Türkiye'nin en büyük sermayesi olan gençlik üzerine çok ciddi oyunlar oynanıyor. Başta AB olmak üzere, tüm Batı'nın Türkiye'den çekindikleri en önemli nokta olan dinamik genç nüfusun maalesef kıymetini bilmiyoruz. Gençliğin en doğal hakkı olan eğitim hakkını verme noktasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. AKP iktidarı döneminde YÖK ve ÖSS sınav sistemi ile ilgili yapılan tartışmalar bir türlü bitmezken, yapılan yeni düzenlemelerle mevcut sistemin dahi altına inildi. Hükümet YÖK ve ÖSS tartışmaları üzerinden siyasi rant sağlama hesapları yaparken, seçim öncesinde verdikleri sözleri hatırlamak bile istemiyor. Özellikle ÖSS'de meslek liselilere uygulanan katsayı adaletsizliği konusu hala kanayan yara. Hükümet de bu konuyu özellikle görmezden gelmeye devam ediyor. Bu konu hükümet tarafından her gündeme getirildiği dönemde, konu çok kısa bir zaman sonra buzdolabına konuluyor. Türk halkı ve gençliğiyle adeta dalga geçercesine sergilenen bu kaypak tutum, hükümet tarafından itiyad haline getirildi. AKP iktidarına verilen kredi geçen üç yılda fazlasıyla doldu. AKP hükümeti kurulurken açıklanan Acil Eylem Planı'ndan tutun da parti programına ve bültenlerine kadar her metinde yer alan ÖSS reformları konusunda hükümetin bugüne kadar bir arpa boyu kadar yol alamadığını aksine, mevcut sistemin de gerisine düştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.İlk Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu tarafından şov amaçlı gündeme taşınan konu, Hüseyin Çelik döneminde de atıl bırakıldı. Her yıl 2 milyona yakın gencimiz bu sınav sisteminin acımasız çarkları arasında yok olup gidiyor. ÖSS çarkı, Türkiye'nin geleceğini öğütme görevini üstleniyor maalesef.ÖSS sınav sisteminde son yapılan değişikliklerle 2 milyon gencin umutları ve bir ülkenin geleceği topyekun tarumar edildi. Son değişikliklerle sistem karmakarışık bir hale getirildi. Artık üniversite adayı gençler, içerikten ziyade başvuru sırasında da yeni sürprizlerle karşılaşacaklar. Lise müfredatında yapılan değişiklikler ve ÖSS sınav içeriğiyle yapılan değişikliklerle uyuşmadığı için adaylar hangi konuyu nereden öğreneceklerini şaşırmış durumdalar. Yeni sınav sistemi mevcut sistemin açıklarını kapatmak, öğrencilerin şikayetlerini karşılamaktan oldukça uzak olduğun gibi, kafa karışıklığını artıracak birçok özelliği haiz bulunuyor. Dışarıdan bakıldığı zaman Türkiye'yi güçlü ve karşı konulamaz kılan gençliğimiz üzerinde bu denli kirli oyunların yapılması anlaşılır şey değil. Başbakan Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi bize dışarıdan düşman gerekmiyor. İçteki düşmanlar yetiyor da artıyor bile. Hangi ülkenin yönetimi gençliğinin geleceğini bu şekilde tehlikeye atar? Hangi ülke en büyük silahı gençliğinin eğitim hakkını bu şekilde elinden alır?
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012