Onların kaderleri hep aynı
İmam Rıza'ya (a.s.), "Ey Resûlullah'ın oğlu! Sizi Memun'un veliahtlığını kabule zorlayan şey nedir?" diye sorulduğunda buyurdu ki: "Ceddim Emirü'l-Mü'minin Ali'yi (a.s.) Şûra'ya girmeye mecbur eden şeyin aynıdır"
27.07.2017 00:00:00
Ali bin Ahmed ed-Dakkak, iki vasıtayla Muhammed bin Arefe'den şöyle dediğini naklediyor:
"Ben İmam Rıza (a.s)'a dedim ki: 'Ey Resûlullah'ın oğlu! Sizi Memun'un veliahtlığını kabule zorlayan şey nedir?'
İmam (a.s.) cevaben, 'Ceddim Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s)'ı şûraya girmeye mecbur eden şeyin aynıdır' buyurdu."
Ali bin Abdullah el-Verrak (r.a) Ali bin İbrahim-i Kummî'den, o da babasından, babası da Abdusselam bin Salih el-Herevî'den şöyle dediğini naklediyor:
"Allah'a and olsun ki, İmam Rıza (a.s) kendi isteğiyle bu işin içine girmedi. Bilakis istemediği halde Medine'den Kûfe'ye, Kûfe'den Basra'ya, oradan Fars'a ve oradan da Merv'e götürüldü."
Beyhakî, Cehm'den şöyle dediğini rivayet ediyor:
"Memun İmam Rıza (a.s) ile veliahtlık anlaşmasını yaptıktan sonra minbere çıkarak şöyle dedi: Ey millet! Ali bin Mûsa bin Câfer bin Muhammed bin Ali bin Hüseyin bin Ali bin Ebu Tâlib ile biatleşme haberi sizlere ulaştı. Allah'a and olsun ki, eğer bu isimler sağır ve dilsizlere okunsa, Allah'ın izniyle şifa bulurlar."
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî, hadisin metninde zikredilen birkaç vasıtayla Muhammed bin Ebi Abbad'dan şöyle dediğini naklediyor:
"Fazl bin Sehl öldürüldüğünde, Memun, İmam Rıza (a.s)'ın yanına gelip ağlayarak, 'Ey Ebu'l-Hasan! Şimdi sana muhtaç olduğum bir vakittir, işlere bakarak bu konuda bana yardımcı ol' dedi
İmam (a.s) buyurdu ki: 'Halkı yönetme senin işin ve dua etmek ise bizim işimizdir."
Memun dışarı çıktıktan sonra İmam (a.s)'a arz ettim ki: 'Allah sana izzet versin! Niçin Müminlerin Emiri'nin senden istediğini kabul etmedin?'
İmam (a.s.), 'Yazıklar olsun sana, ey Ebu Hüseyin! Senin bu konuda bir bilgin yoktur. Bu mesele hakkında ne düşünüyorsun? Eğer iş senin dediğin noktaya ulaşırsa ve sen benim yanımdaki durumunu aynen korursan alacağın maaş, önceden aldığın miktarın aynısı olacaktır, sen de benim yanımda diğer insanlardan biri gibi olacaksın' buyurdu." OKAN EGESEL
"Ben İmam Rıza (a.s)'a dedim ki: 'Ey Resûlullah'ın oğlu! Sizi Memun'un veliahtlığını kabule zorlayan şey nedir?'
İmam (a.s.) cevaben, 'Ceddim Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s)'ı şûraya girmeye mecbur eden şeyin aynıdır' buyurdu."
Ali bin Abdullah el-Verrak (r.a) Ali bin İbrahim-i Kummî'den, o da babasından, babası da Abdusselam bin Salih el-Herevî'den şöyle dediğini naklediyor:
"Allah'a and olsun ki, İmam Rıza (a.s) kendi isteğiyle bu işin içine girmedi. Bilakis istemediği halde Medine'den Kûfe'ye, Kûfe'den Basra'ya, oradan Fars'a ve oradan da Merv'e götürüldü."
Beyhakî, Cehm'den şöyle dediğini rivayet ediyor:
"Memun İmam Rıza (a.s) ile veliahtlık anlaşmasını yaptıktan sonra minbere çıkarak şöyle dedi: Ey millet! Ali bin Mûsa bin Câfer bin Muhammed bin Ali bin Hüseyin bin Ali bin Ebu Tâlib ile biatleşme haberi sizlere ulaştı. Allah'a and olsun ki, eğer bu isimler sağır ve dilsizlere okunsa, Allah'ın izniyle şifa bulurlar."
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî, hadisin metninde zikredilen birkaç vasıtayla Muhammed bin Ebi Abbad'dan şöyle dediğini naklediyor:
"Fazl bin Sehl öldürüldüğünde, Memun, İmam Rıza (a.s)'ın yanına gelip ağlayarak, 'Ey Ebu'l-Hasan! Şimdi sana muhtaç olduğum bir vakittir, işlere bakarak bu konuda bana yardımcı ol' dedi
İmam (a.s) buyurdu ki: 'Halkı yönetme senin işin ve dua etmek ise bizim işimizdir."
Memun dışarı çıktıktan sonra İmam (a.s)'a arz ettim ki: 'Allah sana izzet versin! Niçin Müminlerin Emiri'nin senden istediğini kabul etmedin?'
İmam (a.s.), 'Yazıklar olsun sana, ey Ebu Hüseyin! Senin bu konuda bir bilgin yoktur. Bu mesele hakkında ne düşünüyorsun? Eğer iş senin dediğin noktaya ulaşırsa ve sen benim yanımdaki durumunu aynen korursan alacağın maaş, önceden aldığın miktarın aynısı olacaktır, sen de benim yanımda diğer insanlardan biri gibi olacaksın' buyurdu." OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.