‘Ona muhalefet etme, yok olursun!’
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hayır dileyen akıl sahibi kimseyle meşveret etmek; hidayet, uğurluluk ve Allah tarafından bir başarıdır. O halde hayır dileyen akıl sahibi kimse sana kılavuzluk ederse, ona muhalefet etme ki yok olursun”
07.04.2020 00:06:00





OKAN EGESEL
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Sözlerinde Allah'tan korkan kimseyle meşveret et." (Emali es-Saduk, 250/8).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "İşlerinde Aziz ve Celil olan Allah'tan korkan kimseyle meşveret et." (Bihar, 75/98/5).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İşlerinde Allah'tan korkan kimseyle meşveret et ki doğru yola erişesin." (Gurer'ul Hikem, 5756).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Akıllı kimseden doğru yola ulaşmayı talep et ve ona muhalefet etme ki pişman olursun." (Emali et-Tusi, 153/252).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Hayır dileyen akıl sahibi kimseyle meşveret etmek; hidayet, uğurluluk ve Allah tarafından bir başarıdır. O halde hayır dileyen akıl sahibi kimse sana kılavuzluk ederse, ona muhalefet etme ki yok olursun." (Mehasin, 2/438/2519).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim akıl sahipleriyle meşveret ederse doğru yolu bulur." (el-İrşad, 1/300).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıllı kimselerle meşveret et ki sürçmeden ve pişmanlıktan güvende kal." (Gurer'ul Hikem, 5755).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Senin için meşveret etmeye en layık kimse, tecrübeli kimselerdir." (a.g.e, 3279).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Meşveret için en layık kimse, akıl ve bilgi sahibi, tecrübeli ve uzak görüşlü kimselerdir." (a.g.e, 4990).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Düşmanınla meşveret et ki görüşleri sebebiyle düşmanlıklarının ölçüsünü ve hedeflerinin konumunu bilesin." (a.g.e, 2462).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bilgili düşmanınla meşveret et. Cahil dostunun görüşünden sakın." (a.g.e, 2471).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Seni ağlatan ama senin hayrını dileyen kimseye uy. Seni güldüren ama sana karşı halis olmayan kimseye değil." (Mehasin, 2/440/2526).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Meşveret sadece dört hududuyla tahakkuk eder. İlki meşvereti ettiğin kimsenin akıllı olması, ikincisi özgür ve dindar olması, üçüncüsü dost ve kardeş olmasıdır. Dördüncüsü ise sırrını ona söylemen ve onu bildiğin kadarıyla o sırdan haberdar kılmandır. Ama o da bu sırrı örtmeli ve hiç kimseye dememelidir." (Mekarim'ul Ahlak, 2/98/2280).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ben şöyle arz ettim: Ey Allah'ın Resûlü! Eğer hakkında (Allah tarafından) hiçbir emir gelmeyen ve hiçbir sünnet bulunmayan hususlarla karşılaşırsam ne yapmamı emredersiniz?" Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Onu fıkıh (dinde derin düşünce) ehli ve mü'minlerden abid olan kimselerle meşveret et ve o konuda belli bir şahsın görüşü esasınca hükmetme." (Kenz'ul Ummal, 14456). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Sözlerinde Allah'tan korkan kimseyle meşveret et." (Emali es-Saduk, 250/8).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "İşlerinde Aziz ve Celil olan Allah'tan korkan kimseyle meşveret et." (Bihar, 75/98/5).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İşlerinde Allah'tan korkan kimseyle meşveret et ki doğru yola erişesin." (Gurer'ul Hikem, 5756).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Akıllı kimseden doğru yola ulaşmayı talep et ve ona muhalefet etme ki pişman olursun." (Emali et-Tusi, 153/252).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Hayır dileyen akıl sahibi kimseyle meşveret etmek; hidayet, uğurluluk ve Allah tarafından bir başarıdır. O halde hayır dileyen akıl sahibi kimse sana kılavuzluk ederse, ona muhalefet etme ki yok olursun." (Mehasin, 2/438/2519).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim akıl sahipleriyle meşveret ederse doğru yolu bulur." (el-İrşad, 1/300).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıllı kimselerle meşveret et ki sürçmeden ve pişmanlıktan güvende kal." (Gurer'ul Hikem, 5755).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Senin için meşveret etmeye en layık kimse, tecrübeli kimselerdir." (a.g.e, 3279).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Meşveret için en layık kimse, akıl ve bilgi sahibi, tecrübeli ve uzak görüşlü kimselerdir." (a.g.e, 4990).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Düşmanınla meşveret et ki görüşleri sebebiyle düşmanlıklarının ölçüsünü ve hedeflerinin konumunu bilesin." (a.g.e, 2462).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bilgili düşmanınla meşveret et. Cahil dostunun görüşünden sakın." (a.g.e, 2471).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Seni ağlatan ama senin hayrını dileyen kimseye uy. Seni güldüren ama sana karşı halis olmayan kimseye değil." (Mehasin, 2/440/2526).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Meşveret sadece dört hududuyla tahakkuk eder. İlki meşvereti ettiğin kimsenin akıllı olması, ikincisi özgür ve dindar olması, üçüncüsü dost ve kardeş olmasıdır. Dördüncüsü ise sırrını ona söylemen ve onu bildiğin kadarıyla o sırdan haberdar kılmandır. Ama o da bu sırrı örtmeli ve hiç kimseye dememelidir." (Mekarim'ul Ahlak, 2/98/2280).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ben şöyle arz ettim: Ey Allah'ın Resûlü! Eğer hakkında (Allah tarafından) hiçbir emir gelmeyen ve hiçbir sünnet bulunmayan hususlarla karşılaşırsam ne yapmamı emredersiniz?" Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Onu fıkıh (dinde derin düşünce) ehli ve mü'minlerden abid olan kimselerle meşveret et ve o konuda belli bir şahsın görüşü esasınca hükmetme." (Kenz'ul Ummal, 14456). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.