Türkiye'deki çiftçilerin, yüzde 92'sinin borcu nedeniyle icralık olup tarlasına, bahçesine, traktörüne ipotek konulduğu yaşanan bir gerçek. İntiharın eşiğine gelen çiftçiler ve kötü gidişatı dile getiren birçok milletvekili, birlik başkanı ve sektör temsilcisi var.
Ziraat Bankası'na olan borçlarını yapılandıramayan Bursa İznik'te çiftçilik yapan Mehmet Ali Ciğer, "İntiharın eşiğine gelmiş bulunmaktayım, sadece Allah'ın adaletine inanarak hareket ediyor ve akıl sağlığımızı korumaya çalışarak nefes almaya çalışıyoruz" diyerek Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'den mektup yazarak yardım talebinde bulundu:
"Bursa İznik'te çiftçilik yapan bir vatandaşım. Bizler zeytin, domates, ceviz, üzüm, erik, kiraz, çeşitli sebze ürünleri ve istiridye mantarı üretimleri yapıyorduk. Ancak maliyetler yevmiye ödemesini bile kurtarmadığı için arazilerimizdeki üretimlerin çoğunu durdurduk. Her yere borçlandık. Çiftçilik yaptığımız dönem boyunca Ziraat Bankası İznik Şubesinden birçok krediler kullandık. İşlerimiz iyi gittiği dönemlerde kredilerimizi gününde ödedik ama mazot ve gübre fiyatlarının artması, işçilik maliyetlerinin artması ve piyasadaki krizden dolayı arazilerimizdeki gelirler yeterli olmadı ve bankaya olan borçlarımızı ödeyemez duruma geldik."
30 yıldır böyle gidişat görmedim!
Çumra Süt Üreticileri Birliği Başkanı Şahin Çelikçi ise gelinen süreçte sektörün büyük bir çıkmaza girdiğini ifade ederek; "Besicilik ve süt üretimi benim 30 yıllık mesleğim. 30 yıldır ben böyle bir şey görmedim" dedi.
Çumra'da önceden 105 bin kayıtlı hayvan olduğunu şimdilerde ise bu sayının 75 bine kadar düştüğü,mezbahanelerde dişi hayvan kesimi çok fazla olup hayvancılığı bırakan insan sayısının arttığını dile getiren birlik başkanı Şahin Çelikçi şöyle devam ediyor:
"Ben, bugün üretimi bırakırsam hiçbir kuvvet beni üretime döndüremez, açık ve net konuşayım. Üreticinin kanayan yarası, girdi maliyetlerinin yükselmesidir. Biz, sahada olan insanlarız. Sektörün ne sıkıntısı var hepsini biliyoruz. Bizim dışımızdaki karar vericiler, bizim gerçek sorunlarımızı görmezden geliyor, bizim işi bilmediğimizi ifade ediyor, yanılıyorlar. Hayvancılığın neresinden tutarsanız tutun, bir kokuşmuşluk var."
Köylü, çiftçi, üretici, kasap, birlik başkanları, sektör temsilcileri yanlış gidişatı ve kokuşmuşluğu dile getirirken Tarım Bakanlığımız ithal lobisi gibi çalışmaya dolu dizgin devam ediyor.
Yanlış ithal politikası ile depolardaki etlerden dolayı ESK, finans ve depo maliyeti yaklaşık 700 milyon lira. Bu zarar da Hazine tarafından karşılanacak.
Şu an ESK'nın depolarındaki et miktarı 62 bin ton. İthal edilen bu etlerin ihraç edilebilmesi için çalınmadık kapı bırakılmadı.
Evet sevgili okurlar evlere şenlik bir tarım politikamız var. İthal cenneti haline gelen ülkemizde köylü ve çiftçimiz toprağına küsmüş durumda. Bakalım elden gelen ne zaman öğün olacak, o da vaktinde bulunabilecek mi?
Allah akıl ve fikir versin.
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025