Prof. Dr. Haydar Baş bu milletin yetiştirdiği en özel şahsiyetlerdendir. Böyle kişiler çok sık gelmez dünyaya. Onun gibi biriyle tanışmış olmak benim en büyük şansım. Hocamın ahirete rıhletinin birinci yıldönümüne yaklaştığımız şu günlerde, Onu yazmak istiyor elim, Onu anlatmak istiyor gönlüm.
O çok iyi bir öğretmen, sıkı bir devrimci, büyük bir bilim adamı, gözü pek bir yiğitti. Samimiyetin, içtenliğin vücut bulmuş hali gibiydi. Aidiyet duygusu çok yüksekti. Sahip çıkmak kelimesi anlamını Haydar Hocanın uygulamalarında buluyordu. Hayatı boyunca bu milletin, toprağına, devletine, askerine, imanına, Atatürk'üne, gençliğine, kimliğine sahip çıktı.
Öngörü sahibiydi. Yalan dünyanın küçük menfaatleri ya da korkuları Onun kararlarını etkilemezdi. İnsan Onun yanındayken, ahiret bu dünyadan çok daha gerçek olurdu. Ve dünya işleri bile Onun elinde ahiret hazırlığının malzemesi haline geliverirdi. O Rabbini, Rabbi de Onu sevmiş ve de seçmişti. Bu yüzden olaylarda kimsenin görmediklerini görür, kimsenin duyamadıklarını duyardı. En doğru teşhisleri o koyar, tedaviyi de yine O söylerdi.
En güzeli de Onunla attığınız her adım size şükür olarak geri dönerdi. Ailem siyasete girmemi hiç istemedi. Çünkü siyaset kirliydi, yalan dolan siyasetin bir parçasıydı. Hocamla tanışmasaydım, benim de siyasetle işim olmazdı belki. Ama biz Ebedi Genel başkanımız Prof. Dr. Haydar baş ile birlikte çok güzel çalışmalarda yer aldık. Bağımsız Türkiye Partisi olarak, insanımıza doğruyu ve yanlışı gösterdik, onları tehlikelere karşı uyardık ve Hocamızın dünyaya mal olmuş ekonomik çözümlerini usanmadan anlattık. Prof. Dr. Haydar Baş'ın siyaset anlayışı öyle temiz ve hilesizdi ki kalbinde maraz olanların bile partide tutunması mümkün olmadı. Haydar Hocanın siyaseti, milleti Ehl-i Beyt paydasında buluşturdu. Bu siyaset milyonları Atatürk'ün kabrinde tek yürek kıldı.
Meclis'teki partiler ayak oyunları ile milleti saçma bir iktidar mücadelesi içine sürüklerken, Haydar Hoca siyaseti ile hem insanını hem de coğrafyayı büyük bir uçurumun kenarından döndürmüştü. Büyük Orta Doğu Projesi'ni deşifre eden de, Arap Baharı'nın önünü kesen de Oydu.
Haydar Hocanın ekibinde yer almak, Bağımsız Türkiye Partisi'nin bir üyesi olmak ayrıcalık, bir işin ucundan tutmak ise Allah'ın güzel lütfu oldu. Çünkü Bağımsız Türkiye Partisi, Atatürk'ün emanetine sahip çıkmak gibi büyük bir davayı benimsemiş ve bu davayı korumak için gerekeni yapma kararlılığında tek partidir.
Hocamın bana son nasihati de şöyle olmuştur. "Davalar ne kadar yüce olursa olsun o davayı yüklenen kişilerin omuzlarında yükselir ve kendini omuzlayan kişileri de yüceltir."
Ne mutlu bize ki Genel Başkanımız Hüseyin Baş bu davayı omuzladı. Biz de Onunla birlikte Hocamın sağlığında olduğu gibi emanete sahip çıkmaya devam ediyoruz, son nefese kadar da devam edeceğiz. Ve bu kararlılık Hocamla bizim aramızdaki sağlam bağımız.
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Haydar Baş üniversitesi / 14.04.2022
- Ata’nın huzurunda / 25.03.2022