İlkokul yılları bir çocuğun sosyal hayatını etkileyen en önemli yıllardır. Gerek sosyal çevrenin belirlenmesi, gerekse toplumun gündeminde olan konulara olan bakış açısı bu dönemde şekillenir. Bu bakımdan ilkokul öğretmeni, yani bu yıllarda çocuğun başrol oyuncusunun karakteri ve hayat görüşleri büyük önem kazanır.
Bir insanın; disiplin, çalışkanlık, dürüstlük gibi bazı temel değerleri alabildiği son yıllar olan bu zamanlarda öğretmen büyük bir görevi sırtlanmalıdır.
Eğer çocuk bu dönemi bir şekilde zayıf veya yetersiz atlatırsa ileride bu alışkanlıkları kazanması güçleşir.
Ne demiş atalarımız: Ağaç yaş iken eğilir.
Benim ilkokul öğretmenim tam bir cumhuriyet kadınıydı. Laikliğe ve özgür düşünceye inanır, bu ülkeye bu fikri aşılayan Mustafa Kemal Atatürk'e büyük saygı ve sevgi beslerdi. Bizi de o şekilde yetiştirdi diyebilirim zira ben küçük yaşımdan beri hep Milli Eğitim Bakanlığının dağıttığı kitaplardan bir tık ilerisiyle tanıdım Atatürk'ü.
İlkokul öğretmeninin, çocuğun hayatını etkilediği diğer bir nokta ise kitap okuma alışkanlığının kazandırılmasıdır. Bir birey ancak çok okuyarak ilime ulaşabilir ve bu "çok okuma" dediğimiz alışkanlıkta bu yıllarda ancak öğretmen tarafından aşılanabilir. Biz 5. Sınıfa giderken Halide Edip Adıvar'ın "Ateşten Gömlek"ini okuyorduk yani benim öğretmenim hakkında fazla söze gerek yok.
Son olarak ilkokul öğretmeninin en önemli özelliği tartışmasız, çocuğa olan sevgisidir. Bir ilkokul öğretmeni annedir-babadır. Sadece okulda değil, 7/24 çocuğun sosyal hayatta yaşadığı problemlere yetişmelidir. Biraz övünmek gibi oluyor galiba ama artık kusuruma bakmayacaksınız: Benim öğretmenim bizi kendi çocukları gibi severdi. Her problemde yanımızda olur, korur, kollardı. Hiç unutmam ilkokul yıllarında bütün üst sınıflar bize bulaşmaktan çekinirdi çünkü arkamızda Tacüser Ulusan vardı. Hayatınızın çocukluk döneminizde 5 yıllık bir süreyi paylaştığınız bu insan enteresan şekilde bütün yaşamınıza adeta özel bir imza atıyor. Ona, verdiği eğitime ve değerlere olan inancınız hiç sönmeyecek bir meşale gibi alev alev yanıyor yıllar boyu.
Uzun lafın kısası ilkokul öğretmeni demek her zaman hayatınızda olacak bir karakter demektir. Kimi çocuklar bu konuda çok şanslıdır ancak bildiğiniz üzere maalesef her insan mükemmel değildir.
Ben, siz Yeni Mesaj gazetesinin saygılı okurları huzurunda en başta başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'e ve daha sonra kendi ilkokul öğretmenim Tacüser Ulusan'a hayatıma o özel imzayı attıkları için sonsuz kere teşekkür etmek istiyorum.
İyi ki varsınız!
Bir insanın; disiplin, çalışkanlık, dürüstlük gibi bazı temel değerleri alabildiği son yıllar olan bu zamanlarda öğretmen büyük bir görevi sırtlanmalıdır.
Eğer çocuk bu dönemi bir şekilde zayıf veya yetersiz atlatırsa ileride bu alışkanlıkları kazanması güçleşir.
Ne demiş atalarımız: Ağaç yaş iken eğilir.
Benim ilkokul öğretmenim tam bir cumhuriyet kadınıydı. Laikliğe ve özgür düşünceye inanır, bu ülkeye bu fikri aşılayan Mustafa Kemal Atatürk'e büyük saygı ve sevgi beslerdi. Bizi de o şekilde yetiştirdi diyebilirim zira ben küçük yaşımdan beri hep Milli Eğitim Bakanlığının dağıttığı kitaplardan bir tık ilerisiyle tanıdım Atatürk'ü.
İlkokul öğretmeninin, çocuğun hayatını etkilediği diğer bir nokta ise kitap okuma alışkanlığının kazandırılmasıdır. Bir birey ancak çok okuyarak ilime ulaşabilir ve bu "çok okuma" dediğimiz alışkanlıkta bu yıllarda ancak öğretmen tarafından aşılanabilir. Biz 5. Sınıfa giderken Halide Edip Adıvar'ın "Ateşten Gömlek"ini okuyorduk yani benim öğretmenim hakkında fazla söze gerek yok.
Son olarak ilkokul öğretmeninin en önemli özelliği tartışmasız, çocuğa olan sevgisidir. Bir ilkokul öğretmeni annedir-babadır. Sadece okulda değil, 7/24 çocuğun sosyal hayatta yaşadığı problemlere yetişmelidir. Biraz övünmek gibi oluyor galiba ama artık kusuruma bakmayacaksınız: Benim öğretmenim bizi kendi çocukları gibi severdi. Her problemde yanımızda olur, korur, kollardı. Hiç unutmam ilkokul yıllarında bütün üst sınıflar bize bulaşmaktan çekinirdi çünkü arkamızda Tacüser Ulusan vardı. Hayatınızın çocukluk döneminizde 5 yıllık bir süreyi paylaştığınız bu insan enteresan şekilde bütün yaşamınıza adeta özel bir imza atıyor. Ona, verdiği eğitime ve değerlere olan inancınız hiç sönmeyecek bir meşale gibi alev alev yanıyor yıllar boyu.
Uzun lafın kısası ilkokul öğretmeni demek her zaman hayatınızda olacak bir karakter demektir. Kimi çocuklar bu konuda çok şanslıdır ancak bildiğiniz üzere maalesef her insan mükemmel değildir.
Ben, siz Yeni Mesaj gazetesinin saygılı okurları huzurunda en başta başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'e ve daha sonra kendi ilkokul öğretmenim Tacüser Ulusan'a hayatıma o özel imzayı attıkları için sonsuz kere teşekkür etmek istiyorum.
İyi ki varsınız!
Ali Haydar Bektaş / diğer yazıları
- Süleymani’nin ardından / 10.01.2020
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018