Tilkiyi kümese bekçi yapıp kümesten tavuk, hatta yumurta bekleyenlerin durumu ne ise, süt ineğini kasaba verip ardından kova kova süt, hatta buzağı bekleyenlerin vaziyetleri nasılsa, ekim mevsiminde tarlaya hiç uğramayıp hasat mevsiminde o tarladan ürün bekleyenlerin karşılaşacakları sonuç ne ise, ülkedeki fabrikaların satılmasından ve kapılarına kilit vurulmasından sonra işsizliğin azalmasını ve o fabrikalarda üretilen yüzlerce kalem ürüne zam gelmeyeceğini umut edenlerin durum vaziyetleri aynıdır.
Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olduğu halde, başka sonuçlar beklemenin bir alemi yoktur elbette.
Yıllardan beridir bu ülkede; "Lozan anlaşmasında gizli madde varmış, onun için 2023'e kadar madenlerimizi çıkaramıyoruz" şeklindeki kuyruklu yalan kasıtlı olarak dilden dile dolaştırıldı ve ne yazık ki bu kocaman yalana inanan ve bu yalanı dillendiren hatırı sayılır bir kitle de oluştu.
Bu kuyruklu yalan bilinçli olarak dolaşıma sokulurken ülkenin dört bir yanında ve çoğu da dış güçler, dış mihraklar dedikleri ecnebi şirketler tarafından çeşitli maden yatakları işletilmekte idi, ayrıca yüzlerce, belki binlerce maden ruhsatı da mevcut iktidar tarafından çeşitli şirketlere verilmekte idi.
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, program için, miting için gittiği her ilin sınırları içinde var olan maden çeşitlerini kalem kalem sayarken ve ülkede mevcut olan madenlerin tahmini bedelinin üç katrilyon dolar olduğunu bilimsel verilerle anlatırken, iktidar çevreleri bir yandan 'Türkiye'de maden yok, hani neredeymiş?' yaygarasını yayıyor, diğer taraftan hem maden ruhsatları dağıtıyor hem de çıkarılacak madenlerde devlet hakkını yüzde ikiye indiren yasalar çıkarıyordu.
Şimdi gelinen noktada, zamların yağmur gibi yağdığı, en temel gıda maddelerinin dahi ithal edildiği ve bu yüzden de dövize endeksli olduğu için fiyatların neredeyse günlük değiştiği bir ortamda, iktidar ve yılmaz savunucuları sorumluluğu üzerlerinden atmak için 'dış güçler, dış mihraklar' söylemini sıkça seslendirmektedirler.
Geride kalan yirmi yıllık iktidarınız boyunca 'dış güçlerin ve dış mihrakların' telkinleri ile hareket ettiyseniz, telkin ve tavsiyelerini emir telakki edip, ülkenin üretimini, tüketimini, ticaretini sanayiini, tarımını hayvancılığını ona göre dizayn ettiyseniz, bugün öyle bir şikayet hakkınız olmasa gerek.
Demek ki neymiş, 'dış güçlerin ve dış mihrakların' kılavuzluğunda bir yönetim biçimi benimsenmesi halinde, ülkenin de milletin de başına böylesine acayip çoraplar örülebilirmiş.
Çarşambadan sonra Perşembenin geleceğini idrak edemeyişinizin korkunç sonuçlarını yaşıyoruz şimdilerde.
Yazık ki ne yazık.
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025