Şöyle bir soruyla başlayalım sevgili okurlar. Pandemi sürecinde bütün dünya ülkeleri, stratejik tarımsal ürünlerinin üretimi arttırıp ve stoklarını korumaya alırken biz ülke olarak ne yaptık?...
Bir makalemde Tarım ve Orman Bakanımıza alınan tedbirleri ve gıda stoklarını sormuştum. Silolar bomboş ve tamtakır olacak ki, soruma cevap alamadım.
Üzerinde büyük harflerle "Kara Gün Dostu" yazan silolarımız maalesef bomboş...
Pandemi ve kuraklık sürecini yaşadığımız 2020 yılında üretimin önemi ve desteklenmesi bolca konuşuldu ama üretime yönelik ciddi bir adım maalesef atılmadı.
Hükümet yetkilileri "Ambarın anahtarı kimin elinde olursa güç onun elinde olur", "Tarım milli savunma kadar stratejiktir" şeklinde söylemlerde bulunuyor ama ithalata da tam gaz devam ediyor.
Şunu belirtelim ki sevgili okurlar üretim ve stoklama adına uzun vadeli planlar yapılmazsa sadece ülkemizi değil bütün dünyayı ciddi bir gıda temini sorunu bekliyor. Pandemiyle birlikte kuraklık ciddi bir problem olarak önümüzde duruyor.
Eğer bulunduğumuz aylarda yeterli yağmur yağmazsa "deniz suyuna talim" edebiliriz. İklim değişikliği ve kuraklık herkesi, hepimizi ve bütün dünyayı tehdit ediyor. Yetkililer 2020 yılında yaşanan kuraklığın 2021 yılı içinde de devam edeceğini söylüyorlar. Ama Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda bir açıklama yapmıyor. 1 yıldır kuraklık yaşıyoruz, çiftçiyi rahatlatacak hiçbir açıklama yok. Olsun, "nasıl olsa paramız var, ithal ederiz!.."
Yıllardır yazıyor ve söylüyoruz: Tarımda ithalatın hiçbir zaman çözüm ve çare olamayacağını... Atalarımız demek ki boşuna söylemişler; "Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz" diye...
Hülasa sevgili okurlar düzgün giden ve işleyen hemen hemen hiçbir şeyimiz yok. Deve misali nerem doğru ki... Tarım politikamız baştankara bir anlayışla yanlış ve sorunlarla dolu.
Derde deva sadedinde TZOB başkanı Şemsi Bayraktar'a kulak verelim: "Öncelikle, herkes iyi bilmelidir ki; ülkemizde girdi fiyatları yüksektir. Girdi fiyatları makul seviyelere çekilmeli veya girdi destekleri verilmelidir. Çiftçinin tarlada kalması ve üretimini sürdürebilmesi için verilen destekler kesinlikle artırılmalıdır. Destek bütçesi, Tarım Kanunu'nda belirtildiği gibi Gayri Safi Milli Hasıla'nın en az yüzde 1'i oranında olmalıdır. Destekler ekimden önce açıklanmalı ve zamanında verilmelidir.
Desteklemede yüzde 2-4 arasında uygulanan stopaj kesintisi kaldırılmalıdır. Desteklerde adalet sağlanmalı, küçük aile işletmelerine öncelik verilmelidir. Gençleri tarımda tutabilmek için genç çiftçilere yönelik ek teşvik ve destekler getirilmelidir. Üretim planlaması tüm ürünlerde süratle hayata geçirilmelidir."
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025