ÖSYM ve çılgın skandallar

AKP hükümeti eğitim sistemini eline yüzüne bulaştırdı.Başbakan Erdoğan mitinglerde yaptığı konuşmalarda muhalefet partilerinin ÖSYM skandallarını siyaset malzemesi yapmasından yakınıp duruyor.Ya ne yapacaklardı, aferin iyi yaptın mı diyeceklerdi?Siz hemen hemen her şeyi siyaset malzemesi yapıyorsunuz da, sadece türban siyasetiyle defalarca iktidar koltuğuna geldiniz de muhalefet niçin sizin döneminizde ortaya çıkan bir skandallar zincirini dillerine dolamasın.Zaten muhalefetin bir görevi de bu değil mi? İktidarın millete karşı yaptığı hataları tespit etmek, bunların önüne geçmek. Muhalefet bunu yapmıyorsa yanlış yapıyordur.Keşke AKP'nin ABD taşeronluğuna da gerçek manada muhalefet yapabilselerdi.Keşke Irak işgalinde etkin bir rol oynayan AKP hükümetine tepki ortaya koyabilselerdi.Keşke, Libya'nın işgal edilmesi sürecinde Türkiye'nin Haçlıların komuta merkezi olmasına mani olabilselerdi.Keşke, AKP'nin, Türkiye ekonomisini IMF'den alma akılla yönetmesine müsaade etmeselerdi.Keşke, madenlerimizin, karlı kamu kuruluşlarımızın, topraklarımızın yabancılara peşkeş çekilmesine göz yummasalardı.Keşke, milletimizin işsiz, aşsız kalmasına bu kadar sessiz kalmasalardı.Keşke, Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin, AB hayali uğruna dağılıp gitmesine bir dur diyebilselerdi."Keşke"leri artırabiliriz ama bu kadar yeterlidir zannediyorum.Gerek KPSS gerekse YGS ve ALES sınavlarında gerçekleşen skandallar ÖSYM yönetimini ilgilendirdiği kadar, belki de daha da fazla, AKP hükümetini de ilgilendirmektedir.Özellikle de YGS sınavı tam bir organizasyon işine benziyor. Soruşturma devam ediyor ve inşallah milletimizi ve mağdur öğrencilerimizi tatmin edecek bir sonuç ortaya çıkar.Ama vatandaş olarak da bir takım tavsiyelerimiz olacak.En yüksek puan alan bin öğrencinin kitapçıklarının incelenmesi doğru bir sonuca ulaştırmayacaktır. Çünkü ilk bine giren öğrenciler hemen hemen her konuda ful çekmiş öğrencilerdir ve bunlar böyle bir şifreye de ihtiyaç duymazlar.Bence özellikle araştırılması gerekenler, şifre skandalının merkezi olan matematik sorularında tam ya da tama yakın yapıp da diğerlerinde fazla başarı gösteremeyenlerdir.Bir misal vermek gerekirse, diyelim ki bir dükkanda hırsızlık olmuş ve inceleme ekipleri hırsızlık yapılan dükkanda değil de yandaki dükkanda bulgu bulmaya çalışıyorlar. Bir neticeye varmaları mümkün mü? Elbette ki hayır. İşte ÖSYM'de yapılan da maalesef bu?Bir diğer konu da şu: Eskiden kopya çekmek isteyen öğrenciler vardı. Ama bunu engellemeye çalışan, mücadele eden bir yönetici kadrosu da vardı.AKP iktidarında artık eğitim sistemi öyle bir noktaya geldi ki, yine kopya çekmek isteyen öğrenciler var, ama bu sefer tam tersine öğrencilere şifrelerle kopyayı servis eden bir yönetim kadrosu var. Varın Türkiye'nin ne noktaya geldiğini siz söyleyin.Bugün soruşturmayı yapanlar suçlu öğrenci bulmaktan öte, öğrenciyi organize bir şekilde suça teşvik edenleri ve bunların arkasında kimlerin, hangi kuruluşların, siyasi uzantıların bulunduğunu tespit etmelidirler.Görünen o ki, bu YGS skandalının ucu çok yerlere dokunuyor.Başbakan, "yargısız infaz yapmayın" diye bas bas bağırıyor, tamam da Sayın Başbakan, daha soruşturma başlamadan "tatmin olduk" diyerek siz de "yargısız beraat" yapmadınız mı?