Prof. Dr. Haydar Baş'ın yayımladığı "Sosyal Devlet-Milli Devlet" üzerine yaptığımız değerlendirmelere devam ediyoruz.Eser insanlığın içinde bulunduğu buhran'ın global olmasından yola çıkarak "evrensel" analizler içeriyor. Ortaya çıkan çözümlerde bu anlamda bütün bir dünyaya hitap edecek ölçekte kriterlere sahip.Bu yöntem beraberinde en az 1 asır geriye giden bir tarih yorumu gerektiriyor. Söz konusu tarih okumasının önemi ve başarısı "hastalığı ortaya çıkaran temel amilin" tesbit edilmesinden geçiyor. Çünkü gözümüzün önüne bir kibrit çöpü ateşi tutularak ormanın yandığına inanmamızı isteyen zamanlardan geçtik ve hâlâ da aynı noktadayız. O nedenle kırılma noktalarını teşhisi önemli ve kitap bunu tam bir başarı ile ortaya koyuyor."Sosyal Devlet/Milli Devlet Tehtid Altında" bölümünde şu çok önemli tesbit çağın tüm bu rahatsızlığını açıklıkla formüle ederek millet ile buluşuyor:"Ülkeleri teslim almakta kullanılan değişik metotlar vardır. Bunlar sırası ile;1-Borçlandırma2-Finansal krizler çıkarma3-Sivil toplum kuruluşlarını fonlama ve sözde demokrasi projelerini hayata geçirme4-Haksız Askeri müdahalelerdir."İşte dünyayı yöneten gerçekte bir avuç iktidar odağının, 1 asırdır bu topraklar üzerinde kullandığı çökertme-çözülme yönteminin ana başlıkları bunlar.Eserde bu temel değerlendirme ışığında Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sebebi önemli ve anlamlı bir izaha kavuşuyor. Şöyle ki:"İlk defa 1854 yılında Kırım savaşı esnasında İngiltere ve Fransa'dan 3 Milyon Sterlin alarak borçlanma sarmalının içine itilen Osmanlı'nın eline sadece 2.018 Milyon sterlin geçmiştir. 1870 yılında çıkartılan tahviller nominal değerinin ancak Üç'te Bir'ine alıcı bulabiliyordu. Yani Osmanlı Maliyesi ödediği her 100 lira için sadece 33 Lira para alabiliyordu!"İşte çöküşün hikayesi bu!Osmanlı, devşirilen İdarecilerin en iyi ihtimale iş bilmezliği üzerinden korkunç bir borç batağına saplanıyor. Alınan her 33 Lira'ya hem de peşin olarak 100 Lira ödüyor. Bunu hiçbir bünye kaldıramazdı ve de sonuç öyle oluyor!"Borç alan buyruk alır" ölçüsü Osmanlı ile Bugünkü Türkiye arasındaki kesişme noktasını da temellendiriyor. Eserden devam edelim:"İlk borç alındıktan 2 yıl sonra Ali Rıza Paşa hükumeti döneminde, İngiliz ve Fransızlarla beraber hazırlanan 1856 Islahat Fermanı yakından incelendiğinde görülecektir ki, günümüzün AB ilerleme raporları ve İMF talimatları arasında ciddi benzerlikler var.Bu fermana göre;-Yabancılar mülk edinme hakkı ediniyor.-Azınlık okullarının açılma ruhsatı çıkıyor.-Patrikhane kararları kanuni bir zemine kavuşuyor.-Yer altı kaynaklarının yabancılara satışının önü açılıyor"Fermanın detayları çok fazla ama herhalde bu kadarı fazlası ile yeter!Dün ve bugün ne kadar da birbirinin aynı değil mi?Yöntem aynı, aymazlık aynı! Sahne aynı, rol aynı, değişen sadece aktörlerin isimleri!Dün Paris-Londra hattından medet umanlar, bugün, Brüksel-Washington kapılarında iktidar dilenciliği yapıyorlar.Dün Düyunu Umumiye vardı, bugün İMF!Ve dün Rusya'nın, İngiltere'nin, Paris'in atadığı sadrazamlar vardı. Bugünü ise sizlerin takdirlerine bırakıyorum.(devam edeceğiz)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021