Ekonominin bel kemiği tarım sektörüdür. Tarımda dışa bağımlılık başka sektörlerdeki bağımlılığa benzemez. Tarımdaki bağımlılık dış tehditlere karşı ülkeleri savunmasız kılar.Bu temel tespitlerden sonra ülkemizin tarım manzarasına özetle bakalım.AKP hükümeti, AB ve IMF'ye verdiği sözler çerçevesinde tarım nüfusunu azaltmaya çalıştı. Tarımın istihdam içindeki payı 2002 yılında yüzde 35 iken, 2005 yılında yüzde 30'a, 2006'da yüzde 27'ye, 2007'de de yüzde 26'ya düştü ve düşmeye devam ediyor. Halbuki işsizliğin had safhada olduğu ve rekor düzeyde arttığı ülkemizde en uygun istihdam şartlarını tarım sektörü barındırıyor. Azaltılmasının aksine artırılması, desteklenmesi ve cazip hale getirilmesi lazım.Tarımın milli gelir içindeki payı 2002'de yüzde 11,9 iken, 2005'te yüzde 10.2'ye, 2006'da yüzde 9.7'ye, 2007'de de yüzde 9.6'ya geriledi. Halbuki tarım sektörü katma değeri en yüksek olan, az maliyetle yüksek gelirler elde edilebilecek, 1'e 10, 20, hatta 100 alınabilecek bir sektör. Cumhuriyet'in ilk yıllarında tarım sektörü borçlarımızın ödenmesine büyük katkı sağlamıştır. Üstelik o zamanlar ilkel şartlarda, kara sabanla tarım yapılıyordu.2002 yılında yüzde 9.3 büyüyen tarım sektörü, 2005'te yüzde 6.6, 2006'da da yüzde 1.3 oranında büyüme kaydetti. 2007 yılında ise yüzde eksi 7.3 olarak gerçekleşti, yani bir tarım ülkesi olan, her karış toprağı verimli arazilerden oluşan Türkiye'de tarım 2007'de yüzde 7,3 oranında küçüldü. Halbuki milli bir tarım politikası geliştirilerek tarımda sürekli büyüme sağlanabilir ve bugün küresel gıda krizlerinin yaşandığı dünyada Türkiye söz sahibi, kilit bir ülke olabilirdi.Tarım sektöründe hem nüfusta, hem gelir payında hem de büyümede yaşanan bu büyük daralmanın sebebi AKP hükümetinin uyguladığı IMF ve AB güdümlü politikalardır. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuyla ilgili şu uyarıları yapmaktadır: "Tarım bitmiştir. Niye? Üretim ve girdi maliyetleri yüksek? Gübre fiyatları aldı başını gitti. Yakıt fiyatları aldı başını gitti. Tarım köylüsünün dün üçe sattığı mamul bugün dörde mal oluyor. Mazot fiyatı, 3 sene evvel şu andaki fiyatın en az yarısıydı. Mazot yüzde yüz pahalandı. Fakat çiftçilerimizin sattığı ürünler, dünden daha düşük fiyatlara alıcı bulabiliyor. Şimdi bu vatandaş nasıl üretsin, nasıl biberini satsın? Nasıl domatesini satsın? Nasıl buğdayını satsın? Üretim pahalı, satış ucuz? Dolayısıyla bu politikayla Türkiye'nin bir noktaya gitmesi de asla mümkün değildir."Evet, daralmanın sebebi açık ve net: üretim pahalı, satış ise ucuz?Çiftçi 2002 Kasım'da 1 lt mazotu 1,242 YTL'ye alabiliyordu. Bugün mazot 3,20 YTL civarında. 2.5 kattan daha fazla artmış.2007 yılında mazot, tohum, gübre, ilaç gibi temel girdilerin fiyat artışı bir yıl öncesine göre yüzde 98'e ulaştı. Bu yıl yine benzer artışlar oldu. 2007 yılında çiftçinin gübre için aldığı destek, ödediği yüzde 18'lik KDV'yi dahi karşılayamadı.Yine 2007'de elektriğin tarımsal üretimde maliyet içindeki payı da bölgelerde yer altı sularından elektromotopomplarla yapılan sulamalarda yüzde 40'a çıktı. Bir ton pamukla 2002 yılında 650 litre mazot alınırken bu oran 2007'de 410 litreye düştü. Şeker pancarında 60 litreden 40'a, ayçiçeğinde 380 litreden 220 litreye düştü?Buğdayın 20072008 sezonu maliyeti Nisan ayı itibarıyla 0.47 YTL. Çiftçinin zarar etmemek için beklediği fiyat 0.62 YTL. Peki, gerçekte bu fiyata satabilmesi mümkün olabilecek mi? Tabii ki hayır. 2002 yılında serbest piyasada 0.28 YTL'ye satılabilen buğday, 2006 yılında maliyet 0.40 YTL olmasına rağmen yine 0.250.30 YTL civarında satılabildi. Maliyetleri katlanarak arttı, ama satış fiyatı aynı kaldı, maliyetinin altına düştü.Netice olarak, bu tarımı bitirme hedefli politikalarla tarımı kalkındırmak, ekonomiyi düzeltmek asla mümkün olmaz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024