PKK'ya "genel af" yolda

Barzani'nin karton Kürdistan'ının Ankara'dakiler tarafından himaye ve hazm edilmesi tamamlandı. Artık Kuzey Irak'ta kırmızı çizgilerimiz kalmadığı gibi, Ankara'dakilerin Kürdistan oluşumu diye bir problemleri kalmadı. Gümrük kapılarımızdan Barzani ve elemanları ellerini kollarını sallayarak VIP geçişi yaparlarken, Irak Türkmen cephesi kurmayları alıkonuluyor; vaziyetin fotoğrafı bu? CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Kuzey Irak'a yönelik, Barzani'nin Kürdistan'ına ilişkin teklif ettiği açılım, kucaklama ve besleme paketi, dananın kuyruğunun çoktan koptuğunun göstergesidir.Bu iş, Washington-Ankara hattında "stratejik ortaklık" ekseninde tamamlanmıştır. Türk milletinin Hıristiyanlaştırılması, Hıristiyanlaştırmanın kolaylıkla gerçekleştirilebilmesi için içeriden "ılımlı politik, teo-politik ve dini görüşleri" olan kimselerin desteklenmesi, kurulacak Ermenistan devleti ile işbirliği içerisinde soykırım ve sair toprak taleplerinin gündeme alınması, Anadolu'nun etnik parselasyona tabi tutularak Türkiye'nin kamu yönetiminde çokbaşlı eyalet sistemine geçişin sağlanması, Kürdistan'ın kurulması, Amerikan Meclisi'nin 31 Ocak 1896 tarihli 54. Kongre kararları arasındadır. Emekli Amiral İlker Güven, Maya dergisinin Temmuz-Eylül 2007 sayısında bu gizli kararlara dikkat çekti.Bu kararlar, sadece Amerikan planı değildir; Avrupa'nın Haçlı-Şark Projesi ve Sevr anlaşması da bu eksende oluşturulmuştur. Amerika'nın ve Avrupa'nın bu ma'lum iştah ve ihtiraslarına, ta 1979'lu yıllardan bu yana, dikkat çeken ve yüce milletimizi ayıktırmaya çalışan "tek" fikir, gönül ve siyaset adamı vardır; o da BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır? Prof. Dr. Baş, bu tehditlere karşı milletimizi uyarmakla kalmadı, bu çerçevede hangi tedbirlerin alınması gerektiği hususunda da somut, reel ve bilimsel modeller ve projeler ortaya koydu.Türk milletinin dağıtılmasına yönelik dünün Şark projesi, Sevr antlaşması veya Amerikan Meclisi kararları olarak adlandırılan bu planlar, bugün AB müktesebatı ve Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) olarak dünyanın ve ülkemizin gündemindedir.Türk milleti ve Türk devletinin uzun zamandan beri Amerika ile stratejik ortaklık veya AB'ye körü körüne üyelik hayaliyle yaşadığı serüven, işte bu "klasik serüven"dir.Amerika ve Avrupa, maalesef Türkiye'deki ve coğrafyamızdaki "stratejik ortakları" sayesinde bu "ortak klasik plan"larında atı alıp Üsküdar'ı çoktan geçmişler, Bağdat'a varmışlardır. Şimdi "altın vuruş"u, "son vuruş"u yapmaya hazırlanmaktadırlar.Ermenistan çoktan kurulmuştur. Ermeni soykırımı kabul edilmiştir. Karton Kürdistan kurulmuştur. Türkiye'nin "çok parçalı" kamu yönetiminin zemini hazırlanmaktadır. PKK'ya "genel af" imkanı tanınarak rahat bir siyasal atmosfer oluşturulmasına çalışılmaktadır.Selametlik DYP lideri Mehmet Ağar'ın, dağdakilere "gelin ovada beraber siyaset yapalım" çağrısı tesadüf değildi. Bush'un stratejik ortağı ve BOP eşbaşkanı R. T. Erdoğan'ın "düzine düzine şehit verdiğimiz ve bu sebeple sınır ötesi harekatın konuşulduğu en hayati süreçte" dağdakilere "Gelin, Meclis'e gelin, ne yapacaksanız orada yapın, ne diyecekseniz orada deyin" daveti, dil sürçmesi değildir.Şehitler verdiğimiz günlerde "artık nefs müdafaası hakkımız vardır, ne pahasına olursa olsun bu hakkımız kullanacağız, bunu bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırız" diye efelenen Erdoğan'ın, 5 Kasım'daki Oval Ofis görüşmesinin akabinde "silah bırakma projesi"ni seslendirmesi öylesine çıkışlar değildir.Türk milleti, Amerika'nın ve Avrupa'nın planları kadar, Amerika'nın Avrupa'nın Türkiye'deki stratejik ortaklarını fark etmek durumundadır. Milletimiz, asıl buradakileri fark etmelidir. Aksi halde havanda su döver.Kuzey Irak'ta karton Kürdistan'ı hazmettiren Amerika, stratejik tetikçileri olan PKK'yı önce "siyasallaştırdı", şimdi de PKK teröristlerine "genel af" hizmeti verilmesini talep etmektedir. Ağar ve Erdoğan'ın Meclis'e gelin çağrılarına, kendisi gelemediği için karısı Fatma'yı gönderen Salman Kurtulan'ların genel bir affa muhatap kılınmaları, sadece DTP'nin değil, aynı zamanda Amerika'nın talebidir. Erdoğan'ın seslendirdiği "silah bıraktırma taktiği", stratejik ortak Amerika'nın PKK'yı hazmettirme stratejisinin bir parçasıdır. Kendisine tezkere ile yetki verilen AKP'den güya "sınır ötesi harekat" bekleyen şehit aileleri ve yüce milletimiz, önümüzdeki günlerde PKK'ya yönelik "genel af" ile karşılaşırlarsa hiç şaşmasınlar.Dananın kuyruğu, Kuzey Irak'ta başımıza Amerikan çuvalı geçirildiği ve başımıza çuval geçiren Amerika'nın stratejik ortaklarını 22 Temmuz'da tekrar başımıza geçirdiğimiz gün kopmuştu."Artık Bağımsız Türkiye" diyene kadar daha çok çuvallar ve çoraplar örülecektir başımıza? Irak ve Afganistan'da ne idüklerini gösteren BOP işgalcileri, taş üstünde taş, omuzlarımız üstünde baş bırakırlarsa tabi.