'ndan da yardım görmezsiniz."(Hud:113)
Son günlerin moda tabiriyle "kul haklarına çökülmesi" sebebi ile, tüyü bitmemiş yetimin-yoksulun haklarının gasp edilmesi dolayısıyla, kamuya ait olan kaynakların, bir avuç mutlu azınlığın kasasına ve kesesine aktarılmış olması ve aktarılmaya devam ediliyor olması sebebi ile, bütün bunları yapabilmek için 'kanunları arkadan dolanmak' suçunun normalleşmesi dolayısıyla, bütün bir topluma 'dokunan ateşi' görmemek, bizatihi nice ateşlere yanmış olmanın bir sonucu değil midir?
Toplumsal barışa ateş dokunmuş, ekonomi alevler içinde, hukuksuzluktan ötürü temel hakların harareti yükselmiş, toprağımız, tarlamız, ekinimiz ve tohumumuz ateşler içinde…
"Zulme meyletmenin" ahiretteki cezası ise bilemeyiz ki nice olacak ama, bu dünyada çarpıldığımız ateşten anlıyoruz ki orada da halimiz pek yaman olacak, eğer tevbeye sarılıp yanlışlardan dönmez, dönemezsek.
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025