Şair Ferezdak'ın Kâbe'de Emevi Sultanı Hişam'ı rezil ederek İmam Zeynel Abidin aleyhisselam'ı öven bir şiir söylemesi çok meşhurdur.
Abdül Melik'in oğlu Hişam, babası hayatta iken hacca gittiğinde, izdihamdan dolayı Hacer-ül Esved'e ulaşamadı. Zemzem kuyusunun yanında oturdu. Şam'ın ileri gelenleri de etrafında idi. Kalabalığı seyrediyordu. Kalabalığın arasından birdenbire İmam Zeynel Abidin Hazretleri göründü. Hacer-ül Esved'e yöneldiği zaman, insanlar büyük bir saygı ve ta'zim ile ikiye ayrılıp kendisine yol açtılar. Bu hali gören Ehl-i Şam: "Bu kim?" diye Hişam'a sordular. O, hırsından ve kibrinden, tanıdığı halde "bilmiyorum" dedi.
Orada bulunan meşhur şair Ferezdak bunu duyunca:
"Bilmiyor musun? Ben onun kim olduğunu sana anlatayım" dedi ve irticalen şu meşhur şiirini söyledi:
O öyle bir kimse ki; yer onu yürüyüşünden tanır/ Onu Beytullah tanır, Hill-u Harem tanır/ Bu zat Allah'ın kullarının en hayırlısının oğludur/ O öyle bir zat ki, hem taki hem naki, hem tahir ve hemâlem'dir.
Bir Kureyşli onu gördüğü zaman şöyle der/ Bu zatın keremi karşısında kerem erir yok olur/ Arab ve Arab'ın gayrı müslümanların ulaşamadığı lezzetin zirvesine ulaşan odur…/ Eğer bilmiyorsan! O Fatıma'nın oğludur/ Allah'ın nebileri onun ceddi ile hitam buldu.
O öyle bir sülaledir ki onları sevmek dindir, imandır/ Onlara buğz etmek küfürdür/ Onlara yakın olmak himaye ve necattır…/ Hiçbir cömert onların cömertliğine erişemez ve hiçbir kavim onların keremine yaklaşamaz.
Hüda'nın nuru onun yüzünden zahir olur/ Güneşin nurunun karanlığı aydınlattığı gibi…/ O, Allah'ın Resulünden çıkan bir filizdir/ Unsuru tertemiz, ahlakı yüce, fazileti benzersizdir.../ Sayıya girmeyen Ehl-i ittikanın imamı onlardır .
Arzın hayırlıları kimdir diye sorulsa onlardır/ Onu taltif eden ve şereflendiren Allah-u Azimuşşan'dır/ Levh-i Mahfuza kalem bunu böyle yazdı/ Allah'ın zikrinden hemen sonra onların zikri gelir/ Her şeyin başlangıcı onlarla sonu yine onlarladır...
Allah'ı tanıyan herkes, bu zatın velayetini tanır/ Bu ümmet dinini onun evinden aldı/ Onlarla başlayıp onlarla bitmeyen dualar kabul olmaz…/ Onlara salavat getirmeden kılınan namazlar kabul olmaz…
Mezheb imamlarımızdan İmam Şafii de Ehl-i Beyt sevgisi ile ilgili şu ebedi şiiri söylemiştir:
"Ey Resulullah'ın Ehl-i Beyt'i! Sizi sevmek,
Allah tarafından Kur'an'da farz kılınmıştır.
Size bu kadar büyüklük ve fazilet yeter ki,
Size salavat göndermeyenin namazı batıldır."
Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) Efendimiz, "Biliniz ki her kim Ehl-i Beyt'in sevgisi ile ölürse şehit olarak ölmüştür. Biliniz ki her kim Ehl-i Beyt'in muhabbeti ile ölürse bağışlanmış olarak ölmüştür. Biliniz ki her kim Ehl-i Beyt'in sevgisi ile ölürse, tövbe etmiş olarak ölmüştür. Biliniz ki her kim Ehl-i Beyt'in muhabbeti ile ölürse imanı kâmil bir mümin olarak ölmüştür. Biliniz ki her kim Ali Muhammed'in muhabbeti ile ölürse, ölüm meleği onu cennet ile müjdeler." buyurmuşlardır...
Ehl-i Beyt'i sevmek imanın tadı, lezzeti ve ta kendisidir. Ehl-i Beyt'i sevmek, hakikatte Peygamber'i sevmektir ve Peygamber'i sevmek de hakikatte Allah'ı sevmektir.
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025